Ümidimizi kaybetmeyeceğiz

Bir şairin ölüm haberini aldığımda yakınlarımdan dostlarımdan birini kaybetmiş gibi üzülmüşümdür. O artık hayatınızda yoktur bir daha da olmayacaktır. Onun yazmış olduğu şiirleri okusanız da yeni şiirlerini okuyamayacaksınız. Şairle okuyucu arasındaki o sarsılmaz denilen bağ kırılmıştır artık.

Güney Afrikalı şair, düşünce adamı ve aktivist Keorapetse ‘Bra Willie’ Kgositsile 79 yaşında hayatını kaybetti geçen hafta. Prof. Kgositsile sadece Güney Afrika’nın değil Afrika’nın yetiştirmiş olduğu en önemli şairlerden biriydi. Kendisi ile Cape Town’da düzenlenen bir şiir festivalinde tanışmıştım. Şiirlerini daha çok beyazların oluşturduğu kalabalığa okumuş, onu dinleyenler ayakta alkışlamışlardı. Naif sesi ile şiiri arasında güçlü bir bağ vardı. Ses ve şiir birbirini tamamlıyordu sanki.

Kendisiyle kısa bir konuşma yapmamıza rağmen sanki hayatımın en dolu konuşmalarından birini gerçekleştirmiştim. Bir Türk okuyucusu olduğu için çok sevindiğini söylemiş, şiirlerinin Türkçeye çevirip çevrilmediğini sormuştu.

Daha sonra Johanesburg’ta bir şiir dinletisinde de karşılaşmıştık. Dinleyiciler arasında olduğumu görünce yanıma gelmiş, bu kez daha uzun bir sohbet etmiştik.

Kendisine “Bra Wiillie” denmesinden hoşlanan usta şair, kendini apartheid dönemi şairi olarak nitelendirse de şiirle uğraşmak görevinin bitmediğine inanırdı. Bu yüzden şiir yazmayı apartheid dönemi sona erdiğinde de sürdürmüş, şiirlerinde bu dönemde yapılanları hatırlatmakla ilgili bir işlev belirlemişti. Apartheid sonrası şiirlerinde de daima toplumsal imge şiirinin merkezini oluşturmuş, bir sorumluluk şairi olarak hareket etmişti.

Kgositsile 1938’de Johanesburg’un siyahların yaşadığı Soweto’da doğmuştu. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde ırk ayrımcısı apartheid yönetimle tanışmış, daha ortaokul sıralarında ayrımcılığa karşı sesini şiirle yükseltmeye çalışmıştı. Yazdığı bir şiir yüzünden öğretmeninden dayak yemiş ve okuldan kısa süreliğine uzaklaştırılmıştı.

Güney Afrikalı şairler o yıllarda şiirlerini genellikle Afrikaans dilinde yazmalarına rağmen, usta şair Afrikaans dilini şiirde kullanmayıp Zulu, XKosa ve İngilizce olarak yazmıştı. Lise yıllarında ilk kez hapishane ile tanışmış ve birçok kez yazdığı şiirler yüzünden hapishaneye girip çıkmıştı.

Apartheid dönemde, şiiri bir direniş biçimi olarak kullanmasından ötürü sürgüne gönderilmişti. 1960’lı yıllarda şairin sürgün yılları başlamış, sürgünde bile halkının acısını dile getiren şiirler yazmaya devam etmişti.

Tanzanya ve ABD’de 29 yıl kaldığı sürgünde çeşitli üniversitelerde dersler verdi. Güney Afrika’daki ırkçılığa karşı mücadelesini sürdürmeye devam etti. Sürgün yıllarında Harlem’de apartheid rejiminin siyah insanlara yaptıklarını anlatan tiyatro yaptı. Müzik ve şiir gösterilerinde şiirlerini cazla birleştirerek yaşadıklarını dünyaya duyurmaya çalıştı.

1975’de ABD’den Tanzanya’ya döndü. Aslında Amerika’da iyi bir hayatı vardı, fakat o halkının çektiği sıkıntılardan muzdaripti. Daha fazla sesini yükseltmek istiyor, öfkesini bütün Afrika’ya duyurmak istiyordu.

Tanzanya Darusselam Üniversitesi’nde şiir ve sanat üzerine dersler verdi, aynı zamanda politik mücadelesini sürdürerek Afrika Ulusal Kongre Partisi’nin sözcülüğünü yaptı.

Nihayet 1990’da af çıkarılması ile ülkesine dönebildi. Afrika Ulusal Kongre Partisi iktidara geldikten sonra usta şairi Güney Afrika’nın ulusal şairi olarak kabul etti. Bra Willie birçok ödül kazandı ama bu ödüllerden en önemlisi Ulusal şiir ödülü ve İkhamanga(Gümüş) ödülüydü.

Kgositsile’yi umudun şairi olarak nitelemek daha doğrudur. Çünkü o hep okuyucularına ümidi aşılamıştır. Bir gün ırkçılığa karşı savaş sona erecek eşitlik ve adalet hakim olacaktır güney Afrika ve Tüm Afrika’da.

“Mayibuye iAfrika” (Afrika’ya geri dönelim) adında XKosa dilinde yazdığı şiirinde

“Arzularımızın tadını hatırlıyorum
Gettolardaki yetim sessizliğimizi
Ümidimi kaybetmiyorum bir gün o kırılmış kokularımızı
Tekrar duyacağımızı”

Diyerek özlemini ve ümidini haykırır. Usta şairi dünyaya tanıtan şiir kitapları “Zincirsiz Ruhlar” ve “Benim Adım Afrika” özlem ve ümidin en fazla işlendiği eserleridir.

Kgositsile ümidini hiçbir zaman kaybetmeyen bir şairdir. Onun için şiir bir sorumluluktur, kötülüğe karşı bir direniştir. Şiirle ümid edilir ve direniş sağlanabilir. Kötülüğü düzeltmek için bir savaş verilmeli ve bu savaş bütün iyi insanlar için yapılmalıdır. Onun için kötülük apartheid rejimin kendisidir. Rejimin kendisinin değişmesi gereklidir, beyaz veya siyah iktidar güçlerinin değil.

Şair her zaman bir sorumluluk duygusu ile yaşadı ve hayata da öyle veda etti. Şiirlerini şimdi bize miras bıraktı bir daha o kötülüklerin, beyaz üstünlüğüne dayalı apartheid rejimlerin yaşanmaması için.

Kgositsile’nin bana öğrettiği en önemli duygu unutmamak ve ümitli olmaktır. Emperyalizme, batı medeniyetinin bizi çepeçevrelemesine karşı ümidimizi kaybetmeyeceğiz. Çünkü ancak ümid ettiğimizde kötülüğe karşı yenilmeyeceğiz.