Geçtiğimiz hafta, Gaziantep’te bir Alman vakfıyla birlikte gerçekleştirdiği toplantı dönüşü uçakta gözaltına alınan Kavala’nın “kariyeri” yazmakla bitecek gibi değil. 1957 doğumlu Osman Kavala, babası Mehmet Kavala’nın 1982 yılında vefat etmesiyle genç yaşta Kavala Grubu’nun başına geçiyor. 80’lerdeki lakabı “Kızıl Milyarder”. Adına Türk-Polonya İş Konseyi, Türk-Yunan iş Konseyi, Güneydoğu Avrupa’da Demokrasi Merkezi gibi çeşitli iş ve toplumsal kuruluşların yönetim kurulu üyeliklerinde rastlıyoruz. Gayrimenkul, madencilik, coğrafi lokasyon alanında şirketleri olan Kavala’yı ön plana çıkaransa, ticari değil siyasi faaliyetleri.
MHP mi? Yalnızca basından biliyorum!
Meral Akşener’i siyaseten desteklediği ve akraba olduğu konusunda yaptığı açıklamaya bakalım önce:
“Sayın Meral Akşener’le teyze çocukları değiliz. Birkaç yıl önce sevgili Burak Bölükbaşı’nın nikâh merasiminde Sayın Akşener, ‘üç kuzen olarak damadın şahitliğini yapıyoruz’ demişti. Kastedilmiş olan birbirimizin kuzeni olduğumuz değil, farklı taraflardan ikimizin de damadın kuzeni olduğuydu. MHP içindeki gelişmeler ilgi alanımın dışında, bunlar hakkında ancak basından öğrendiğim kadar bilgi sahibiyim.”
Sedat Peker’den ‘küçük bir rica’
1999’da Duygu Asena’ya “Adalet Tatmin Etmiyor” başlıklı bir röportaj veren Sedat Peker, “Osman Kavala’nın alacağını tahsil ettiğiniz doğru mu?” sorusunu şöyle cevaplıyor:
“Osman Kavala son zamanlarda ekonomik darlığa düşmüş bir insan, benim Fikret Aydın diye bir akrabamın yakınıdır kendisi, ben o vesileyle tanıdım, kendisiyle yakınlığımız var. F-16 savaş uçakları konusunda yabancıları kaçırttım demedim, sadece bana bir ricada bulunulmuştu. Orada çalışan mühendisler kendi finanslarını bulmuşlar, sahibi Kavala’yı tanıyorsun rica eder misin dediler, sadece onların bir araya gelmelerini sağlamıştım. Benim yaptığımı bütün işadamları yapıyor.”
Bir gün bir gazeteye ‘borç’ lazım olur
80’lerin başında babasının şirketinin başına geçen ve İletişim Yayınları’nın kurulmasına ön ayak olan Kavala, yıllar sonra bu kez bir gazetenin, BirGün’ün kuruluşuna destek verdi. Bu destek hakkında yazılıp çizilenlere karşı, BirGün’ün finansörü olduğu yönündeki iddiaları reddederek “aralarından yalnızca bir borç ilişkisi olduğunu” söyledi, fakat bu ilişkinin boyutuna dair herhangi bir bilgi vermedi.
Robert Kolej mezunu Kavala, bir süre önce cezaevinden kaçarak yurtdışına çıkan Sevan Nişanyan’ın da yakın arkadaşı. Onunla ilgili az sayıdaki bilgiden biri de Nişanyan’ın 12 Mayıs 2012 tarihli Agos yazısında yer alıyor:
“New York’tayken bulaşmadığı devrimci hareket, katılmadığı anti-emperyalist eylem kalmamıştı. Dönmesinden aylar sonra şöyle telefon görüşmeleri olmaya devam etti:
– Alo, biz Güney Afrika Devrimci Halk Kurtuluş Kongresi.
– E?
– Cumartesi günü protesto yürüyüşü var. Filistin Devrimci Sosyalist Grubu da katılıyor. Osman arkadaşı tertip komitesine alacağız.
– Maalesef Osman Türkiye’de.
– Amanın! Tutuklandı mı? İşkence görüyor mu?
– Yok. Türk Hava Kuvvetlerine F-5 uçağı satıyor galiba.”
Devrimcilikten F-16 tüccarlığına
Kavala, o yıllarda LORAL firmasının ürettiği bir sistemin F-16’larda kullanılacağını öğrenince 150 milyon dolar sermayeyle bu firmayla ortak olup MİKES şirketini kuruyor. Aralık 1988’de 345 milyon dolarlık F-16 modernizasyonunun 160 uçaklık ilk paket ihalesi sonuçlanıyor ve ihaleyi MİKES kazanıyor. Ancak bu proje, sürekli aksadığı için ASELSAN tarafından devralınarak millileştiriliyor. Kavala’nın Sedat Peker’le ilişkisinin bir ayağını işte bu ihale sürecindeki ilişkiler oluşturuyor.
Cezayir: Restoran mı örgüt evi mi?
Kavala’nın en ünlü ticari işletmesi Cezayir Restoran şüphesiz. Ancak bu işletmenin şöhreti yemeklerindeki lezzetten değil, Türkiye’de sözde Ermeni Soykırımı’nı savunan, PKK’ya destek veren veya AB tarafından himaye edilen toplantılara ev sahipliği yapmasından geliyor. Selahattin Demirtaş’ın “Seni Başkan Yaptırmayacağız” sloganı ilk olarak burada zikrediliyor. 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında HDP’nin İstanbul’da yaptığı kutlama toplantısı da burada gerçekleşiyor. PKK gazetesi Özgür Gündem yöneticilerinden Aslı Erdoğan’ın tutuklanması sonrası 149 yazarın ortak destek açıklamasının okunması, cezaevinden firar edip Yunanistan’a sığınan Sevan Nişanyan’ın hapisten izin alıp HDP milletvekilleri ve AB ülkeleri diplomatlarıyla birlikte katıldığı doğum günü partisi gibi organizasyonlar da Kavala’nın mekânında gerçekleştiriliyor.
Çıkan oyuncu Paker, giren oyuncu Kavala
Macar asıllı ABD’li spekülatör ve liberal girişimci George Soros’un başkanı ve destekçisi olduğu Açık Toplum Enstitüleri’nin Türkiye şubesi olarak kurulan vakfın kurucuları arasında da Osman Kavala ismine rastlıyoruz. Vakfın kurucusu ve ilk başkanı Can Paker’in ardından, mevcut başkan İshak Alaton ile birlikte vakfın en güçlü isimlerinden biri haline geliyor Kavala.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri, Kavala’nın gözaltına alınmasının ardından Twitter’dan apar topar paylaştığı mesajda, “Osman Kavala’nın İstanbul’da gözaltına alınması çok rahatsız edici. Avrupa Parlamentosu’nda serbest bırakılması için acil çağrı başlatılmasını teklif edeceğim” ifadelerini kullandı. Gezi olaylarını Avrupa Parlamentosu’na taşıyan AP üyesi, Macar asıllı Hollandalı Marietje Schaake de “Hangi dayanakla gözaltına alındı” diyerek “hemen harekete geçileceğini” söyleyen bir diğer isim oldu.
Yerli otomobil projesine sızma girişimi
Tüm bunlar ilk kez konuşulmuyor elbette. Yeni Şafak Gazetesi yazarı Hasan Öztürk, daha önce defalarca gündeme getirdiği Kavala’yı, 21 Mart 2017 tarihli yazısında bir kez daha gündeme taşımış, Kavala’nın bu kez de yerli otomobil projesine sızma girişiminde bulunduğunu yazmıştı:
“Seni başkan yaptırmayacağız sloganının mucidi, BirGün’ün ‘borç vereni’, Meral Akşener’in kuzeni, PKK terör örgütü elebaşı İmralı sakini Abdullah Öcalan’ın selamcısı, Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala’nın izini bu kez Bilim ve Sanayi Bakanlığı’nın çok ama çok gizli yürüttüğü yerli otomobil projesinde buldum.
Meğer bizim Kızıl Soros Osman Kavala, Türkiye’nin yerli ve milli projesi ‘yerli otomobil’ işine de merak sarmış.
Bir Gün gazetesi, yerli otomobille ilgili 2015 yılında birkaç haber yapmış. Haberlerin tamamı aleyhte… Yani itibarsızlaştırmaya yönelik. Ama sonra birden haberler bıçak gibi kesilmiş.
Nedenini araştırdım. Meğer 65’inci Hükümet kurulduğunda Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Milli Savunma Bakanlığı’na geçen Fikri Işık’tan sonra Osman Kavala ‘yerli otomobil projesi’ne el atmış. Bir önemli adamını projede önemli bir yere getirtmiş.
Sonrası malum… Yerli otomobil işi, yılan hikâyesine dönmeye başlamış.
Allah’tan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın çok önemsediği yerli otomobil projesinin akıbetini sorgulaması neticesi, Osman Kavala’nın önemli adamı o önemli pozisyondan alınmış.
Şimdi soru şu: Osman Kavala’nın ‘başkanlık sistemi’ne olan bariyeri ortadayken… Siyaseti dizayn etme merakı ortadayken… İmralı ve HDP ile ilişkileri ortadayken… Meral Akşener projesindeki aktivasyonu ortadayken… Nasıl olur da Türkiye’nin çok önemsediği ‘yerli otomobil’ projesinde bir şekliyle yer almasına müsaade edilir?”
Neden bugüne kadar dokunulmazdı?
Bunca bağlantısına, Türkiye’yi dizayn etmeye yönelik sayısız girişime gizli ya da açık bu kadar desteğine rağmen Kavala’yı bugüne kadar kimler korudu, bunca yıl boyunca kendisini “dokunulmaz” kılan bağlantılar neydi, henüz bilmiyoruz. Yargı süreci bu “karanlık bölgeye” ışık tuttuğunda açığa çıkacak olanlar, Türkiye’nin yakın tarihine ilişkin pek çok soru işaretini de ortadan kaldıracak gibi görünüyor.
* * *
PKK’ya uzanan yardım eli
Gözaltına alınan işadamı Osman Kavala’nın 18 Ekim’de Gaziantep’te yabancı sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığı toplantıda, Afrin başta olmak üzere Kamışlı, Munbic, Aynel Arap, Tel Abyat, Rakka ve Haseke bölgelerini işgal eden PKK-PYD terör örgütüne yardımların sevk ve idaresi ile Avrupalıların bölgeye yatırımları konuşuldu. PKK’ya nakit transferi, inşaat, gıda, tarım, demokratik toplumu yeniden inşa etme, demokratik bilinci geliştirme, vatandaşlık bilinci, eğitim gibi projeler adı altında yapılıyor. Başta Alman vakıfları olmak üzere 70’ten fazla dernek ve vakıf PKK’yı fonluyor. Uzun zamandan beri örgüte destek veren Kavala, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay’da toplantılar düzenledi. Son 2 yılda PKK’ya bu başlıklar adı altında yapılan yardım miktarı 1,5 milyar doları geçti.
Teröre desteğin kilit adamı
Kavala, Muhammet Dahlan, Mısır, Birleşik Arap Emirleri ve Suudi Arabistan denkleminde de kilit rol üstlendi. Kavala ve Dahlan’ın PKK’ya yardımlarında eski Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmet Carba köprü görevi görüyor. Dahlan ve Kavala 15 Temmuz sürecinde iki kez görüştü. Dubai’deki görüşmelerden birine FETÖ’den isimler de katıldı. Dahlan’ın biri kadın iki Filistinli elemanı mültecilere dair bilgileri Kavala ile paylaştı. Dahlan için çalışan ve Şam’ın Yermuk Kampı’ndan ayrılarak Türkiye’ye yerleşen ekip, mültecilerin yaşadığı kamplardaki sivillere dönük rapor hazırlayarak Kavala ile paylaştı.
Paravan derneklerle örgüte yardım
Başta hendek provokasyonu olmak üzere bütün kalkışmalarda Kavala’nın paravan dernekleri etkin rol aldı. Müzik okulu, dil kursu, etüt merkezi, kültür merkezi gibi isimlerle açılan onlarca dernek Kavala tarafından fonlandı. 2011-2016 döneminde Doğu ve Güneydoğu’da PKK’ya destek veren Kavala, 2016’dan itibaren sınırın Suriye tarafına yoğunlaştı. Aynı kapsamda yine Urfa, Nusaybin, Gaziantep ve Hatay’da kurulan paravan kurumlar aracılığıyla Afrin başta olmak üzere, PKK bölgelerine yardım gönderildi.
Gezi’nin finansörü
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın Gezi kalkışmasının devam ettiği günlerde, 15 Haziran 2013’te İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, adı spekülasyonlarla anılan George Soros tarafından kurulan ve Türkiye temsilciliğini Can Paker’in yaptığı Açık Toplum Enstitüsü Danışma Kurulu Üyesi olan Osman Kavala’nın, Gezi Parkı olaylarında organizatör ve finansör olduğu belirtilmişti.
Karanlık yapıların Türkiye uzantısı
Murat Belge’yle İletişim Yayınları’nın kurucusu olan Kavala, yazar Tarık Buğra’nın kızı Ayşe Buğra ile evli. Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Kavala, Birikim Dergisi’nin yayıncısı ve KVK’nın da sahibi. Kavala, Helsinki Yurttaşlar Derneği, TÜRSAK, Türk Yunan Dostluk Derneği, TEMA, Güneydoğu Avrupa’da Demokrasi ve Uzlaşma Merkezi (CDRSEE) ve Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği’nin kurucu üyeliklerinde bulundu, yönetim kurullarında yer aldı. TESEV Yönetim Kurulu’nda ve George Soros’un Soros Vakfı’nın Türkiye uzantısı olan Açık Toplum Enstitüsü Türkiye biriminin Danışma Kurulu’nda yer aldı. Türk-Polonya İş Konseyi, Türk-Yunan İş Konseyi, Center for Democracy in Southeast Europe Güneydoğu Avrupa’da Demokrasi Merkezi gibi kuruluşların yönetiminde bulundu.
* * *
İstanbul sermayesinin kavşağındaki adam
Kızıl milyarder olarak anılan Mehmet Osman Kavala hakkında en yaygın bilgi, onun Kavala Şirketler Grubu’nun patronu olduğu şeklinde. Belirli büyüklüğe ulaşan ticaret gruplarının şeffaflık kuralları gereği internette kurumsal siteleri bulunması gerekiyor, ancak Kavala Şirketler Grubu’nu ve faaliyetlerini tanıtan herhangi bir kurumsal site bulunmuyor. Ticaret sicil kayıtlarına bakıldığında ise Mehmet Osman Kavala’nın 1980’lerden bu yana onlarca şirkette ortak, yönetim kurulu veya eski yönetim kurulu olarak yer aldığı görülüyor. Kavala ile aynı şirketlerde ortak, yönetim kurulu üyesi veya yönetici olarak bulunan kişilere bakıldığında, hemen hemen tamamının İstanbul sermayesi olarak adlandırılan iş çevrelerine yakın kişilerden oluşması dikkat çekiyor.
Kavala’nın eski yönetim kurulu üyesi olduğu 7.5 milyon TL sermayeli İki Nokta Bilişim Teknoloji A.Ş. firması, coğrafi analiz sistemleri, veri toplama ve saha araştırmaları, harita altlıkları, navigasyon, Türkiye adres standardizasyonu ve basılı haritalar alanında faaliyet gösteriyor. Referansları arasında NATO, Petrol Ofisi, Deva, Pfizer, Roche, Mercedes Benz, TTNET, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Sivas İl Kültür Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi gibi kurumlar ve kuruluşlar yer alıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri arasında yer alan Şenel Durmuşkaya ile Kavala, başka bir çok firmanın yönetiminde de aynı anda yer alıyor.
28 Şubat döneminde banka batırdı
28 Şubat döneminde İstanbul sermayesi tarafından batırılarak devletin sırtına katrilyonlarca lira yük olarak bindirilen bankalar listesinde Osman Kavalaya ait Birleşik Yatırım Bankası da bulunuyor. Önce Hazine tarafından bankacılık faaliyeti durdurulan banka, 1999 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla bankacılık yapma izni kaldırılarak tamamen kapatıldı. Kavala’nın Türkiye’de bankacılık yapması yasaklandı. Tek şubesi bulunan ve 500 milyar TL sermayeye sahip olan bankanın sadece 4 çalışanı mevcuttu. Genel Müdürü ise Şenel Durmuşkaya idi.
Barajlar kralı
“Ağaç katliamı” temasını kullanan Gezi olaylarına destek veren Osman Kavala’nın, Türkiye’nin ilk Yap-İşlet-Devret Hidro Elektrik Santrali’ni işleten Aksu Enerji’nin kurucu ortağı olması dikkat çeken bir çelişki. Aksu Enerji’yi, 1985 yılında Şevket Demirel (Süleyman Demirel’in kardeşi) ile beraber kuran otuz kurucu ortaktan biri, yüzde 5,5 pay sahipliği ile Osman Kavala idi. Kavala, siyaset eksenli görevlerinin yanı sıra, doğa çalışmalarına destek veren vakıflarda da etkinlik gösterdi. Örneğin, TEMA Vakfı’nın kurucular kurulunda yer alan Kavala’nın yolu burada ünlü TÜSİAD üyeleriyle kesişti. TEMA Vakfı internet sitesinde verilen bilgilere göre, vakfın kurucular kurulu listesinde çok sayıda ünlü TÜSİAD üyesiyle birlikte Osman Kavala da yer alıyor.
Eski İTO başkanıyla aynı firmada ortak
Restorasyon işi yapan 25 milyon TL sermayeli Çatı Pazarlama A.Ş’de eski ortak olarak görünen Osman Kavala’nın bu firmadaki ortakları arasında, Cumhuriyet Gazetesi’nin kurucusu Yunus Nadi’nin torunu Emine Uşaklıgil ve İstanbul Ticaret Odası’nda 4 dönem başkanlık yapan Hüsamettin Kavi de bulunuyor. 28 Şubat döneminde siyasete yön veren açıklamalarıyla sürekli gündemde kalan TÜSİAD yönetimiyle birlikte katıldığı toplantılarla dikkat çeken Kavi, 2010 yılında da çözüm sürecini desteklediğini açıklamıştı. Çatı Pazarlama’da eski ortak olan Kavi ile Kavala’nın iş ilişkisi DEİK Türkiye-Polonya İş Konseyi Başkanlığında da söz konusuydu. 1990-2000 yılları arasında Kavi tarafından sürdürülen DEİK Türkiye-Polonya İş Konseyi başkanlığı, sonraki yıllarda Osman Kavala’ya devredildi.
Tütün’den vergi şampiyonu
Osman Kavala, sigara sektöründe vergi şampiyonu oldu. İstanbul Ticaret Odası’nın 1989 yılında açıkladığı, “Başarılı Vergi Mükellefleri” listesinde bronz madalya kategorisinde yer aldı. Yaprak Tütün ve İhracatçıları kategorisinde faaliyet gösteren Osman Kavala, o dönem 204 milyon TL vergi ödedi. Osman Kavala’nın ismi en çok vergi ödeyenler listesinde son defa bu listede yer aldı.
18 milyar dolar dağıtan Soros’a aracılık etti
Geçtiğimiz hafta ABD gazetesi Washington Post’ta yer alan habere göre, George Soros, dünya genelinde kendi ideolojisi doğrultusunda siyasi değişimler gerçekleştirmek amacıyla bugüne kadar 18 milyar dolar para dağıttı. Soros, Türkiye dâhil birçok ülkede Açık Toplum adıyla kurulan vakıf veya dernekler aracılığıyla çeşitli ülkelerdeki muhalif hareketlere para desteği sağlıyor. Soros, Açık Toplum aracılığıyla başka birçok vakıf ve derneğe de para yardımı yapıyor. Örneğin, geçmişte Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye şube başkanlığını yapan Can Paker, aynı zamanda Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın da (TESEV) başkanıydı. Vakfın yıllık raporlarına göre TESEV, Açık Toplum Vakfından milyonlarca lira para desteği aldı.