Başarı odaklı ve çocuk merkezli bir yüzyılda yaşıyoruz. Dünyanın, çocuğun etrafında döndüğünü sanan anne babalar prens ve prensesler yetiştiriyor. Ebeveynler hizmetçi, çocuklar evin hükümdarı olmuş gibi. Çocukların akademik başarıları her şeyden çok önemli. Ebeveynler çocukları sınıfta ilk 3’e girdiklerinde veya sınavlarda derece yaptıklarında kendilerini ‘başarılı ebeveynler’ olarak görüyorlar. Benim başarılı ebeveyn tanımım ise şu şekilde; “Başarılı ebeveyn’ çocuğunun ‘iyi insan’ olmasına yardımcı olabilecek tüm beceri ve değerleri kazandırma amacında ve gayretinde olan ebeveyndir.” Çünkü hayattaki hiçbir akademik başarı (isterse çocuğunuz Oxford veya Yale’de okusun) çocuğunuzun ‘iyi insan’ olmasından daha değerli ve anlamlı olmayacaktır ‘ölümü’ hatırladığımızda.
İnsan sabırsızdır. İçgüdü ve davranışları bakımından maddecidir. Hazır olan lezzeti sonra elde edeceği binlerce lezzetten önce ister. Bu güdüler doğrultusunda bedenini kontrol edemeyen, hazlarını ertelemeyi bilemeyen ve beceremeyen yetişkinlerin ve zamane çocuklarının ilerideki hayatlarında başarılı olabileceklerini düşünmüyorum. Peki biz “Ne için yaşıyoruz?”
Devamı Gerçek Hayat 970. sayısında.