Rusya’da geliştirilen ve sosyal medya üzerinden yayılarak dünyada 150’ye yakın kişinin intihar etmesine sebep olan Blue Whale (Mavi Balina) oyunu üç Türk gencinin intiharına da sebep oldu. Almanya’da yaşayan Afyonkarahisarlı 14 yaşındaki Türk genci Furkan Şen’in ardından, oyunun son kurbanı Ordu’da yaşayan 17 yaşındaki İbrahim Can Duman oldu. Gazi Üniversitesi öğrencisi Evrim Mert’in (24)’in intiharında da Mavi Balina’dan şüphe duyuluyor. Mert’in ailesi çocuklarının son zamanlarda sürekli Mavi Balina oynadığını, davranışlarının çok değiştiğini, intiharda bu oyunun etkili olduğunu iddia ederek, sorumlular hakkında dava açılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
Son talimat ölüme götürüyor
Mavi Balina ismiyle kullanıcıya gönderilen özel bir linkle yayılan oyun, aslında bir talimatlar listesinden ibaret. Bu oyuna bir şekilde katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi isteniyor. Oyuna giren kişiye ilk talimatlar verildikten sonra ondan özel bilgileri alınarak bir veri deposu oluşturuluyor. İlk talimatlar genellikle şehirde rutin bir hayat yaşayan genci heyecanlandıran, adrenalini yükselten, gerçek bir oyunun içinde olduğunu hissettiren talimatlar oluyor.
“Sabah kalk, tren istasyonuna git, raylara uzan. Gece dörtte kalk, mezarlıkta yürü, korku filmi izle, birisine küfret, hırsızlık yap” gibi komutların ardından çılgın talimatlar geliyor. 50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar da yer alıyor. 50. günün sonunda da kişiye son aşama olan “yüksekten atlayarak ya da kendini asarak” intihar etme komutu veriliyor. Talimata uymayan gençlere önceden topladıkları bilgilerle şantaj yapılıyor. Bu şantajı kaldıramayan çocuklar da gidip intihar ediyor.
İntihar oyunun mucidine komik ceza
Bu oyun, Rusya’da ilk kez bir gazetecinin 12 yaşındaki bir kız çocuğunun intiharının ardından yaptığı araştırma sonucunda ortaya çıkarıldı. Rusya’da 2016 yılında Nisan ve Kasım ayları arasında 130’dan fazla çocuğun intiharı Mavi Balina talimatlarına bağlandı. Oyunun orijinal adı Siniy Kit. Bu ismin Rus rock grubu Lumen’in bir şarkısından alındığı düşünülüyor. Şarkının sözlerinde “Neden çığlık atarsın / Kimse sesini duymazken / Konu ne, konu ne” diyor. Şarkı “ağı delip geçemeyen devasa bir mavi balinanın” öyküsünü anlatıyor. Çocukları intihara sürükleyen bu oyun, genellikle Rus sosyal medya sitesi Vkontakte ve Instagram üzerinden yayılıyor.
Mavi Balina’nın kurucusu 22 yaşındaki Philipp Budeikin, Rusya’da yakalanarak 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak en az 25-30 intihar vakası ile ilişkilendirilen Budeikin’e verilen bu komik ceza Rus kamuoyunda tartışma yarattı. 2016 yılı Kasım ayında tutuklanan Budeikin, duruşmalardan birinde, toplumda temizlik yaptığını söyleyerek, kurbanlarını “biyolojik atıklar” olarak tanımlamıştı.
Mavi Balina Amerika’ya gitmedi
Merkezi Rusya’da olan fakat daha çok Pakistan, Hindistan gibi Asya ülkelerinde görülen Mavi Balina oyunu şimdiye kadar Amerika’da görülmedi. Hindistan’da 28 intihar girişiminin yaşandığı açıklanması üzerine ülke genelinde soruşturma başlatıldı. Mavi Balina’nın ulusal bir sorun olduğuna hükmeden yüksek mahkeme, hükümetten bu oyunu yasaklamak için bir yol haritası oluşturmasını istedi. Ayrıca, devlet kanalı Doordarshan ve özel kanallar, en çok televizyon izlenen saatlerde bu oyunla ilgili farkındalık yaratacak videolar yayınlamaya başladı.
İngiltere’de Mavi Balina’yla ilgili herhangi bir intihar girişimi yaşanmadığı halde, konunun küresel bir soruna dönüşmesiyle birlikte polis, okullar ve çocukların akıl sağlığıyla ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları (STK) Mavi Balina ile ilgili sık sık uyarı yapmaya başladı. Bazı okullar, velilere mektup göndererek, böyle bir oyun olduğunu ve bunun çocuklar için tehlike yarattığını bildirdi. Bazı yerlerde polis ve okul yönetimleri, velilerden çocuklarının bu oyunu oynadığını tespit etmeleri halinde kendilerine bildirmelerini istedi.
3 Türk gencinin intiharının Mavi Balina ile ilişkilendirilmesinin ardından konuyla ilgili BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan uyarılarda bulundu. Mavi Balina oyununun kişisel bir bağlantı yoluyla yani karşı taraftan bir kişinin sanal ortamda gönderdiği davet ile oynandığını ifade eden Sayan, bu nedenle oyunun tamamen engellenemediğini ifade etti. Bu konuda çalışmalar yapıldığını söyleyen Sayan, ailelere çocuklarıyla ilgili şüphe oluştuğu takdirde ihbarweb.org.tr adresine ihbar etmeleri gerektiği uyarısında bulundu.
Her çocuk oynayabilir
Teknoloji Bağımlılığı üzerine çalışmaları bulunan Mehmet Dinç, bu tür sanal uygulamaları oyun olarak adlandırmamamız gerektiğini vurguluyor. Dinç’e göre ‘oyun’ bu durumu masumlaştırıyor ve özellikle çocuklarda ve gençlerde zararsız ve denenebilir algısı oluşturuyor. “Kumara bahis, iddia ve şans oyunu adlandırması hangi amaçla veriliyorsa bu tür uygulamalara da oyun adı aynı sebeple veriliyor. Biz oyun demeyelim de aşamalı cinayet planı gibi bir isim verelim. Çünkü mezkur uygulama ve benzerleri maalesef ciddi anlamda tehlikeliler ve canlar alıyor.
Bu tür uygulamaları her çocuk ve genç kullanabilir. Mesele ne kadar meşhur olduğuna bağlıdır. Çünkü özellikle çocukluk ve gençlik döneminde daha baskın olan merak duygusu popüler olana çok hızlı bir şekilde yöneliyor. Dolayısıyla çocuklarımız ve gençlerimiz bir şekilde bu uygulamayı farklı kanallardan görüp duydukça merak edip kullanma yoluna gidebilir. Merak saikli başlamada çok belirgin bir ayırıcı özellik yok. Her özellikten genç kullanabilir. Ancak devam etme veya hususen bu tür uygulamaları arama, bulma, takip etme gibi bir duruma genellikle kendini ifadede zorlanan, problem çözme becerileri zayıf, aile içi ilişkilerin zayıf olduğu, yanlış anne-baba tutumu altında yetişmiş, arkadaşları tarafından dışlanan, herhangi bir akademik, sosyal, sanatsal ya da sportif bir ilgi, beceri ya da başarı kazanamamış, dürtüselliği baskın ya da herhangi bir psikopatolojisi olan çocuk ve gençler daha çok düşüyor.
Ev içindeki ilişki ağı önemli
Anne-babalar çocuklarındaki olağan üstü ve açıklanamayan duygudurum ve davranış değişikliklerini gözlemlerse; öz bakımlarında azalma, arkadaşlarından kopma, eski alışkanlıklarını bırakma ya da eskiden severek yaptığı faaliyetlerinden uzaklaşma, normalden farklı olarak çok uzun süreler yalnız başına kalmayı tercih etme, gizledikleri şeylerin artması, yalan söylemeye başlamaları gibi işaretlerle çocuklarının böyle bir problem yaşadığını anlayabilir.
Çocukların şantaj ve tehditlere boyun eğmemesi için öncelikle bu tür zararlı uygulamalardan uzak duracak bilgi ve bilince sahip olmaları lazım. Bu bir eğitim, ilgi ve takip sonucu olacaktır ve eğitimin de, ilgi ve takibin de sorumlusu anne-babadır. Bir şekilde bu uygulamaları kullandı ve şantaj ya da tehdide maruz kaldı ise anne-babası ile gönül rahatlığıyla paylaşabilecek bir ilişki ağının önceden ev içerisinde tesis edilmesi lazım. Son olarak her ne olursa olsun çocukların psikolojik açıdan güçlendirilmesi ve anne-babanın çocuklarının psikolojik açıdan güçlü olmalarını akademik açıdan güçlü olmaları kadar önemli görüp ciddiye almaları lazımdır.
Dikkat çekme amacıyla ciddi zarar vermez
Çocuğun bu oyuna girebilmesi için duygusal olarak boşlukta olması gerektiğini söyleyen Pedogoji Derneği Başkanı Mehmet Teber, duygusal olarak boşlukta olmayan çocuk bu oyunu oynasa bile kendine zarar verme aşamasına geçmeyeceğini ifade ediyor. “Bir çocuk duygusal boşluktaysa, yeteri kadar sevgi görmüyorsa, değersizlik duygusu onu sardıysa, bir kriz döneminden geçiyorsa, ailede bağlar çok zayıfsa, boşluktayken tutunacak bir dal arıyordur kendine. Bu gibi uygulamalar da bu boşluktan faydalanır. Anne-babalar, evlatlarıyla aralarındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğunu sorgulamalıdır. Eğer bir çocuk anne-babasıyla çok vakit geçirmiyorsa, tek başına takılıyorsa, odasından çıkmıyorsa veya akşama kadar dışarılardaysa, çocukla aile bağı koptu mu diye endişelenmek lazım.
Ailelerin çocuklarını koruması kontrolle olmaz. Elinde telefon var, tableti var, gizli hesaplar var, şifreleme programları var, aileler teknolojiye bu kadar hakim değil. Dolayısıyla aile yatırımını kontrole yapmak yerine aile bağlarına yapmalıdır. Ergen yaşlarda dikkat çekme amacıyla da kendine zarar verme yoluna gidilebilir, fakat bu kadar ciddi zararlar içermez. Bence çocuğun orada dünyaya bir mesaj verme çabası vardır. Farklı olmaktan ziyade görülme çabası var. Kendine zarar verici her türlü eylem, içsel acının göstergesidir. İçsel acıyı dışsal acı vererek göstermiş olur. Farklı olmak için çocuklar birçok yöntem deneyebilir ama kendine zarar verme daha patolojik, daha sorunlu bir yöntem. Mutlaka arka planda ters giden bir şeyler vardır.
Telefona şifre yasağı
Çocuğun gündemini önemsemek ve onun dünyasına girmek de çok önemlidir. Tamamen uzak olduğumuz veya karşı geldiğimiz dünyayla ilgili çocuk hiçbir şey paylaşmaz. Bir çocuğun günlüğü, telefonu belli bir yaştan sonra mahremiyetidir. Ancak yeterince şüphe olduğunda çocuğumuzun bu eşyalarını kontrol edebiliriz. O yüzden gereken tedbirleri önceden almalıyız. Müstehcen içerikli sitelere girmesini istemiyorsak, eve aile korumalı bir internet alabilir, internetin kotasını koyabilir ya da internetin geçmişini görüntüleyebiliriz. Evde telefonlarda şifre olmayacağını kural haline getirmekte fayda var. Teknolojiyle olan ilişkisini düzenleyip kontrol edemezsek, çocukları kaybedebiliriz.
Rus istihbaratı bu işin içinde
Mavi Balina oyununun Rus istihbarat şirketinin sosyal bir deneyi olduğundan şüphelenen Sosyal Medya uzmanı Said Ercan, oyunu kurgulayan çocuğun 3 yıl gibi komik bir ceza almasının bunun delili olduğunu söylüyor. “Bu oyun üzerinden dünyada gençleri suça nasıl teşvik edebiliriz, yeni nesli düşünmeyen bir varlığa dönüştürerek nasıl yönlendirebiliriz üzerinde çalışıyorlar. Kendine zarar verebilen başkasına da zarar verebilir. ‘Git şu ülkedeki milletvekilini öldür’ dediğinizde çocuk buna da hayır diyemeyecektir. Bu anlamda başarılı da oldular, muhtemelen oyunu durduracaklar. Rus istihbaratı bunun ortaya çıkmasını özellikle istedi, çünkü bu bir güç gösterisidir. ‘Ben artık dünyadaki gençleri yönlendirebilirim, onların bilinçaltını yönetebilirim, dünyanın her yerinde benim ordularım var’ mesajını verdi. Rusya herhangi bir açıklama yapmayarak bunun arkasında duruyor. Ve artık savaş budur zaten.
Bizim kullandığımız bütün web siteleri ve uygulamaları internetin yüzde 10’unu oluşturuyor. Fakat internetin yüzde 90’ını oluşturan ‘derin internet’ dediğimiz deep web diye bir uygulama var. Mavi Balina da bu deep web üzerinden yayıldı. Şu anda çocuklarımızın yüzde 90’ı deep web kullanıyor. Google’ın giremediği, arama motorlarının giremediği, yasal hiçbir şeyin giremediği derin internete çocuklarımız girip, istediği oyuna, istediği uyuşturucuya, istediği silaha ulaşıyor. Bu mevzu aileyi aşan bir mevzudur.
Derin internete acil önlem
Benim ailelere önerim, çocuklarıyla arkadaş olsunlar, çocuklarını yargılamadan sosyal medya hesaplarını takip etsinler. Kızıp yasaklamak, çocuğun sahte hesap açmasına sebep olur ki, bu sefer tamamen ulaşılmaz olur. Devlet de bu tür oyunlarla ilgili bilinçlendirme yapabilir. Yurt dışında iki-üç çocuk intihar etmek üzereyken bu bilinç sayesinde kurtarıldı. Biz de ‘aman fazla duyurmayalım’ kaygısı var. Deep web için de böyle yaptık ve şu an bütün çocuklar biliyor, ama devletin hiçbir kademesinin deep weble ilgili önlemi yok.
Şimdiki gençler çok zeki, karşınıza alıp konuştuğunuzda anlayıp ikna oluyor. En azından kendisinden zararlı bir şeyler isteyen insanlara karşı, ‘sen kimsin ve bunu benden neden istiyorsun’ şeklinde bir sorgulama kültürü geliştirilmeli. İnternetin içine doğan çocuklar için psikologlar ‘digital yerli’ tabirini kullanıyor. Digital yerliler digitale daha çok güvendikleri için bodoslama dalıyor. ‘Ben biliyorum’dan kaynaklanan özgüven var ve bu özgüven onların hayatlarını ciddi anlamda etkiliyor. Biz yetişkinler interneti sonradan öğrendiğimiz için digital göçmeniz, daha dikkatli adımlarımız var.