Afrin’de ABD mağlup oldu

Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Cevat Ebu Hatab, TSK ve ÖSO birlikleri tarafından yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nı Gerçek Hayat’a değerlendirdi. Suriyeli Muhalifler tarafından kurulan hükümete başkanlık eden Ebu Hatab aynı zamanda Suriye Milli Ordusu’nun da Başkomutanlığı görevini yürütüyor.

Gerçek Hayat’ın sınır hattında konuştuğu Suriye Muhalif Hükümet Başkanı Cevad Ebu Hatab, Afrin’de asıl yenilenin ABD olduğunu söyledi. Ebu Hatab, Türkiye sınırı boyunca inşaa edilen tünellerin PKK ölçeğinin çok fazla ötesinde bir proje olduğunu belirtti ve Afrin’de PKK’nın görünürde, ABD’nin ise perde gerisinde mağlup edildiğini ifade etti.

Türkiye’nin eli güçlendi

Afrin Harekatı’nın askeri başarısı yanında insani duyarlılık açısından da örnek teşkil ettiğine vurgu yapan Suriye Geçici Hükümet Başkanı, “Uluslararası arenada Türkiye’nin eli şimdi çok daha güçlü” diye konuştu. Muhalif Başbakan Afrin sonrası bir çok ülkenin Suriyeli muhaliflerin yanında durma konusunda cesaretlendiğini belirtti ve şunları söyledi:

“Türkiye sahada terör örgütü unsurlarını 4 bin kilometrekarelik alandan temizledi ancak bu harekatın siyasi ve diplomatik artıları da oldu. Daha önce Suriyeli muhaliflere daha mesafeli duran ülkeler şimdi bizimle daha yakın ilişkiler kurmak istiyorlar. Her geçen gün yeni ittifaklarla Türkiye ve Suriyeli muhaliflerin yanında duran aktör ve ülke sayısı artacak bunu şimdiden söyleyebilirim. Tabii ki aynı paralelde ABD-PKK cephesinde de ciddi kırılmalar yaşanacak.”

ABD PKK ilişkisini zayıflattı

“PKK terör örgütü Afrin’de ABD ve Avrupalı hamilerine son dakikaya kadar güvenmeye devam etti. Bir yolunu bulup kendilerine desteğe geleceklerini düşündü, söyledi. Doğrusu ABD ve Avrupa ülkeleri de BM düzeyinde Guta bahanesi ile bir girişimde bulundu ancak Türkiye’nin kararlılığı ve haklı nedenleri bu girişimi boşa çıkardı. Onlar da ateşkes Afrin’de olmayınca Guta konusunda hiç ısrarcı olmadılar. Zaten Batı samimi olsa 5 yıldır kuşatma altında tutulan 15 belde için adım atardı. Biz bu girişimin Afrin için olduğunu biliyoruz. Suriye halkı ve dünyada yaşanan gelişmelere objektif bakan herkeste bunu görüyor, biliyor. 18 Mart itibarı ile PKK ve ABD ilişkisi ciddi yara almıştır. Türkiye Afrin ilçe merkezine ÖSO ile birlikte girdiği andan itibaren tarafların birbirine güveni azaldı, ittifak ilişkisi zayıfladı, bu kırılmanın etkilerini önümüzdeki süreçte çok daha net görebileceğiz.”

Astana mutabakatı acilen tatbik edilmeli

“Astana’da Rusya, Türkiye ve İran arasında mutabık kalınan konular var. Ancak maalesef Rus ve İran kanadı bu konuda tutarsız davranmayı sürdürüyor. Başta kuşatma bölgelerine yönelik bombardımanlar durmalı. Bu bölgelere insani yardım koridorları açılmalı. Rejim hapishanelerinde tutulan siviller bırakılmalı ve Şam, Hama, İdlip, Dera, Humus’ta devam eden katliamlara son verilmeli. Türkiye bu konuda ciddi inisiyatif aldı ve Türk Ordusu ile birlikte girilen her beldeye medeniyet taşınıyor. İran destekli milisler, Esed askerleri, Ruslar, ABD’liler ve PKK’nın girdiği her köy, kasaba ve şehirde ise herhangi bir hayat belirtisi kalmıyor. Suriye’nin her köşesinde Türkiye ile birlikte gelen barışı ve huzuru istiyor.”

İran Şam’ı rehin aldı

“Şu an Şam’ın tüm mahalle, sokak, cami, okul isimleri İran tarafından değiştiriliyor. Mithatpaşa, Dumer, Dımeşk el Cediyde, Hamidyye gibi bölgelere İran tarafından getirilen Şii’ler yerleştirildi. Osmanlı’dan kalan eserler yağmalandı, isimleri değiştirildi. Emeviyye Camii de bu yağmadan nasibini fazlası ile aldı. Çok yakında Emeviyye Camii İran destekli milisler tarafından Şii-Hüseyniye’ye dönüştürülecek. İran Şam’ı istiyordu şu an tam olarak rehin aldı. Müslümanlar bu gasp karşısında sessiz kalmamalı. ABD, Rusya, İran ve Avrupalı güçler Suriye’yi talan ediyorlar, harita değişiyor ve İslam ülkeleri bu değişimi sadece izliyorlar.”

ÖSO rüşdünü ispat etti

“Özgür Suriye Ordusu bir halk direniş gücü olarak 7 yıl boyunca Esed, DEAŞ ve PKK’ya karşı savaştı. Türkiye öncülüğünde kurduğumuz ordu, inşallah Suriye’nin geleceğini kurtaran çekirdek askeri güç olacak. Fırat Kalkanı ÖSO için önemli bir sınavdı Türk askeri ile birlikte başardık ancak Zeytin Dalı Harekatı bizim için rüşdümüzü ispat ettiğimiz bir operasyon oldu. Askerlerimizin Afrin Harekatı’na çok şey kattığını düşünüyorum. Türk kardeşlerimiz de aynı şeyi söylüyorlar.”

Vatan özgür olana kadar Türkiye ile devam

“Bize katılan insanlar sadece özgür bir vatan toprağı istiyorlar. Bu hedef doğrultusunda savaşmaya devam edeceğiz. Türkiye bize geride kalan 6 yıl boyunca güvenli bir liman oldu. Şimdi sahaya indi ve aynı amaç doğrultusunda birlikte savaşıyoruz. Semalarımızda ilk kez camilerimizi, okullarımızı, çocuk ve kadınlarımızı vurmayan uçaklar uçtu. PKK gibi insanlığın ve Suriye halkının düşmanı terör mevzilerini hedef alan bu uçaklar Suriye’de küçük büyük herkesin gelecek ve özgürlük ümidini yeşertti.

Biz Irak sınırına, oradan da Hama, Humus, Dera, Türkmendağı, Şam özgür oluncaya dek bu mücadeleye devam edeceğiz. Türkiye’nin bir şemsiye gibi üzerimizde olmasını istiyoruz. Birlikte çıktığımız yolda ortak zaferlere imza atmak istiyoruz. Tıpkı tarihte atalarımızın yaptığı gibi…”

Fransa başlattı ABD sürdürdü

Suriye Geçici Hükümet Başkanı ve ÖSO Başkomutanı Doktor Cevad Ebu Hatab, Afrin’de nüfusun yüzde 55’inin Arap, yüzde 10’unun Türkmen, yüzde 35’nin de Kürtlerden oluştuğunu belirtti. Bundan sonra teşkil edecek mahalli yönetimde bu dağılımın esas alınarak şekilleneceği bilgisini veren Ebu Hatab, Afrin’de demografik yapının Fransızlar tarafından işgal sonrası değiştirilmeye başlandığını kaydetti. Fransızların Suriye’yi işgal ettiği 1920’li yıllardan başlayarak Afrin’e binlerce Kürt vatandaşın getirildiğini beyan eden Suriye Geçici Hükümet Başbakanı, bunun bilinçli bir proje ve kasıtlı bir demografik değişim planı olduğunu vurguladı. Ebu Hatab, Fransızların başlattığı planın 2014 sonrası ABD eliyle sürdürüldüğünü de sözlerine ekledi.

Benzer konular