Suriye’de devam eden savaş ve şiddet en fazla kadın, çocuk ve yaşlı sivillere bedel ödetiyor. Rejim, ABD ve Rus bombardımanlarına ek olarak DEAŞ, PKK, İran destekli militanlar, DHKP-C ve TİKKO gibi onlarca terör örgütünün de dahil olduğu savaş sebebi ile 14 milyon Suriyeli zorunlu olarak yaşadıkları toprakları terk etti. Ülkenin birçok bölgesinde devam eden çatışmalar sebebi ile 2012 yılında başlayan göç hareketliliği sürüyor. Guta’dan 3 ay önce İdlip’e göç eden Maria ve Muhammed Toumah kardeşler, 7 yıldır devam eden savaşta en büyük bedeli ödeyen minik Suriyelilerden.
DERİN İZLER TAŞIYORLAR
Anne ve babalarını Esed’in 2012 yılında Doğu Guta’da düzenlediği varil saldırısında kaybeden Maria ve Muhammed’e, ailesinden 21 kişiyi şehit veren, 65 yaşındaki anneanneleri bakıyor. 9 yaşındaki Maria ve 8 yaşındaki Muhammed acımasız savaşın derin izlerini zihinlerinde olduğu kadar vücutlarında da taşıyorlar. Esed’in 2013 ve 2018 yılında düzenlediği kimyasal saldırılarda yaralanan Suriyeli yetimlerin vücutlarında kimyasal yanıklar var. Tüm sevdiklerini kaybetmiş olmanın verdiği travma ise her hallerine yansıyor. Anneanne Fadva Toumah, torunlarının uyku düzeninin neredeyse sıfır olduğunu, sürekli anne ve babalarını sayıklayarak kabus gördüklerini söylüyor.
SIĞINAKTA BÜYÜDÜK
Yaşadığı kısa dokuz yıla pek çok acı sığdıran Maria, hayatlarının bombalar altında, sığınaklarda geçtiğini, çok ölüm gördüklerini ve artık güven içinde yaşayabileceği bir ev ve okula gidebilmek istediğini söylüyor. Maria ve Muhammed’in ağabeyleri Kemal ise Şam’da kalmış. Rejimin Guta’ya girmesi sonrası İdlip’e geçemeyen Kemal’den hiçbir haber alamıyorlar. En büyük hayalleri ağabeylerinin onları bulup yanlarına gelmesi. Vücutlarında kimyasal saldırıdan izler taşıyan çocuklara henüz herhangi bir tıbbi müdahalede bulunulmadı. Kaldıkları her bölgede kısa sürede herkesin ilgi odağı olan Muhammed ve Maria’nın barınabilecekleri bir ev ve asgari ihtiyaçlarının karşılanması kadar, fiziksel ve psikolojik tedavi de görmeleri gerekiyor.
AİLESİNDEN 21 KİŞİYİ KAYBETTİ
Maria ve Muhammed’e kol kanat geren 65 yaşındaki anneanneleri Fadva ise şeker hastalığı ile mücadele ediyor. Aslen Şam’lı olan ve 7 yıllık Guta kuşatması ve olağanüstü savaş koşullarını yaşayan Fadva Toumah sorularımıza gözleri dolarak cevap veriyor. Olaylar başladığında eşi ve 9 çocuğu ile mutlu bir hayatı olduğunu anlatan Fadva Toumah, 2012-2018 arasındaki 6 yıl içinde çocukları, eşi ve torunlarından 21 aile ferdini ardı arkası kesilmeyen bombardımanlarda şehit verdiğini belirtiyor. “Hayatta sadece 3 torunum ve bir de oğlum kaldı” diyen Fadva Hanım, “Esed, bunca katliam sonrası zafer kazandığını sanıyor, ancak tarih onu benim ve Suriye halkının sevdiklerini öldüren azılı bir katil olarak yazacak” diyor.
HER AN SOKAKTA KALABİLİRLER
İdlib’e geldikten sonra bir çok bölge ve ev değiştiren Fadva Toumah ve 2 torunu, çadırlar dahil yaşayabilecekleri sabit bir yer bulamadıkları için her an sokakta kalma tehlikesi ile karşı karşıyalar. Anneanne ve iki şehit çocuğu sadece düzenli yemek yiyebilmek ve sokakta kalma korkusu olmadan yaşayabilecekleri bir ev istiyorlar. Bu aslında çocukların Ankara’da yaşayan amcalarının yanına yerleşmeleriyle gerçek olabilir. O zaman rüyalarını süsleyen bir diğer hayallerini gerçekleştirip, yaşıtları gibi okula da gidebilirler. Tedavileri de burada gerçekleştirilebilir. Maria ve Muhammed ‘dede’ diye hitap ettikleri Başkan Erdoğan’ın kendilerini düştükleri bu zor durumdan kurtaracak tek kahraman olduğunu söylüyorlar. Muhammed Başkan Erdoğan’a, “Erdoğan Dede, ben 2 yaşımda anne ve babamı kaybettim. Bombalar ve ölümler yaşadım. Şimdi İdlip’e geldim ve burada sığınacak evimiz, gidebilecek okulumuz yok. Lütfen Erdoğan Dede bize yardım et” sözleriyle sesleniyor.