Eski nebatat kitaplarının en çok ilgi gösterdiği bitkilerin başında çilek, ahududu, kuşburnu, yaban mersini, frenküzümü ve böğürtlen gelir. Bunların en temel özelliği yabanî olmalarıdır ki, insan eli pek değmediği için fıtratlarına da müdahale edilmemiştir. Bu yüzden de şifacı yönleri baskındır. Her yerde kolayca, bakım gerektirmeden yetişebilen bu meyvelere ne yazık ki günümüzde iltifat edilmez olmuştur. Hatta çilek hariç bu bitkiler hakkında yeni nesil hiçbir bilgiye sahip değildir.
Eski nebatat kitaplarının en çok ilgi gösterdiği bitkilerin başında çilek, ahududu, kuşburnu, yaban mersini, frenküzümü ve böğürtlen gelir. Bunların en temel özelliği yabanî olmalarıdır ki, insan eli pek değmediği için fıtratlarına da müdahale edilmemiştir. Bu yüzden de şifacı yönleri baskındır. Her yerde kolayca, bakım gerektirmeden yetişebilen bu meyvelere ne yazık ki günümüz de iltifat edilmez olmuştur. Hatta çilek hariç bu bitkiler hakkında yeni nesil hiçbir bilgiye sahip değildir.
Gelin önce herkesin bildiği çilekten başlayalım. Çileğin içinde bol miktarda demir, fosfor, madenî tuzlar ve özellikle de C vitamini vardır. Yabani çilekte en çok bulunan şey C vitaminidir. Bu özellikleriyle yaşlılara ve kansızlara çok iyi gelir. Kemik ve dişlere kuvvet verir, ağız hastalıklarından insanı korur.
TOKSİKLERİ ATTIRIR
İlk defa çilek yiyenlerde geçici kabızlık yaşanabilir. Mideleri ve bağırsaklarında sıkıntı olanlar ile cilt hastalığı bulunan kimselerin çok çilek yemesi tavsiye edilmez. Bu kişilerde çilek, cilt kaşıntılarına yol açar.
Fazlaca çilek yiyenlerin bazılarında boyun, göğüs, yüz ve sırtlarında sivilceler çıkabilir, kurdeşen görülebilir. Bunun nedeni çileğin yapısındaki salisilattır. Salisilatın görevi ise, vücutta biriken zehirleri dışarı atmaktır. Yani çilek aynı zamanda bahar ile birlikte vücuttaki zehirleri süratle temizler ki, bu da onun baharda çıkmasının bir hikmeti olsa gerektir.
Deride bir takım sivilce ve kaşıntının nedeni de bu toksik boşaltımdır. Ancak şunu belirtelim ki, bu dağ çileği ya da hiçbir kimyevî maddeye maruz bırakılmamış çilekler için geçerlidir. Şayet endüstriyel usullerle üretilmiş ve tarım zehirlerine mâruz kalmış ise elbette buradaki durum farklı olacaktır.
NE ZAMAN YENMELİ?
Sabahları erkenden çilek yemek çok yararlıdır. Eğer bağırsaklarınızı temizlemek istiyorsanız, akşam yatmadan önce bolca çilek yiyebilirsiniz. Ertesi sabah hem bağırsaklarınız temizlenmiş, hem de bol idrar sökmüş olacaksınız, içiniz tamamen temizlenecektir. Çilekte brom olduğu için de çok rahat bir gece geçireceksiniz.
BAZI FAYDALARI
■ Çilek çok iyi bir peklik (kabızlık) sökücü olarak romatizmalılara, damar sertliği hastalarına, karaciğerinden şikâyeti olanlara tavsiye edilmekte. Çilekten daha çok yararlanmak isteyenler, alışıldığının aksine bu meyveyi yemeklerden sonra değil sofraya oturduklarında yemelidirler. Böylece daha hızlı ve daha iyi sindirildiği için etkisi de artacaktır.
■ Dr. Hafız Cemal, çilek kürünün özellikle damla hastalarına iyi geldiğini belirtiyor.
■ Susuzluğu da gideren çilek, bu bakımdan şeker hastalarına özellikle tavsiye edilir.
■ Hanımlar yüzlerindeki leke ve yıpranmışlıkları gidermek isterlerse, ezilmiş çilek lapasını yanaklarına koyarak bir süre bekletebilirler. Bu işlem birkaç kez tekrarlandığında büyük fayda sağladıklarını göreceklerdir.
■ Çilek gün aşırı ve fazla miktarda yenilecek olursa, bağırsaklardaki kurt ve solucan türlerini vücuttan atar.
■ Kanı ve bağırsağı temizler, idrar söktürür.
■ Kurutulmuş yaprakları ise iyi bir iştah açıcı ve dışarı çıkarıcıdır.
■ Çilek fidelerinin yaprakları da kurutulup saklanabilir. Bu yapraklar sonradan kaynatılarak çay gibi içi lir. Bağırsak temizleyici ve idrar getirici olarak kullanılır.
■ Sonbaharda toplanan çilek kökleri de aynı şekilde kaynatılarak damla hastalarına verilebilir. İdrarınız kırmızı gelecek olursa korkuya kapılmayın, çilek kökünde boyama özelliği vardır.
Gelecek hafta artık pazarlarda görmeye başladığımız ahududu, yaban mersini, frenküzümü ve böğürtlen gibi meyvelerle devam edelim.