Yeni Hasankeyf Zeugma’yla yarışacak

Hasankeyf’te tarihi eserlerin taşınması çok yakında tamamlanacak. Arkeopark alanına yerleştirilen tarihi eserler ve yapılan Hasankeyf müzesi 12 bin yıllık tarihi yansıtacak ve bölgedeki en önemli müzelerden biri olan Zeugma müzesinin ayarında bir açık hava müzesi olacak.

12bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf’te yer alan tarihi eserlerin taşınma çalışmaları gece gündüz devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ziyaret ettiğimiz eski ve yeni Hasankeyf’te günlük hayat taşınma çalışmaları ile iç içe devam ediyor. Daha önce tarihi eserlerin, Hasankeyf sakinlerinin yeni evlerine geçtikten sonra taşınması öngörülmüştü. Ancak konutlar tamamlanmayınca tarihi eserlerin taşınması da Hasankeyfliler taşınmadan başlamış oldu. Tabi eserlerin taşınacağı yollar, taşınma planları bu duruma uygun olarak güncellendi. Şimdi daha bir dikkat ve özenle, yaşayanlara daha az rahatsızlık verecek şekilde, ilk planlara göre farklı güzergahtan taşıma yapılıyor.

ARKEOPARK ALANI OLUŞTURULDU

Taşınacak tarihi eserin durumuna göre bütüncül ya da parça parça taşıma gerçekleştiriliyor. Özel dizayn edilmiş taşıma ekipmanlarına gece yüklenen eserler, trafik ve insan yoğunluğu göz önüne alınarak sabahın erken saatlerinde yeni yerlerine götürülüyor. Çizilen plan dahilinde taşınan tarihi eserler, oluşturulan Arkeopark bölgesine yerleştiriliyor. Burada açılan müzede de bölgenin eski devirlerden günümüze, tarihi eserleri görülebilecek. Müzenin hemen yanı başında da taşınan Zeynel Bey Türbesi, Artuklu Hamamı gibi tarihi eserler ziyaret edilebilecek. Ziyaretimiz esnasında Hasankeyf Kaymakamı Haluk Koç ile görüşüp taşınma çalışmaları ve yeni Hasankeyf ile ilgili bilgi aldık.

İLMEK İLMEK ÖRÜLEN PROJE

Kaymakam Koç, yıllarca emek verilmiş ve ilmek ilmek örülmüş bir proje ile karşı karşıya olduğumuzu söylüyor. Projenin ana merkezinde Ilısu barajının olduğunu anlatan Koç, projede en göze çarpan işin ise barajın su tuttuğunda suların altında kalacak hanelerin ve tarihi eserlerin taşınması olduğunu ifade ediyor. Koç, “Hanelerin taşınması konusunda son zamanlarda çok hızlı bir şekilde ilerleme kaydedildi ve bitme aşamasına getirildi. Eş zamanlı olarak da tarihi eserler taşınıyor. Tarihi eserlerin taşınması gerçekten dünyadaki ender görülen, yüz ağartıcı işlerden biri” diyor.

TAŞINMA ÇOK YAKINDA BİTECEK

Tarihi eserlerin taşınması konusunda bir ihale iptalinin söz konusu olduğunu ancak çalışmaların bundan etkilenmeyecek şekilde devam ettiğini anlatan Kaymakam Haluk Koç, “Dünya çapında ilgi göreceklerini düşündüğümüz Zeynel Bey Türbesi, Artuklu Hamamı gibi eserlerimiz ve tarihi kale kapısının taşınması yapıldı. Artuklu, Eyyubi dönemi önemli eserlerinden camilerimiz var. Nadide eserlerin taşınması büyük oranda tamamlandı. Koç Cami ve Kızlar Camisi’nin taşınmaları da çok kısa zamanda tamamlanacak. Kısa bir süre içinde bütün eserlerin taşınmasının tamamlanacağını ve su tutmaya hazır hale geleceğini ümid ediyoruz” diyor.

AÇIK HAVA MÜZESİ

Tarihi eserler imar planı çerçevesinde somutlaştırılmış Arkeopark alanına yerleştiriliyor. 40 dönümlük ancak 60 dönüme kadar genişletilebilir bir arazide yer alan Arkeopark’da eserlerin yerleri belirlenmiş. Alan ziyaretçilerin rahatlıkla gezebilecekleri ve şehrin siluetine uygun olacak şekilde planlanmış. Haluk Koç, Arkeopark alanının en üst kısmındaki Hasankeyf müzesinin dünya ölçeğinde bir müze olacağını anlatıyor: “Şu an müzenin birinci katının yüzde 70’lik kısmı ziyarete açık. Amacımız çevredeki müzelerden eserleri de buraya alarak bir kültür merkezi oluşturmak. Müzecilik anlamında en yakın gördüğümüz Zeugma müzesi ile aynı kalitede olacak ve rağbet görecek. Bu müze kendisinin bulunduğu üzerinde yayılmış olduğu vadinin kenarlarından ziyaretçilerine bu eserleri gezdirme fırsatı verecek. Az önce saydığımız tarihi eserleri de Açıkhava müzesi şeklinde görebileceksiniz. 60 dönümlük bu alanın çevre düzenlemesi de yapılarak tarihi eserler konumlanmış olacak. Gerçekten dünyadaki nadir eserlerden biri olacak.”
Haluk Koç Hasankeyf Müzesinde 12 bin yıllık eserler olduğunu belirtiyor. Eserlerin sunumunun da çok iyi yapıldığını anlatan Koç, “Sadece Ilısu Barajı kazıları değil Körtik Tepe ve benzeri Mezopotamya’nın insanlık tarihinin başlangıç dönemine ait eserler sergileniyor. Ben bütün Mezopotamya’daki eserlerin ve diğer bulunacak olan objelerin sergileneceğini ümit ediyorum. Zeugma’nın üzerine çıkacak bir müze olacak. Burada yaşamış olan insanların tasvir edildiği balmumu heykellerimiz yüksek kalitede yapılmış. Müze tam olarak faaliyete geçtiğinde özellikle ilkokul çağındaki öğrencilerinin insanlık devirlerini görsel olarak görüp bilgi edinebilecekleri bir merkez olacak” diyor.

ANTİK LİMANDAN TEKNE GEZİSİ

Planlar içinde Kale ziyaretinin gerçekleştirilebilmesi için antik bir liman yapılması var. Haluk Koç projeyi şöyle anlatıyor: “Bu Antik limanda yapılacak antik dönem taşıma araçlarının kullanılması planlanıyor. Onlarla karşı tarafa geçilerek Kale’yi ziyaret sağlanacak. Kale’nin sulardan etkilenmemesi için istinat duvarı yapılıyor. Dolgu bittiğinde eteklerinde bir liman yapılacak. Ziyaretçiler tekneden inerek kaleyi ziyaret edecekler.”

KÜLTÜR VE TURİZM ŞEHRİ OLACAK

Taşınma konusunda önemli konulardan biri de yeni yere taşınacak olan halkın günlük hayatının nasıl devam edeceği. Bilim heyetinin bu konuyu da düşündüğünü anlatan Haluk Koç, “Halkla ve bu işin duayenleriyle görüşerek bir vizyon çizmişler. Şimdi Gercüş yolu üzerinde terzilerimiz var. Terziler buradan geçen nakliyecilerin uğrak yerleri. Bu düşünülerek yine yolun üzerinde onlara bir alan tashih edilmiş. Bir şehri planlarken kendi dinamiklerinden hareket etmek lazım. Burayı sanayi şehri yapma hedefi kendisiyle uyumlu olmayan bir hedeftir. Ticaret yoksa bu şehrin kaynaklarında buna zorlamanız uygun olmaz. Devletin genel olarak bütün Türkiye’de vermiş olduğu KOSGEB ve buna benzer kredi destekleri olmakla birlikte, burasının bir kültür turizm şehri olması planlanmış. Bu anlamda kültür turizmi iyi bir şekilde planlanıp, rayına oturtulup iyi bir ziyaretçi akımı gerçekleştirilirse ilçemizin potansiyelini karşılayacak hatta buradaki gelişmeyi yönlendirecek bir olgu olacaktır diye düşünüyorum. Turizm Hasankeyflinin kendi içerisinde kendi geçimini sağlayabilecek ve burada ekonomisini bunun üzerinde tutabileceği bir numaralı öge. Sadece Hasankeyf için değil Batman için de öyle. Midyat’la birlikte turizm destinasyonunun bir halkası ve önemli bir ögesi. 3-4 sene içinde bu yatırımlar meyvelerini verecek. Burada konaklama tesislerinde insanların gelip günübirlik kalabileceklerini, buradaki destinasyon içerisindeki diğer noktalardan gelip şehri şenlendireceklerini inşallah hep birlikte göreceğiz. Birinci öncelik halkın geçim kaynağı anlamında turizm ve ona bağlı sektörleri koyuyoruz. Zaten turizm noktasında iyi bir planlama ve yatırım yapıldığından arkası gelecek” diyor.

EVLER BİR KAÇ AYA BİTİYOR

Proje çalışmaları içinde çeşitli konularda beklenebilir aksaklıkların da olduğunu anlatan Koç, “Bize en son verilen bilgiye göre şu an geçici kabul aşamasına gelmiş olan konutlarımız var. Eksikliklerin tespit edilip tamamlanması için müteahhite belli bir süre verilecek. Bu süreç içinde altyapı ve üst yapı hizmetleri de eş zamanlı olarak devam edecek. Yeni yapılmış parklarımız var. Bu parkların yollarının yapılması, yürüyüş alanlarının, banklarının, insanlarının gündelik ihtiyaçlarını karşılayabilecek bakkal, market, fırın vb. işyerleri önümüzdeki birkaç ay içinde bitirilme aşamasına gelecek ve en son altyapı hizmetleri tamamlandıktan sonra asfaltı da tamamlanacak. Türkiye’nin yüz akı projelerinden biri olacağını ümit ediyoruz. İnşallah yakında bitirilecek ve hak sahipleri güzel evlerin içinde eskisinden daha iyi şartlarda konaklayacağını düşünüyoruz. Ümidimiz insanların buraya hızlı bir şekilde adapte olması ve yeni bir hayatın başlaması. Bütün düşüncemiz bu.

Benzer konular