“Tabibe yaraşan, zenginleri tedavi ettiği gibi fakirleri de tedavi etmesidir. Bize de aynen Hakîm Galen’in tuttuğu bu yolu takip etmek düşer” Ebu Bekr Razi – Tabibin Ahlakı
3 Aralık 2013’te Financial Times gazetesi, “İlaç markasını korumak: İtibarı onarma, güveni yeniden inşa etme” başlığıyla bir panel düzenledi. Panele davet edilen konuşmacılar arasında sektörün önde gelen isimlerinden Roche ilaç şirketinin eski CEO’su William Burns ile Bayer’in o zamanki CEO’su Marjin Dekkers de bulunuyordu. Konuşma sırası Dekkers’e geldiğinde şunları diyecekti. “Hayır, Hindistan bizim için alışılmadık bir durumdu. Patentimiz sorgulanmadı, diğer şirketlerin patentleri sorgulandı. Hindistan hükümeti bize dedi ki: Hayır, sizin patentiniz geçerli. Bu ürün böbrek ve karaciğer kanseri için üretilmiş. Sizin patentiniz geçerli ama çok fazla ücret istiyorsunuz. Bu yüzden Hindistan’daki bir şirket adına zorunlu lisans çıkarmanız gerekiyor. Bu şirket ilacı imal edip düşük fiyattan satacak. Siz de kazançtan yüzde 6 patent hakkı alacaksınız. Bu bir hükümet kararıydı. Patent bize aitti ve başka birine bu ürünü imal etme izni verildi. Neymiş? Yoksul Hintliler bu ilacı satın alamazlarmış. Hindistan’a hiç gittiniz mi, bilmiyorum. Çok fazla yoksul Hintli var. Hastaneler de (burada gülüyor) yaşadıkları yere o kadar yakın değil. Bu son derece siyasi bir karar ve ben buna hırsızlık derim. Şimdi, bunun iş modelimiz üzerinde büyük bir etkisi olacak mı? Hayır, çünkü dürüst olalım, biz bu ürünü Hindistan pazarı için geliştirmedik. Bu ürünü satın alma gücüne sahip Batılı hastalar için geliştirdik. Kanser tedavisinde kullanılan pahalı bir ürün bu. Şu durumda yayılma riskini biliyorsunuz. Eğer Hintli şirket bu ürünü satmaya başlarsa çarçabuk yayılacak, Güney Afrika’dan Yeni Zelanda’ya bir pazar oluşacak. Bu da tüm ilaç sektörünü, ilaç sektörüne ait patent hakkını tehlikeye atacak.”
Devamı Gerçek Hayat’ın 1020.sayısında.