Afrika kendi Rönesans’ını gerçekleştirmek isterken bir bedel ödeyecek. Fakat bu bedeli tüm Afrikalılar değil özellikle Orta Afrika kuşağında yaşayan Müslümanlar ödeyecek. 21. yüzyılda Orta Afrika kuşağı yeni çatışma alanı. Çünkü burada Müslüman ve Hıristiyanlar birlikte yaşıyor. Müslümanlar Afrika’nın istenmeyenleri olacak.
Görünen o ki, 21. yüzyılın dünyasında Afrika giderek önem kazanacak. Yer altı ve yer üstü doğal kaynakları bakımından Afrika zengin bir kıta. Elmas, altın, platin, uranyum, petrol ve doğal gaz Afrika’nın birçok ülkesinde bulunuyor. Her geçen gün yeni maden kaynakları keşfediliyor. Ayrıca Afrika’da artık yenilenebilir enerji kaynaklarının da önemli bir yeri var. Okyanus ekonomisi giderek gelişiyor. Güneş ve rüzgar gücünden batılılar eliyle şimdiden faydalanmaya başlandı bile. Gelecekte Fransa’nın elektriğinin yüzde 80’ini Mali’de kurulan dev güneş panellerinin karşılayacağı, ABD’nin 50 yıllık petrol tüketimini Nijerya’nın karşılayabileceği iddia ediliyor.
Afrika’yı öne çıkaracak yeni unsurlardan biri de sahip olduğu nüfus potansiyeli. Afrika nüfusu dünyanın en hızlı büyüyen genç nüfusuna sahip. Avrupa ve ABD yaşlanırken Afrika her gün yeniden doğuyor. Bu genç nüfus daha önceki Afrika halkından biraz daha farklı. Eğitimli olan bu gençler sömürge döneminin özelliklerini taşımıyor. Beyazları düşman veya efendileri olarak görmüyorlar. Beyazlarla kendilerinin eşit, aynı haklara sahip olduğuna inanıyor ve kendi istikballeri için pragmatist düşünüyorlar.