Şen olasın Trablus… İşte biz geliyoruz

“Davet edildiğimiz yere gideriz, edilmediğimiz yere gitmeyiz. Şu anda bir davet olduğuna göre icabet ederiz… Onlar bir savaş baronuna yardım ediyor. Biz ülkenin meşru hükümetinin yanında davete icabet ediyoruz. Farkımız bu. Gerçi bunlar Mısır’da da ülkenin meşru hükümeti yerine darbeciyi desteklemişlerdi, hatırlayın. İnşallah Libya’da aynı ilkesizliği, aynı demokrasi ve hukuk düşmanlığını tekrarlamalarına izin vermeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan

1966 yapımı “Kartallar erken uçar / Orlovi Rano Lete” isimli bir Sırp filmi var. İkinci dünya savaşını anlatan filmin içinde şöyle bir diyalog geçiyor:
– Bizim tarafta Rusya, Amerika, İngiltere savaşıyor. Diğer tarafta Almanya, İtalya ve diğer faşistler var.
– Ya Türkler?
– Türkler savaşta yok.
– Türkler olmadan savaş mı olurmuş?
– Savaşmıyorlar işte…
– Türkler yok yani.
– Evet.
– O zaman şimdilik sıkıntı yok. Türkler saldırırsa korkudan altına kaçırırsın.
Niye söze bu film diyaloğu ile girdik?
Çünkü bir benzeri geçtiğimiz günlerde Kahire’den duyuldu. Türk askerinin Libya’ya gideceğini duyan çetebaşı Hafter ile darbeci Sisi işi gücü bırakıp bir araya geldi. İkili, tıpkı yukarıdaki diyalogda geçtiği gibi “Türk askeri geliyor” korkusuyla kendilerince çözüm arayışına girişti.
Arap medyasına bakılırsa Türk askeri iyice yerleşmeden Trablus’u ele geçirme derdindeki Hafter, Sisi’ye “Bana acil asker desteği ver. Trablus’u birkaç saate kalmaz ele geçiririm” demiş. Sisi’den çıt çıkmadığı söyleniyor. Öyle ya, hariçten efelenmek kolay. Mâsum Mısır halkını ezmeye benzemiyor bu iş. Sisi zâlim bir darbecidir ama bu enayi olmasını gerektirmiyor. Ne de olsa eski genelkurmay başkanı. Türk askerinin karşısına dikilmenin ne anlama geldiğini elbette bilir.

 

Devamı yeni sayımızda!

Benzer konular