Necip Hablemitoğlu, 2001 yılında basılan “Alman Vakıfları Bergama Dosyası” isimli kitabının önsözüne şu paragraf ile başlar:
“Avrupa Parlamentosu’nda 1998 yılında kabul edilen “Türkiye Hakkında Avrupa Stratejisi” başlıklı kararda (A4-0432/98), Türkiye’ye yönelik şu talepler yer alıyordu:
Kürtlerin maruz kaldığı zulüm, hapis ve işkenceye son verilmesi;
Leyla Zana ’nın serbest bırakılması;
Kürt halkının temsilcilerini de içeren toplum güçleri arasında diyalog kurulması;
Türkiye’deki her kesime ana dilleriyle eğitim hakkı ile
Kürt dilinde yayın ve kendini anlatma özgürlüğü verilmesi;
TBMM’de Kürtlerin temsil edilmesi,
Siyasal Partiler Yasası’nın değiştirilmesi,
Seçimlerdeki yüzde 10 barajının kaldırılması ve
Anti-terör yasasının iptali;
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden olağanüstü halin kaldırılması ve
Köy korucuları sisteminin tasfiyesi;
PKK’nın tek taraflı ateşkesinin kabul edilmesi ve
Kürt hedeflerine saldırının hemen durdurulması;
Mahkeme kararlarının,
özellikle üç termik santral ve BERGAMA ’DAKİ EUROGOLD ŞİRKETİNE İLİŞKİN DANIŞTAY KARARLARININ UYGULANMASI;
Kuzey Kıbrıs’ta devam eden işgal durumunun ve
AB’ne aday bir diğer ülkenin (Kıbrıs Rum Kesimi) erişim sürecini engelleyici tutumu nedeniyle Kıbrıs’ta siyasi çözüme gidilmesi;
Komşuları, özellikle Yunanistan ile ilişkilerini düzeltmesi vs.’’
Bu paragrafın önemi, sisler içerisindeki bir konuyu gündeme getiriyor oluşunda yatıyor. Türkiye’de gerek ABD, gerek İngiltere, gerekse İsrail’in faaliyetlerine ilişkin pek çok çalışmaya rast gelmek mümkün. Fakat Almanya’yı ele alan çalışmaların sayısı neredeyse yok hükmünde. Üstelik Alman derin devletinin Türkiye üzerindeki faaliyetlerine dönük az sayıdaki çalışmanın güvenilirliği noktasında ciddi sıkıntılar söz konusu. Doğrudan bu konuyu gündeme getirme iddiasında bulunan 2006 ve 2009 yıllarında basılan iki eserin (aslında muhtevaya bakınca tek eser olduğu rahatlıkla söylenebilir) manipülatif amaçlı olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Yeni sayımızda!