Bağımsızlığımızdan korkuyorlar

Almanya ile başlayan miting krizi, Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni vermemesi ve Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Türk Konsolosluğu’na girişini engellemesiyle doruğa ulaştı. Belçika da geçtiğimiz hafta MHP’nin referandum toplantılarına yasak getirerek bir başka faşizan uygulamaya imza attı. Gerçek Hayat olarak, AB ülkelerinin yarattığı bu krizi sokağa sorduk ve AB ülkeleriyle Türkiye arasında yaşanan diplomatik krizi konuştuk.

Ortaçağ ve Haçlı zihniyeti hortladı

Fatih Bilici (38, IT uzmanı)

Esasen Avrupa elitleri ve derin yapıları, ortaçağ ve haçlı zihniyetini tekrar hortlatmaya çalışıyor. Bu kadar hırçın ve ahlaksızca Türkiye’yi öncelikli hedef haline getirmiş olmalarını anlamak zor değil. Türkiye’yi terör ve gizli örgütler eliyle kontrol etmeye çalıştılar yıllarca, bu işe büyük yatırımlar da yaptılar. Fakat projeleri çökme eşiğine geldi. Türkiye’nin özellikle son yıllarda bu terör ve karanlık yapılara karşı verdiği milli mücadele, bunlara karşı alınan önemli başarılar, en önemlisi halkın bu yapıların karşısında 15 Temmuz’da olduğu gibi bizzat duruyor olması, Erdoğan liderliğinin bu mücadelenin simgesi haline gelmesi, Avrupa’nın Erdoğan ve Türkiye’yi çoktan hedefe koyduğu anlamına geliyor.

Tacettin Coşkun (30, Kimya mühendisi)

Batı’nın İslamofobi ile birlikte Türk karşıtlığı gün yüzüne çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar istedikleri bir Türkiye vardı. Ama şimdi çok şükür yok. Kendi kararlarını verebilen, yeri geldiğinde dur diyebilen, haddini bildiren bir Türkiye var artık. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Erdoğan sayesinde Türk halkı uyanışa geçti. Onların korkuları Erdoğan ile birlikte Müslüman âlemi de ayağa kalkacak olması. Bu referandum sonucu “evet” çıkarsa yeni sistemde Erdoğan’dan sonra da çok daha güçlü bir lider portresi görebileceğiz Türkiye’de. Elbette Batı dünyası, içimizdeki “hayır” cephesinden iyi biliyor bunu.

Türk değil İslam düşmanlığı

Muhammed Selim (21, Öğrenci)

Türkiye’de uzun yıllardır yoğun bir Avrupa fanatizmi var. Müslüman’ın Müslüman’dan başka dostu yok hâlbuki. Batı ne Müslümanları sever, ne de topraklarına Müslümanlığı taşıyan Türkleri sever. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle Batı her zaman menfaatçi, kendi toplumlarına bile ikiyüzlüdür. Şimdi de Türkler üzerinden kendi yarattıkları İslamofobiyi ve ırkçılığı toplumuna lanse etmeye çalışıyorlar. Meseleye sadece referandum sürecine ele alarak bakmamak gerekiyor.

Ramazan Gülbay (38, Aşçı)

Açık ve net; Batı istiyor ki Türkiye kendi hakkındaki kararlarını kendi vermesin. Avrupa bizi hiçbir zaman istemedi, biz niye hâlâ AB üyeliğinden bahsediyoruz, onu da anlamış değilim. Bizdeki referandum sürecini ele alırsak, onları korkutan ne? Onu da anlamış değilim. Ama çok korktukları belli, yahu bir Türk kadın koskoca ülkede OHAL’e sebep oldu. Anlaşılan o ki bu referandum sonucundan “evet” çıkarsa yapacakları bir şey kalmayacak. Son kozları sanırım.

AB’nin karnındaki şişlik çok büyük

Halil Şerbetçioğlu (37, İnşaat mühendisi)

Avrupa’nın Türk ve Müslüman düşmanlığı bilinen bir gerçekti. Bunu da açıkça ırkçı, faşist, ayrımcı ve demokratik olmayan tavırlarıyla göstermeye başladılar. Geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile birlikte sürekli güçlenen bir Türkiye var artık. Avrupa’da Türkiye hazımsızlığı gittikçe artarken bu sefer Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemini referanduma götürecek ve daha da güçleneceği görülüyordu. AB’nin karnındaki şişlik artık onların nefes alamayacağı boyuta geldi.

Kadir Özcan (43, İşçi)

Türkiye artık eski Türkiye değil. İşin garibi, içimizdeki bazıları anlamadı ama Batı çok iyi anladı. Bu referandum onlar için ölüm kalım mücadelesi. Son on beş yıldır öyle ya da böyle Türkiye’nin önünü kesmeye çalıştılar, bu gerçek. Ama Türk milletinin feraseti buna mani oldu hamd olsun. Bu kez de öyle olacak inşallah. Son çırpınışları bunlar.

Selami Demirbilek (43, İnşaat ustası)

Hollanda’da ırkçılık artmış. Fransa’da Cumhurbaşkanı adayı, “başörtüsü yasağı getireceğim” diyor. Diğer AB ülkelerinden destek mesajları… Aleni bir şekilde savaş açtılar artık. Gerçekçi olmak lazım, Avrupa’dan bize menfaat olmaz. Ayrıca Hollanda ile ekonomik ilişkileri gözden geçirmemiz gerekiyor. TÜMOSAN yerli marka traktörlerimiz var. New Holland’ı almak zorunda mıyız meselâ? Ben oradan lale ithal etsem ne olur, etmesem ne olur. Türk’üz, ondan öte Müslümanız. Korkmamalıyız. Artık adımlarımız söylemden öteye geçmeli, pratiğe dökmeliyiz.

Bunlar son çırpınışları

Emre Hacıaslanoğlu (25, Ekonomist)

Haçlılarla Müslümanların hesaplaşması olarak görüyorum. Bu kadar açık ve net. Onlar bize içinde besledikleri nefret güdüsüyle hareket ediyorlar. Bizde onlara on kat güçlü bir karşılık vermeliyiz. Haçlıların torunlarına Osmanlı torunları olarak Osmanlı’ya yakışan cevabı vermek zorundayız ki son on yılda vermeye başladık. Hezeyanları bu yüzden. Az kaldı, biraz daha sabır.

Abdussamet Süleymanoğlu (28, İşçi)

Şaşırmamak gerekiyor. Türkiye’nin özellikle ekonomik, siyasal, askeri pek çok anlamda kendi kararlarını verebilmesi onlar için kabul edilebilir değil. Kukla bir hükümet istemeleri her zaman var olan bir şeydi. AB dağılıyor, öte yandan hiç istemedikleri ‘hasta adam’ dedikleri ülke gelişiyor, büyüyor. Bunun önünü kesmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu referandum ise anladığım kadarıyla son kozları. Yoksa bu kadar azmaları neden ki!

 

Neden kapılarında bekliyoruz?

Şaban Yaşar (62, Esnaf)

Artık kendi ekmeğimizi kendimiz yapabiliyoruz, Kendimiz karar veriyor, gerektiğinde rest çekebiliyoruz. Türkiye’nin şahlanışını kimse istemez. Batı hiç istemez. Batı’da ekonomik kriz kapıda, dağılma sürecine girdiler. Bizde ise tam tersi durum var. Sürekli büyüyen ve gelişen. Şimdi de İslamofobi ve Türk düşmanlığı üzerinden bir olmaya çalışıyorlar. Son çırpınışlar bunlar.

Yunus Emre Arslan (23, Öğrenci)

Bakanlarımıza yapılanlar asla kabul edilemez. Kesinlikle diplomatik olarak yapılması gereken ne ise yapılmalıdır. Söylemden öteye geçelim artık. Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak çok büyük bir devletiz. İçinde farklı etnik kökenlere ait farklı dinlere ait insanlar var. Ama halkın büyük bir kesimi Müslüman. Bizim AB’de işimiz ne? İslam ya da Türk birliğini kuralım. Neden yıllardır Batı’nın kapısında bekliyoruz?

Yasin Kıroğlu (28, Tekstil)

Avrupa dâhil tüm Batı yönetimi bize karşı her zaman mesafeliydi. Ama son yıllarda Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi, kendi kararlarını almaya başlaması faşist Batı’yı çileden çıkardı. Endişeleri sadece Türkiye değil. Türkiye Müslümanlar için rol model. Türkiye’yi durduramazsak diğer Müslüman ülkelerde peşin sıra gelecek. Referandumdan “evet” çıkması halinde Türkiye’nin tam bağımsızlığının ilanı olacak. Endişeleri bu

Benzer konular