15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimin ardından, olayın merkezlerinden Akıncı Hava Üssü’ne ilişkin iddianame Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman tarafından tamamlandı. Üst düzey 481 şüpheliyi kapsayan iddianamede 1 orgeneral, 6 tümgeneral, 18 tuğgeneral, 22 albay, 26 yarbay, 33 binbaşı, 56 yüzbaşı, 62 üsteğmen, 115 teğmen, 131 astsubay ve bir uzman çavuş şüpheli olarak yer alıyor.
İddianameyi önemli kılan bir diğer detaysa, Fetullah Gülen, Adil Öksüz ve Kemal Batmaz’dan oluşan listenin, “darbenin mimarları” olarak gösterilmesi.
Adil Öksüz muamması
Darbe girişiminden sonra FETÖ’nün en önemli isimlerinden biri olduğu anlaşılan Adil Öksüz, 15 Temmuz gecesi rehin alınan Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının olduğu Akıncılar Hava Üssü’nde yakalanmıştı. Sivillerin giremediği sınırlara, üstelik darbe gecesi girdiği için gözaltına alınarak savcılığa gönderilen Adil Öksüz’ün sorgusunun ardından serbest bırakılması kamuoyunda infiale sebep olmuştu. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Adil Öksüz’ün ismini 15 Temmuz’a kadar kimse duymamıştı.
Kaçmasının ardından ortaya çıkan detaylar, Öksüz’ün darbenin planlayıcıları arasında olduğunu gösteriyor. İddianameye göre Öksüz, Fetullah Gülen’in üst kadrosunda yer alan Mustafa Özcan ile sürekli irtibat halindeydi.
ABD Konsolosluğu inkâr edemedi
Darbe gecesi gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra kaçan Öksüz’ün HTS (telefon görüşmeleri) kayıtlarından, 21 Temmuz 2016 saat 10.22’de ABD Başkonsolosluğu’ndan arandığı ve görüşmenin Öksüz’ün telefona cevap vermemesi yüzünden gerçekleştiremediği ortaya çıktı.
ABD Konsolosluğu, aramanın ortaya çıkması üzerine şu açıklamayı yaptı:
“Amerikan-Türk emniyet güçleri arasındaki yakın işbirliğinin doğrudan sonucu olarak, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’ndan Adil Öksüz adına kayıtlı bir numaraya 21 Temmuz 2016 tarihinde bir çağrı gerçekleştirilmiştir. O gün (21 Temmuz) Emniyet Genel Müdürlüğü, ABD’nin Türkiye Temsilciliği’ni arayarak, Adil Öksüz’ün Türkiye’den kaçmasını engelleme konusunda yardım talebinde bulunmuştur. Bunun ardından Öksüz’ün vizesini iptal ettik ve ABD yasaları gereğince Öksüz’ü arayarak kendisini bu iptal konusunda bilgilendirmeye çalıştık. ABD Başkonsolosluğu’nun, şüphe uyandırmaktan çok uzak olan bu çağrısı, darbe girişiminin ardından ABD ve Türk emniyet güçlerinin yakın işbirliğini sergilemektedir.”
ABD’nin, bir terör örgütünün yöneticisi olduğu ve 15 Temmuz darbesine karıştığı ortaya çıkan birini “vizesinin iptal edildiğini söylemek için” aradığı bahanesi kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmadığı gibi, darbenin arka planındaki aktörlerden birinin ABD olduğu konusundaki şüpheleri daha da arttırdı.
Dolarlar havada uçuşuyor
İddianame, Adil Öksüz’ün 18 Temmuz 2016’da saat 08.01’de Esenboğa Havalimanı’ndaki baz istasyonundan, saat 09.27’de de Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki baz istasyonundan hizmet aldığına yer veriyor. Öksüz, aynı gün saat 11.10 ve 22.48’de İstanbul Üsküdar, saat 23.47’de İstanbul Atatürk Mahallesinde baz hizmeti aldıktan sonra ertesi gün, 19 Temmuz’da saat 12.43’te Sakarya Akyazı’daki baz istasyonunu kullanmış.
19 Ağustos 2014’te Bylock programı yükleyip kullandığı belirtilen Öksüz, 22 Aralık 2010 ve 25 Nisan 2011’de iki işlemde “HARMONY ENTERPRISES LLC” isimli şirkete 200 bin ABD doları göndermiş. Bu şirket 8 Kasım 2016’da ABD başkanlık seçimlerinde başkan adayı Hillary Clinton’a finansman sağlamak amacıyla kurulan bir şirket. Şüpheli Adil Öksüz’ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım’ın da Hudson Türk Amerikan Kültür Derneği ve Barış Adaları Enstitüsüne (Peace Islands Institute) 9 işlemde toplam 36 bin 379 ABD doları göndermesi de iddianamede vurgulanan dikkat çekici ayrıntılardan biri.
Bylock kardeşliği
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığınca hazırlanan analiz raporunda Öksüz, eşi ve yakınlarının Bank Asya’ya bankanın kurtarılması için yüksek tutarlarda para yatırdıklarının belirlendiği bilgisi yer alıyor.
Adil Öksüz’ün 19 Ağustos 2014’ten bu yana FETÖ/PDY mensuplarınca örgüt iletişimi amacıyla oluşturulan ByLock yazılımını kullandığı, eşi Aynur Öksüz, kardeşi Mehmet Öksüz ve kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım’ın da Bylock kullanıcısı oldukları anlaşıldı.
Adil Öksüz’ün 15 Temmuz öncesinde ABD bileti satın aldığı da ortaya çıktı. Öksüz gidiş için Temmuz’un 20’sinden sonrasına bilet alırken, dönüş için ise Ağustos’un 15’i için bilet almış. Biletler İstanbul’dan, Fetullah Gülen’e yakın Pennsylvania’daki en yakın havaalanı olan John F. Kennedy Havalimanı’na. Örgütün darbe girişiminin başarılı olmasını beklediği ve Öksüz’ün de ABD’ye Gülen’den talimat almaya gönderildiği bir diğer bilgi.
Tarla baktım diyerek serbest kalmıştı
Adil Öksüz, 15 Temmuz sonrası savcılıkta verdiği “Tarla bakarken yakalandım” ifadesiyle serbest kalmıştı:
“Ben Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Benim amcam olan M.Ö. bankacılık yapmıştı Kazan’da (Akıncı Hava Üssü’nün bulunduğu bölge). Kazan civarında kıymetli arazi olduğunu, gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz akşamı Sakarya’dan Ankara’ya geldim. Cuma akşamı M.Ö. isimli amcamın Keçiören’de evi vardı orada kaldım. 16 Temmuz günü sabah 09.00-10.00 gibi de Ankara Keçiören’den ticari taksi tuttum. Köye vardım taksiciyi geri gönderdim. Taksiciyle de ben 150 TL’ye anlaşmıştım. Alacağım araziye bakmak için köy girişine yakın beni bırakmasını söyledim. Ve taksici döndü. Beni o yol üzerinde araziden jandarmalar aldılar. Benim Akıncı Üssü’nde tanıdığım herhangi bir subay astsubay mevcut değildir. Ben üsse de hiç girmedim. Nasıl bir yer olduğunu da bilmiyorum. Üsse yakın bölgede tarla bakıyordum.”
Fetullah Gülen Akıncı Üssü’ne gelecekti
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianameyle birlikte 15 Temmuz gecesi ve sonrasında Akıncı Üssü’nde kaydedilen görüntüleri de dağıttı. 55 dakikalık görüntülerde en çarpıcı ayrıntı, Akıncı Üssü’nde Fetullah Gülen’in kullanımı için inşaatına başlanan bir yapı oldu. Terörist başı Gülen, darbe girişiminin başarıya ulaşması halinde ilan edilecek sıkıyönetimi idare etmek için 25 Temmuz 2016 tarihinde buraya gelecekti.
İddianameye göre, 25 pilot 11 bombalama faaliyetinde F-16 uçağı kullandı. İki pilot İstanbul üzerinde alçak uçuş yaparken iki F-16 pilotu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağını takiple görevlendirildi. Diğer 10 F-16 pilotu da Ankara üzerinde alçak uçuş yaptı.
İddianame ayrıca Genelkurmay, Hava, Kara, Deniz Kuvvetleri komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, İnsani Yardım Tugayı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, MEBS Komutanlığı ve diğer askeri birliklerden, darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü’ne gelerek darbeye teşebbüs eylemlerine iştirak edilmesini kapsıyor; Kayseri, Diyarbakır, Adana İncirlik’ten kalkan uçaklar ile İstanbul SAT Komutanlığından gelen darbecilerin Akıncı Üssü’ndeki eylemlere katılması ve Konya MAK timinin İstanbul’daki darbe karşıtı komutanları Akıncı Üssü’ne kaçırması olayları da yer alıyor.
TÜRKSAT’ta 7, TBMM’de 19 milyon liralık hasar
Sanık Hüseyin Türk’ün “Aslan-6” koduyla kullandığı “93-0663” kuyruk numaralı F-16 uçağıyla TÜRKSAT tesislerine 16 Temmuz’da saat 03.14, 03.15, 03.17 ve 03.19’da 4 “MK-82” bombası attığı anlatılan iddianamede, bu nedenle tesislerde 7 milyon 27 bin 655 lira değerinde hasar oluştuğu vurgulandı.
Hasan Hüsnü Balıkçı ve pilot Uğur Uzunoğlu’nun “Aslan-5” koduyla kullandığı “94-0105” kuyruk numaralı F-16 savaş uçağıyla TBMM’ye saat 02.35’te ilk bombanın atıldığı belirtilen iddianamede, ayrıca Türk’ün kullandığı uçakla saat 03.24 ve 03.25’te TBMM’ye 2 bomba atıldığı bildirildi. İddianamede, bu eylem kapsamında, 32 kişinin yaralandığı, 7 kişinin malının zarar gördüğü ve 19 milyon 472 bin 380 liralık hasar meydana geldiği aktarıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparka sanık Müslim Macit’in “Aslan-6” koduyla kullandığı “93-0671” kuyruk numaralı F-16 savaş uçağıyla 2 bomba atıldığına dikkati çekilen iddianamede, bu sırada 15 kişinin şehit olduğu, 7 kişinin yaralandığı ve 2 kişinin de malının zarar gördüğünü bildirildi.
İddianamede ayrıca “Uçakla bombalama eylemleri sonucunda 68 vatandaşın şehit olduğu, ayrıca Akıncı Üssü nizamiyelerinde de 9 vatandaşın şehit edildiği, soruşturma kapsamında toplam 77 vatandaşın şehit olduğu, 222 vatandaşın yaralandığı, 96 vatandaşın malının zarar gördüğü anlaşılmıştır” bilgisi paylaşıldı.
