Pakistan atom bombası programının babası olarak nitelendirilen Prof. Abdülkadir Han, Mursi‘ye karşı düzenlenen askerî darbenin arkasındaki gerçekler hakkında şahit olduklarını anlattı. Büyük bilim adamı şehid Muhammed Mursi’nin Mısır halkının seçimiyle iktidara gelmesinin ardından Mısır’da yaşananların gerçek ve en önemli nedenlerinden biri hakkında açıklamalarda bulunan Abdülkadir Han şunları söyledi…
Pakistan atom bombası programının babası olarak nitelendirilen Prof. Abdülkadir Han, Mursi‘ye karşı düzenlenen askerî darbenin arkasındaki gerçekler hakkında şahit olduklarını anlattı.
Büyük bilim adamı şehid Muhammed Mursi’nin Mısır halkının seçimiyle iktidara gelmesinin ardından Mısır’da yaşananların gerçek ve en önemli nedenlerinden biri hakkında açıklamalarda bulunan Abdülkadir Han şunları söyledi:
1- RUSYA İLE NÜKLEER ANLAŞMA
“Mısır’da olanlar hakkında konuşmamayı isterdim. Ancak Mısır halkının hâdiselerin arkasındaki gerçekleri bilmeye hakkı var. Devlet Başkanı Muhammed Mursi Rusya, Hindistan ve Pakistan’a ziyaretler gerçekleştirdi. Kimsenin pek bilmediği bir gerçek var. O da Başkan Mursi’nin Rusya ile, Mısır’ın uranyum zenginleştirme programının yeniden başlatılması için bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre, nükleer elektrik santralleri ve diğer nükleer çalışmalar yapılacak ve bu işler üç yıl gibi kısa bir sürede ilk sonuçlarını verecekti” dedi.
“Mısırlılar, bu ziyaretin sonuçlarının Batı’yı ne denli dehşete düşürdüğünü biliyorlar mı” diye soran Prof. Abdülkadir Han, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu anlaşma ile Mısır’ın elektrik problemi ebedi olarak çözülmüş olacaktı. Buna ek olarak da Afrika’nın Mısır üzerinden elektriğe kavuşması için bir başlangıç olacaktı.
2- ALMANYA’DAN 2 DENİZ ALTI
Mısırlılar Başkan Mursi’nin Almanya’dan iki denizaltı satın aldığını, İsrail’in bu denizaltıları Mısır’ın bu tür silahlara sahip olmasını engellemek için Almanya’ya yoğun baskı yaptığını bilmezler. Bu denizaltılar, uygun füzeler yerleştirildiği takdirde uçak gemilerini vuracak kabiliyette idi.
3- HİNDİSTAN’DAN ASKERİ UYDU
Yine Mısırlılar, Mısır’ın askeri uydulara sahip olup İsrail’in sokaklarını, askerî kabiliyetlerini gözetleyebilecek duruma gelmesinin ne anlama geldiğini bilmezler. Bu uydu, roketlerin hedeflerini dakik olarak vurmalarını sağlayacak teknolojiye sahip olacaktı. Bu konuda Mursi, Hindistanlı bilimadamları ile bir mutabakata varmıştı. Darbe ile Mısır’ın gelişmiş bir uyduya sahip olma projesi de çöpe gitmiş oldu.
4- RUSYA’DAN S-400
Yine bilinmeyen bir husustur: Mursi’nin Putin’e Mısır’ın roket ve füze sistemine ihtiyaç duyduğunu iletmiş ve Rusya resmi olarak Mısır ile bir füze sistemi anlaşmasına onay vermişti. Bu sisteme sahip olan bir Mısır, bir savaş durumunda dakikalar içinde Tel Aviv’i yerle bir edecek kabiliyete sahip olacaktı.
Mursi, konuyu müzakere etmek için Moskova’ya askeri heyet göndermiş, Mısır ordusu içindeki Amerikancı subaylar aracılığı ile Amerika’nın isteği doğrultusunda bu müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması sağlanmıştı..
5- BAĞIMSIZLIĞIN SINIRINA YAKLAŞTI
Mısırlıların şunu bilmesi gerekir ki Mısır, Mursi’nin başkanlığı sırasında bağımsızlığın sınırına yaklaşmıştı. Ülkenin geleceği ve bağımsızlığı üzerindeki Batı egemenliği darbe gerçekleşmeseydi, tamamen kırılmak üzereydi.
Mısır’ın gerçekte atom bombasına sahip olması gerekmediği çoğunlukla bilinmez. Mesela İran İsrail’e saldırmak için 2500 km. menzilli füzeler imal etmek için uğraşıyor. Ama Mısır, hemen yanıbaşında yer alan İsrail’i çok daha ucuza edinebileceği füzelerle vurabilme kapasitesine sahiptir.
6- İSRAİL İÇİN BÜYÜK TEHDİTTİ
Başkan Mursi şunu iyi bilen bir liderdi ki, Mısır’ın sahip olacağı yakın menzil füze saldırılarını engellemek için İsrail’in hava savunma sistemi, mesafenin çok yakın olmasından dolayı yetersiz kalacaktı.
EY ŞEREFLİ AZİZ MISIR HALKI!
Ey şerefli aziz Mısır halkı! Geleceğe dair ümitli olun. Bu kudret sizde mevcuttur. İradenizin kırılmasına izin vermeyin ve ülkenizin bağımsızlığı için direnmeye devam edin… Allah’a sığının, sabredin ve asla teslim olmayın… Unutmayın ki Hakk, daima bütün silahlardan üstündür.
Bilin ki, Pakistan’ın bugün nükleer silaha sahip olması onu sömürgecilerin, emperyalistlerin tahakkümünden kurtarmıştır. Bunu da Allah’ın şu emrine uyarak başarmıştır: “Ey inananlar! Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında Allah’ın bilip sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları (silahlar) hazırlayın..”
