Fiona Barnett: “İnsanlar üst düzey şahısların pedofil oluşu ve Avustralya’da yapılan satanist ayinlerdeki iğrençliklere ilişkin söylediklerim hakkında niçin bir delil göremediklerini soruyor. Niçin mi yok? Avustralya hükümeti bu üst düzey şahısların işledikleri suçların üzerini örtüyor. Diğer yandan Vatikan olarak bilinen taciz amaçlı çocuk kaçırma teşkilatı da kendi üst rütbeli üyelerini koruma altına almış durumda…”
George Pell’i hatırladınız sanırım. Papa Francis tarafından 2015 yılında Vatikan Hazine Bakanı olarak atanan şu çocuk tacizcisi kardinal. Biliyorsunuz, Pell şu anda hapiste. 13 Mart günü yapılacak duruşmada hakkındaki kararın verilmesi bekleniyor. Belki de siz şu satırları okuyorken bu kararı duymuş olacaksınız. Fiona Barnett isimli bir kurban Pell’i yıllar öncesinden hatırlıyor. Nereden mi? Sydney şehrindeki meşhur St. Mary’s Katedrali’nden.
Pedofil: Yeni dünya sistemi
Barnett o sıralar 14 yaşında. Sarsıcı bir ritüelin şahidi olarak katedralde bulunuyor. Anlattığına göre Avustralya hükümeti tarafından 5-14 yaşları arasında pedofili kurbanı olarak alıkonulmuş ve üst düzey şahıslara zevk amacıyla sunulmuş. Pell’i başka vesilelerle tanıdığı belli olan Barnett onun hakkında bakın ne diyor:
“George Pell sadece bir çocuk tacizcisi değl. Küçük çocuklara tacizde bulunurken ayinler yapan, şeytana hizmet eden karanlık biri. Kardinal Pell’in ayin yaparak suistimal ettiği kişilerden biri James Shanahan. Pell’i St. Mary’s Katedrali’ndeki ayinde de görmüştüm. O gün oradaydım. “Şeker Kız” isimli amatör belgeselimde o ayini olduğu gibi tasvir etmiştim.”
Katedralin sunağında cinayet
Fiona Barnett 28 Ekim 1969 doğumlu olduğuna göre bahsettiği ayin 1983 yılında gerçekleşmiş olmalı. 14 yaşındaki Fiona’nın hayatında ayinin ayrı bir yeri olduğu görülüyor. Zira 5 yaşından 14 yaşına değin VIP kişilere sunulurken kendisine dadılık, yahut kendisinin ifadesiyle “vekil annelik” yapan genç bir kadın ayinin tam orta yerinde yer alıyor. Fiona, genç kadını Veronica olarak anıyor. Muhtemelen gerçek adı bu değil. Katedral Sydney kentinin “krem dö la krem” tabakasıyla hınca hınç dolu. Bütün önemli siyasetçiler, para babaları, emniyet müdürleri, kilise önderleri, herkes orada. Ayinin başrolünde yer alan Veronica’yı katedralin sunağında görüyoruz. Derken ayini yönetenler Veronica’yı sunağın içinde kurban ediyorlar. Sydney gibi medeni bir kentin en büyük Hristiyan tapınağında, kentin bütün önde gelenlerinin önünde ayinler eşliğinde işlenen bir cinayet. Gerekçesi ne peki? Veronica’nın vicdanı içinde yaşadığı durumu daha fazla kaldıramamış, yüreği isyan etmiştir. Kendisi de muhtemelen taciz kurbanı olan Veronica, her gün küçük çocukların tacizini izlemek zorunda kalmaktansa ölümü yeğlemiştir.
Kimse ona inanmadı
Fiona aradan geçen onca yıla rağmen çocuklukta yaşadıklarını unutamıyor. Yıllar boyu bir kâbusun içinde yaşayıp normalleşebilmek elbette kolay değil. İçinde biriken onca acıyı dile getirip biraz olsun rahatlamak istese de bırakın normal insanları, psikiyatristleri bile ikna etmekte zorluk çekiyor. “Şu saçma hikayeleri anlatmayı keser misin?” diyenden tutun “Senin anıların başka bir şeyin metaforu olabilir” diyene değin bir sürü tepkiyle karşılaşıyor. Bir gün haberleri izlerken İngiliz Kraliyet Komisyonu’nun pedofili iddialarını soruştumak için Avustralya’ya geleceğini öğrenen Fiona kararını veriyor. Bütün başından geçenleri Kraliyet Komisyonu’na anlatacak ve rahata erecektir.
İngiliz Kraliyeti de işin içinde
Fiona Barnett’in 26 Haziran 2013 günü öğleden sonra saat 3’te Kraliyet Komisyonu ile randevusu vardır. Eşi Jon ile lüks bir oteldeki randevuya gelen Barnett’i komisyon üyesi genç bir avukat karşılar. Avukatın elinde Barnett’in sunduğu 22 sayfalık şikayet dilekçesi bulunmaktadır. Otel odasına girdiklerinde komisyonun diğer üyeleriyle karşılaşırlar. Komisyon, 3 bayandan oluşmaktadır. Federal Mahkeme Yargıcı Jennifer Coate, Çocuk Psikiyatristi Helen Milroy ve kendilerini karşılayan genç avukat. Barnett, kendi hikayesini Yargıç Coate’un huzurunda iki saat boyunca anlatırken gittikçe huzursuz olmaya başlar. Zira Coate’un tavrı, sanki taciz kurbanını değil de tacizciyi dinler mahiyettedir. Barnett’in hikayesine sürekli olarak negatif anlamda müdahil olan yargıç, onu haksız çıkaracak bir çelişki bulma peşindedir. Daha sonra olan biteni bir uzmana anlatan Barnett “Ne sanıyordun? Kraliyet Komisyonu kurbanlara sahte umutlar vermek için vardır. Onlar asla şikâyetleri soruşturmaz” cevabını alacaktır. Zaten yargıçın kendisine söylediği ilk söz şu olmuştur:
“Fiona, biz buraya geçmiş kurbanların şikayetlerini dinlemeye gelmedik. Gelecekteki kurbanlar adına bir şeyler yapmak için buradayız.”
Bu söze bozulan Fiona, “Peki, geçmişteki komisyonların düştüğü hataya düşmemek için farklı ne yapmayı planlıyorsunuz?” diye sorar.
Yargıç böyle bir karşılık beklemiyordur. Nitekim verdiği cevap her şeyin özeti gibidir: “Şu an bilgi toplama aşamasındayız. Ne yapacağımıza henüz karar vermiş değiliz!”
Komisyon üyelerinin yanından çıkan Barnett otelden ayrılırken eşine şöyle diyecektir: “Bir umut kırıntısı için buraya gelmiştim. Ancak hiçbir şey yapmayacaklar. Bu komisyon da diğerleri gibi olayların üstünü örtmek için burada.”
Üniversitelerde ne okutuluyor?
Fiona, Kraliyet Komisyonu önünde konuşurken iki çocuğa tacizle suçlanan bir akademisyene ait makaleyi takdim eder. Bu akademisyenin pedofil zihniyetle yazılan bir kitabı mevcuttur. Üstelik aynı minvaldeki yazıları üniversitenin resmi sitesinde yayınlanmaktadır. Barnett’in bahsettiği akademisyen Profesör Wilson, kitabı ise “Suç Hayatı”dır. Wilson taciz vakalarında erişkinlerin çocuklar tarafından tahrik edildiğini, dolayısıyla çocukların bu tür vakalarda gönüllü olarak yer aldığını savunmaktadır.
Fiona Barnett komisyon üyelerine şöyle der: “Bizim üniversitelerimizde gençlere bunlar mı öğretiliyor? Bu kabul edilemez.”
Komisyon üyelerinden çıt çıkmaz.
Fiona komisyonun önüne bu defa çocuk tacizine ilişkin şeytan ayinlerinden birine ait çizim sunar. Fakat komisyondan yine çıt çıkmaz. Bunun üzerine bir diğer kurbanın, Tor Nielsen’in kendisine gönderdiği e-mail’i takdim eder. Tor Nielsen’in anlattıkları Barnett’in sözlerini doğrulamakta, aynı mahalde topluca 60 çocuğa tecavüz yapılan bir ayinden bahsetmektedir. Komisyon yine görmezden gelecektir.
Kimler yok ki?…
Fiona Barnett’in kendisine tecavüz edenleri isim isim ifşa ettiğini ayrıca not edelim. Bütün bu hadiselerin tarih ve lokasyon bilgilerini ayrıntılı bir şekilde ifade etmekten çekinmiyor. Daha 10 yaşına bile basmadan kendisine tecavüz eden isimlerin başında zamanın ABD Başkanı Richard Nixon geliyor. Nixon, Kraliyet Avusturya Hava Kuvvetlerine ait Fairbairne Hava üssünde bekleyen bir uçağın içindeyken bu iğrenç eylemi gerçekleştiriyor.
Zamanın Avustralya Başbakanı Gough Whitlam ile Kraliçe Elizabeth’in Avustralya Genel Valisi John Kerr de parlamento binasında yapılan sapık bir ayinde çocuk yaştaki Fiona Barnett’i suistimal ediyor. Bir keresinde özel istekle ABD’ye gönderilen Barnett’e orada Nixon’un dostu meşhur Evanjelik vaiz Billy Graham tebelleş oluyor. Kurbanın çığlığına kulak verdiğinizde Walt Disney’in bile pedofil olduğunu öğreniyorsunuz.
Nicole Kidman sırıtarak izliyor
En iğrenç hikâyelerden biriyse, Barnett’in 15 yaşına basmasından bir gün önce Dr. Antony Kidman tarafından verilen partide yaşadıkları. Ünlü psikolog Antony Kidman konuğu aktör John Bell ile her türlü sapıklığı yaptıktan sonra sandalyeye bağladığı Barnett’i acımasız bir şekilde dövmeye başlıyor. Dr. Kidman’ın kızı Nicole ise – evet, meşhur aktris Nicole Kidman’dan bahsediyoruz – kollarını çapraz şekilde bağlamış, sırıtarak bu sahneyi izlemektedir.