Koronavirüsle mücadele tüm dünyada hızla sürerken, ülke ekonomileri de kendilerini ayakta tutmanın yollarını arıyor. Toplu ortamlarda çalışma yapan işyerlerinin çalışmaya geçici süre ara vermesi, dünya genelinde üretimin düşmesine neden oldu. Kimi firmalar çalışanlarını ücretsiz izne çıkarırken, kimisi çalışmalarını eve taşıdı. Fakat bir de çalışmalarını eve taşıyamayan ve günlük olarak yaptığı işten para kazanan esnaflar var. ‘Evde kal’ uygulamasının ilk günlerinden bu yana dükkânlarını kapalı tutan esnaf, sürecin uzaması durumunda iflasın eşiğine geleceğini aktarıyor. Diğer bir sıkıntıysa işyeri kiraları. Neredeyse tüm esnaf mal sahiplerinin insafsızlığından şikayetçi. Riski paylaşmaya kimse yanaşmıyor. Esnafın en büyük beklentilerinden birisi de devletin kapanan işyerlerinin kiraları konusunda yapacağı bir düzenleme.
Koronavirüsün yayılmasını azaltmak amacıyla ülke genelinde dolaşımın azaltılması kararlaştırıldı. İçişleri bakanlığının yayınladığı genelgeler doğrultusunda toplu çalışma yapılan ortamlar başta olmak üzere insanların bir arada bulunacağı ortamlar tek tek kapatıldı. Alışveriş merkezlerinden lokantalara, kuaförden kafelere kadar birçok meslek grubu kepenk indirmek zorunda kaldı. Arka planda süren tartışmaysa bu işyerlerinin uğrayacağı zarar oldu. Aynı durum, koronavirüsün ortaya çıktığı Çin’de de oldukça tartışılmıştı. Salgın nedeniyle milyonlarca küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) iflasın eşiğine geldiğini bildirmişti. Ülkemizdeyse hükümet, KOBİ’lere koronavirüsle mücadele döneminde vereceği destek paketlerini açıkladı. Fakat esnaf, virüsle mücadele döneminin uzaması halinde durumdan zararlı çıkacağını ifade ediyor. Bazı KOBİ’ler için çıkış kapısı e-ticaret olarak görünse de her sektör işini buraya aktaramıyor. Konuştuğumuz KOBİ sahipleri arasında, parasını aldığı ürünü yollayamadığını söyleyen de var, vergi ve fatura ödemeleri yüzünden mali olarak büyük sıkıntıya gireceğini söyleyen de… İşverenlerin ortak fikri, “çarkların yeniden dönmesi.”
MUSTAFA TURAN – TEKSTİL SEKTÖRÜ
KISA VADEDE İFLAS OLMAZ
Kapanan işyerlerinin iflas durumu henüz söz konusu değil. Devlet bunun etkisini azaltmak adına birçok seçeneği gündeme aldı. Mesela kısa çalışma ödeneği, SGK desteği, KDV ertelemeleri, KOBİ’lerin krediye daha rahat ulaşabilmesi… Bu önlemlerin olumsuz etkiyi bir süreliğine hafifleteceğini düşünüyorum. Ama tam çözüm mü, değil. O yüzden kısa vadede iflas söz konusu değil. Fakat belirsizlik durumu sürerse bu gerçekleşebilir. Çünkü işletmelerin kâr marjları eskisi gibi değil. Girdi maliyetlerimiz maalesef gün geçtikçe yükseliyor. Ancak rekabet edebilmek adına kârlarımızdan fedakârlık yapıyoruz. Nereye kadar böyle devam eder bilemiyoruz.
Bizim için durum bu şekilde ama her sektör aynı şekilde etkilenmiyor. Tekstil sektörü oldukça etkilendi ama gıda sektörü için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Maalesef birçok insan günübirlik çalışıp geçiniyor. Birikimi olan büyük şirketler istisna. Devletin sağladığı destek elbette faydalı ama asıl çözüm, çarkların yeniden dönmesi olacak.
TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ
Biz penye imalatı yapıyoruz. Çalışmalarımız daha çok sipariş üzerine oluyor. Korona salgını baş göstermeden elimizde Rusya’dan bir sipariş vardı. Kaporasını önden almış, tüm ön çalışmaları yapmış ve üretime başlamıştık. Siparişi bitirdik ama Moskova’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve tüm kargolar kapalı. Ürünü gönderemiyoruz, ödemelerimiz birikiyor. Bir kısmını elimizdeki imkânlarla yaptık ama rakam büyük olduğundan tüm ödemeleri yapmamız mümkün değil. Yani ürünü kargoya teslim edip ödememi almam gerekiyor ki nefes alabileyim.
Rusya’daki müşteriye başka bir siparişim daha vardı o da iptal oldu. Başka siparişlerimiz de iptal oldu. Piyasada tanıdığım arkadaşların yüzde 90’ı dükkânını kapattı. Kendi imkânlarımızla gittiğimiz yere kadar gideceğiz. Durumun ciddiyetinin farkında olduğumuz için 15 gündür kapalıyız. Çözüm bir an önce işlerimize geri dönmemiz. Çünkü taşıma su ile değirmen dönmez.
****
ERHAN DOĞAN – TEKSTİL SEKTÖRÜ
KAZANÇLARIMIZ GÜNLÜK
Karantina sürecinde özellikle iş yeri kapatan ya da geçici süreyle işlerini durduranlar oldu. Vakaların artmasıyla tamamen kapanan iş yerleri olacaktır. Mevcut durumda kira veren ve yanında insan çalıştıran küçük işletmeler var. Genel olarak kazançlar yevmiye hesabı ve günlük geliyor. Bu tarz işletmeler birikim yapmakta güçlük çektiği için ya her şeye rağmen iş yerini açmak zorunda kalıyor ya da tamamen kapatmaları gerekiyor. Her esnaf maalesef birikim yapamıyor. Ödemeler ya da vergilerin işlenmesiyle ancak günlük kazanç sağlayabiliyor. Sektör hızlıysa zaten birikim yaparsınız. Sektör hızlı olunca malın sirkülasyonu o derece hızlı oluyor, sürekli yenileniyor. Bu sayede çabuk kâr kazanılır, sonuç olarak da birikim yaparsınız. Ancak yavaş işleyen ve ortalama bir gelir getiren sektörde faaliyet gösteriyorsanız etkilenmeniz kaçınılmaz.
Gıda ve zaruri ihtiyaçların giderilmesi üzerine oluşturulan sektörler süreçte etkilenmediği gibi gelişme kaydettiler. Özellikle süpermarketler, temizlik malzemeleri, kişisel bakım ürünleri üzerine çalışma yapanlar sürecin etkisi dışında kaldılar.
DİĞER SEÇENEK E-TİCARET
Ancak insanların eğlence sektöründe yaptığı etkinlikler, bunun yanı sıra giyim ve ev tekstili üzerine çalışan firmalar, tamamen oyunun dışında kaldı. İnsan aklı tamamen açlık üzerine kurulu. Yemeden ya da içmeden bir hayat yaşamak mümkün değil. İnsanlar alışveriş yapıyor, marketler her günü rekor satışlarla kapanıyor. Bu zaman diliminde birikim yapamamış sektörler zorluk yaşayacak. Önlem alınsa bile süreç uzarsa birçok kişi iş yerini kapatmak zorunda kalacak. Devlet nezdinde ve bireysel olarak alınan önlemler ancak 3-4 ay idare edebilir.
Benim sektörüm olan ev tekstilinde satışlar sıfıra yakın. Önlemlerin alındığı ve uygulamanın başladığı günden bugüne mecbur olarak her gün iş yerimi açmama rağmen satışım 4 haftada normal kazancımın yüzde 10’una bile yaklaşmadı. Vergi sistemleri hala işliyor. Doğal gaz, elektrik ve su faturaları da aynı şekilde yansıtılıyor.
E-ticarette ilerlemek elbette bir seçenek olabilir ama her sektör bunu yapacak konumda ve durumda değil. Özellikle küçük firmaların önüne popüler bazı e-ticaret siteleri büyük engel olarak çıkıyor. En basitinden, bazı sanal marketler bile nevresim takımı satıyor. Kısacası sektör o kadar geniş ki. Bir e-ticaret portalına üye olmadan bireysel çalışmayla bir yerlere gelmek özellikle e-ticaret gibi bir ortamda pek de mümkün değil.
MEHMET K. – HAZIR GIDA SEKTÖRÜ
BİRİKİMİMLE GEÇİNİYORUM
Uygulamanın ilk dönemlerinde dükkânımızı normal şekilde açıyorduk. Evde kalma uyarıları yapılınca insan trafiği azaldı. Müşteri çekmek için çeşitli kampanyalar yapsak da işler yüzde 90 düştü. Uygulamanın ikinci haftasından itibaren iş yerimizi açmıyoruz. Biraz birikimim var, onlarla kirayı ve faturaları ödüyorum ancak mülk sahibi olmadığınız bir iş yerinde sadece kira ve faturalar aylık ortalama bin 500-iki bin lirayı buluyor. Bu sebeple kapatmadan süreci devam ettirebilmek mümkün değil. Dükkân sahibi de kendi ödemelerini ileri sürerek herhangi bir esneklik sağlamıyor. Günlük kazanç elde ettiğimiz bir sektörde olduğumuz için süreç şu andan itibaren bir ay dahi uzasa dükkânımı kapatmak zorunda kalırım gibi görünüyor.
SÜREÇ MARKETLERE YARADI
Devletin sunduğu destek paketleri çoğu meslek kolunu karşılayacak nitelikte değil. Kafe ve restoran gibi oturma yerlerinin kapatılmasıyla yaptığımız iş sadece paket servisiyle devam etmek zorunda kaldı. Kısa süreli oturma bile engellendiği için işimizin gidişatı tamamen tersine döndü. Korona bir anda yayıldığı için tedbir almaya vaktimiz olmadı. Bir de kış döneminden çıkıyoruz, birikimimiz kısıtlı. Var olan devlet destekleri ve bireysel çabamızla durumu idare edebilmemiz kısa vadede pek mümkün görünmüyor. Paketli ve kuru gıda ürünleri satan yerler, özellikle halkın stok yapması nedeniyle bu dönemde çok büyük kazançlar elde etti. Gıda sektöründe bunun dışında kalan işletmeler, sürecin olumsuzluğuyla yüzleşti. Bu süreç, gıda sektöründe olumlu olarak sadece marketlere yansıdı diyebiliriz.