‘Uzay’ Türkiye’nin hem yakın, hem de çok uzak olduğu bir mefhum. İddialı devletlerin uzay çalışmalarına yöneldiği son yıllarda Türkiye de bu konuda önemli bir adım attı. Resmi gazetede yayınlanan kararnameye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından daha önce kurulmuş olan Türkiye Uzay Ajansı’nın Başkanlığına Serdar Hüseyin Yıldırım atandı. Yıldırım, Türkiye Uzay Ajansı ve Türkiye’nin uzay ilgisini 7 suâlde değerlendirdi.
1) ‘Milli Uzay Programı’ ne demektir?
Devletlerin geleneklerine göre her faaliyetin belirli bir programı olur. Türkiye Uzay Ajansı’nın ilk vazifesi bu Milli Uzay Programı’nı hazırlamak olacak. Milli Uzay Programı’nın 8 veya 10 yıllık bir süreyi kapsayacağını tahmin ediyoruz. Bu dönemde uzay çalışmalarının tamamının bir yol haritasını çıkarmak istiyoruz. Hangi faaliyet ne zaman, ne şekilde kim tarafından yapılmalı, nasıl bütçelendirmeli gibi konuları kapsayan ve Türkiye’nin bütün uzay faaliyetlerini, uzaya erişimden uydu yapımına, yerdeki gözlem istasyonlarından üniversitedeki çalışmalara kadar bu konuları kapsayan bir çalışma olacak.
2) Bir vatandaş ‘Türkiye Uzay Ajansı’ dendiğinde ne anlamalı?
Vatandaşımız Türkiye Uzay Ajansı’nı Türkiye’nin bütün uzay çalışmalarını tek elden koordine eden bir şemsiye kuruluş olarak anlamalı. Türkiye’nin uzayda var olmasını, dünyadaki uzay yarışında yer almasını sağlayacak kurum olarak ifade ediyoruz.
3) Türkiye Uzay Ajansı ne gibi çalışmalar yapacak?
Türkiye Uzay Ajansı, üretim ve AR-GE çalışmalarını zaten bunları yapan kurumlar var olduğu için yapmayacak. Bir şemsiye kuruluş olarak bu sahadaki tüm çalışmaları takip etmek, gerekli düzenleme ve denetlemeleri yapmak, ihtiyaç olan alanlarda sertifikasyon çalışmaları gerçekleştirmek ve bütün çalışmaların genel koordinesini sağlamak bizim görevimiz. Sadece uzay değil havacılık teknolojileri de alanımıza giriyor. Havacılık teknolojilerinden kasıt ülkemizde ihtiyaç olan fakat var olmayan teknolojileri Türkiye’ye kazandırmak.
4) Bu kuruma neden ihtiyaç duyuldu?
En büyük ihtiyaç bu konudaki çalışmaların tek elden koordine edilmesi ihtiyacıydı. Çünkü bu alanda faaliyet gösteren birden çok kuruluşumuz var. Şu anda ilga olmuş olan Ulaştırma Bakanlığında Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü vardı. TUBİTAK bünyesinde TUBİTAK Uzay Enstitisü var. Ben de yaklaşık 7 aydır orada yönetim kurulu üyesiyim. ROKETSAN, Savunma Sanayi Başkanlığı bünyesinde uzay ile ilgili çalışmalar var. Hava Kuvvetlerinde yine bazı çalışmalar var. Gözlemevleri ve üniversiteler var. Uzay sahasında çalışma yapan bu kurumları en verimli ve hedefe uygun şekilde koordine edecek bir kuruluşa ihtiyaç vardı. Türkiye Uzay Ajansı bu ihtiyaca cevap vermek için kuruldu.
5) Ajansın insan kaynağı nasıl karşılanacak, hangi meslek dallarını istihdam edeceksiniz?
Maalesef insan kaynağı konusunda dünyanın ileri ülkeleri ile mukayese edildiğimizde gerideyiz. Bu konuda yetişmiş insanımız az. Eldeki insan kaynağını iyi değerlendirip eksik kaldığımız noktalarda öncelikli olarak yurtdışında çalışmakta olan Türk vatandaşlarından ve Türkiye’ye uzay yolculuğunda destek vermek isteyen bilim adamlarından insan kaynağımızı karşılayacağız. Ayrıca Türkiye Uzay Ajansı’nın üretim vazifesi olmadığı için çok fazla insan kaynağına ihtiyacı olmayacak. Maksimum 150-200 personelle çalışacağız. Üniversitelerde Havacılık ve Uzay bölümünden mezun olan arkadaşlarımız, Astronomi, Astrofizik, Elektrik, Elektronik, Mekatronik gibi uzayda karşılığı olan birçok dalda personel istihdamı söz konusu olacak.
6) Yakın ya da uzak hedefler arasında bu hususta daha tecrübeli ülkelerle işbirliği söz konusu olacak mı?
Bu olmazsa olmazımız. Uzay çalışmalarında en ilerde olan ülkeler de işbirliği yolunu tercih ediyor. Şimdilerde herkesin bildiği Uluslararası Uzay İstasyonu bunun bir örneği. Daha önce ABD, Rusya, Çin ve Japonya uzay çalışmalarını kendileri yapıyordu. Fakat bunun verimli olmadığı anlaşıldığında işbirliği ile her ülkenin kendi modülünü kurup çalışmalar yapması verimliliği arttırdı. Biz de böyle işbirliklerine gitmek istiyoruz. Bunda önceliğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin hedefleri ve menfaatleridir. Buna uygun olan tüm taleplere açık olacağız. Atanmamın ilk gününde Ukrayna ile bir işbirliği anlaşması imzaladık. Şimdi Rusya, Japonya Çin ve Avrupa’dan görüşme talepleri var. Biz Milli Uzay Programını çıkardıktan sonra hangi ülke ile ne gibi bir işbirliğine gireceğimize karar vereceğiz.
7) Türkiye Uzay Ajansı, maddi mânâda olmasa da hedefler açısından NASA ile aynı hedefler doğrultusunda çalışacak denilebilir mi? Türkiye Uzay Ajansı’nın askerî amaçlı faaliyetleri de söz konusu olacak mı?
NASA bu konuda dünyanın en büyük kurumu. En yüksek bütçeye sahip ve ciddi bir mazisi var. Bizim mukayese edilmemiz bu açıdan uygun değil fakat hedef olarak baktığımızda bazı hedeflerimiz benzer. Uzay Ajanslarının kurulma amacı belli. İnsanların uzaydaki varlığına hazırlık yapmak. Diğer gezegenlerde ve bazı uydularda yaşayabilirler mi, hayatlarını devam ettirebilirler mi? Buradan bütün dünyanın menfaati için neler yapılabilir? Genel amaçlar bunlardır. NASA da hem dünya, hem de kendi milli hedeflerini gözetiyor. Biz de hem dünya, hem ülkemiz için gereken çalışmalara katkıda bulunacağız, devletimizin milletimizin çıkarlarını korumaya devam edeceğiz.
Diğer soruda ise Türkiye Uzay Ajansı sivil bir kuruluştur. Askeri sahada herhangi bir faaliyetimiz söz konusu değil. Tamamen sivil maksatlı ve uzayın barışçıl amaçlarla kullanımı alanında faaliyet gösterecek. Buradaki teknolojilerin askerî tarafta da kullanımları oluyor fakat bu bizim çalışma alanımıza girmiyor.