Böğürtlen varsa hayat da vardır

Yazın nârin meyvelerinden çilek, yabanmersininden sonra böğürtlenle devam ediyoruz. Özellikle bir nehir kenarında suyun akış sesi, diğer yandan yeşilliğin envâi tür canlılığı ile bedeni ve ruhu dinlendirirken, dalları silah gibi meyveleri muhafaza eden böğürtlenlerden yemek ne keyifli ve kıymetli anlardır öyle değil mi?

Böğürtlenlerin dalları sadece meyveleri korumaz. Aynı zamanda tavşan ve kuşların yırtıcılardan korunduğu muhteşem sığınaktırlar. Hemen her yerde yetişebilen, yemesi kolay ve bir o kadar da lezzetli olan böğürtlen, kurdun kuşun yazlık erzağı gibidir. Onun kıymetini sadece insan bilmez.

Böğürtlen bakım gerektirmeyen, kolayca dal budak salabilen bodur bir çalı türüdür ki, âdeta bereket fışkırır. Bağın bahçenin kıyısına dikildiğinde kolayca muhafaza duvarı örebilir alana. Bu yetmezmiş gibi pek çok börtü böceği kendine çekerek, sebze meyvenin de rahat etmesini sağlar. Hâsılı böğürtlen ormanların, bahçelerin, yol kenarlarının azgın ama asil, dikenli meyvesi bir başka ifadeyle de şifa deposudur. Siz ona anti-kanser de diyebilirsiniz.

Karadut meyvesine benzeyen böğürtlen baharda bembeyaz çiçeklerini açar. Ardından meyveye durur ve ağustostan ekim ayının sonuna kadar bolca meyve sunar. Yeşil meyveler olgunlaşmaya başlayınca kırmızılaşır. Kırmızı olanları ekşidir. Siyah mor arası bir renge ulaştığında ise olgunlaşmış ve tatlanmıştır. Olgunlaşmış meyvenin ömrü çok uzun değildir. Toplanarak cam bir kaba konulan böğürtlenlerin derin dondurucularda saklanarak ömrü uzatılabilir.

Böğürtlenin meyvesi her ne kadar karaduta benzese de gerçekte gülgiller ailesinden bir meyvedir. Gül, çilek, ağaççileği, ahududunun birinci derece akrabasıdır.

BÖGÜRTLENİN FAYDALARI

Böğürtlen meyve olarak yenildiği gibi, suyu sıkılabilir. Bal veya kendi özsuyu ile reçeli yapılabilir. Siz sakın şekerle deneyerek meyveyi öldürmeyin. O sadece lezzetli değil, aynı zamanda bir şifa deposu. Onu yemek beden için bulunmaz bahtiyarlıktır. Yaprakları ve özellikle de yeni yükselmiş genç sürgünleri, çiçekleri ve kökleri de meyvesi kadar şifalıdır.

Müzmin pekliğe, sindirime yardımcı olur. Ağız ve boğaz iltihaplarıyla âdeta savaşır. Anjin ve bademciğin tedavilerinde büyük hayrı dokunur. Olmamış yeşil hâli ile tam olmamış kırmızı veya tam siyahlaşmamış haldeyken toplananların şurubu, ishal ve özellikle de yeni doğmuş bebeklerin ishallerine karşı bir ilaçtır.

Eski hekimler, dişetlerini sağlamlaştırmak, bağırsaklar, rahim gibi çok gevşemiş organları sıkıştırmak, ülserleri ve kötü yaraları tedavi etmek, hemoroitten kaynaklanan ağrıları dindirmek ve midenin can sıkıcı ekşimelerini gidermek, öksürük, boğaz hastalıkları, ateş, migren, diş ağrıları, kronik ishaller, her çeşit iç ve dış kanamalar, yaralar, grip, anjinler ve ses kısılmalarına böğürtleni reçete ederlerdi.

Suyu ile yapılan ağız gargarası, dişetleri iltihapları ve tahrişlerine karşı inanılmaz bir etkiye sahiptir. Ergenlik, egzama vb. cilt hastalıklarına, apselere, çıbanlara karşı da oldukça etkilidir. 20. asırda bazı hekimler, böğürtleni hemoroit, kadınların akıntıları ve belsoğukluğunun tedavisi için önermeye başladılar.

BULMA VE TOPLAMA

Böğürtlenle her iklim ve coğrafyada karşılaşabilirsiniz. Yapraklarını ve özellikle de genç sürgünlerini, çiçekleri açma aşamasındayken ilkbaharda toplayın, gölgede kurutun. Meyveleri ise olgunlaşınca kollarınız sargılı bir şekilde toplayın.

DEMLEME

Yapraklardan, yeni sürgünlerden, çiçeklerden ve köklerden birer küçük avuç ya da bunların karışımını kaynamış suya atın. Demlenir demlenmez üç fincan için. Fazla yapmışsanız cam şişede ağzı kapalı buzdolabında saklayın!

GARGARA SUYU

Yapraklardan, yeni sürgünlerden, çiçeklerden, köklerden ikişer avuç ya da karışımından iki avuç bitkiyi bir litre suya atın. Elde edilen uygun ısıya geldiğinde gargara için kullanıldığı gibi lavman, vajinal yıkama gibi amaçlarla da kullanılabilir.

EL VE AYAK BANYOLARI

Bir litre uygun sıcaklıktaki suya iki avuç çiçek ve yaprak karışımı atarak el ayak banyosu yapabilirsiniz.

BİTKİ ÖZ SUYU

Özellikle ishaller için böğürtlenin meyvelerinden bitki suyu çıkarın. Dilediğiniz kadar için.

ÇAY

Böğürtlen, marifetleri bitmek bilmez bir bitkidir. Onun meyvesi gibi çayının da tadına doyulmaz. İki gün süreyle gölgeye 2/3 oranında böğürtlen yaprağı ve 1/3 oranında ağaççileği yaprağı yayın. Sonra bunları kıyın. Çok temiz bir bez torba içinde yeniden iki gün mayalanmaya bırakın. Çayınızı cam bir ambalajda nemsiz ve gölgede saklayın. İçmek istediğinizde tıpkı normal bir çay yapar gibi böğürtlen çayınızı hazırlayın.

Afiyet olsun, şifa olsun. Bayramınız mübarek olsun!

Benzer konular