“Çocukları ve hanımları üzerinden güzel diyaloğumuz var.” Bu cümle, MİT’in Kosova’da yakalayıp Türkiye’ye getirdiği 6 FETÖ üyesinin gizli iç yazışmalarından bir cümle. Milletvekilleri, bakanlar, başbakan, meclis başkanı ve cumhurbaşkanına nüfuz etmenin şifresi. Türk cumhuriyetleri, Afrika ve Balkanlar’daki FETÖ hikayesinin ilk bölümü. Hikayenin sonunda ABD sopası devreye girecektir.
FETÖ tipik istihbarat örgütü gibi yapılansa da insanları kuşatma tekniği basittir.
Hedef kişinin eğitimine, çevresine ve parasına hükmetmek. Eşini, çocuklarını kullanmak. Kız alıp, kız vererek damatlar ve gelinler üzerinden aileye sızmak. İş bulmak, işe ortak olmak…
İçimizdeki gelin-damat casuslar
Türkiye’de etkili noktalarda olan ve bilinen FETÖ geçmişi bulunmayan birçok siyasetçi, bürokrat ve işadamı, çocukları ya da gelinleri/damatları üzerinden teslim alınmıştır.
Bu, Türkiye’de öyle olduğu gibi örgütün etkin olduğu Türk cumhuriyetleri, Afrika ve Balkanlar’da da öyledir.
Çok önemli operasyon
MİT, Mart ayı sonunda çok önemli bir operasyon yaparak örgütün Balkanlar’daki 6 yöneticisini; Cihan Özkan, Kahraman Demirez, Hasan Hüseyin Günakan, Mustafa Erdem, Osman Karakaya ve Yusuf Karabina’yı Kosova’dan alıp getirdi.
Çift kişilikli yaşam
Mustafa Erdem örgütün Kosova yöneticisi ve okulların çatı kuruluşu Gülistan Eğitim Kurumları’nın müdürü. Diğerleri de yardımcıları ya da sağ kolu konumundaki isimler…
Hayatları örgüt içinde geçmiş. Kosova’da örgüte ait kurumlarda çalışıyorlar, ByLock ve diğer kriptolu programları kullanmışlar.Ama Türkiye’deki adli makamlara verdikleri ifadelere bakarsanız neredeyse “FETÖ de ne?” diyecekler.
FETÖ’cülerin en karakteristik özelliğinin “yalan söylemek ve çift kişilikli davranmak” olduğunu bir kez daha görüyorsunuz.
Kahraman Demirez, FETÖ’ye ait Mehmet Akif Koleji’nin müdürü ama kolejin örgüte ait olduğunu bilmiyor. Cihan Özkan okulda 6 yıldır öğretmenlik yapıyor ama FETÖ’yü ilk kez 2015’te duymuş.
Kosova imam yardımcısı olarak getirilen Yusuf Karabina’nın da öğretmenlik yaptığı Mehmet Akif Koleji’nin örgütle irtibatlı olduğundan haberi yok. Cümlenin devamı örgütün standart “Devlet büyüklerimiz de okullara gelmişti” repliği olduğundan Karabina’nın her şeyden haberdar olduğu anlaşılıyor…
FETÖ Kosova’da işleri böyle yürütüyor
İstanbul siber polisinin çözdüğü 6 isme ait telefon ve dijital cihazlarda bulunan iç haberleşme ve bilgi notları, Kosova’daki networke, olağan örgüt işleyişine dair önemli ipuçları veriyor:
Notlarda Kosova’nın en güçlü isimlerine çocukları ve eşleri üzerinden ulaşıldığını görebiliyorsunuz.
Uğur Toksoy’u kurtardılar
Ekim 2017’de Prizren’de gözaltına alınan örgütü üyesi Uğur Teksoy’un Türkiye’ye iade edilmemesi için ülke çapında ve AB genelinde yürütülen kampanya çarpıcıdır.
Sonuç olarak Kosova mahkemesi, Toksoy’un iadesini AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) temsilcisinin de takip ettiği Aralık 2017’deki duruşmada reddetti.
FETÖ’nün AGİT nezdindeki lobi faaliyetleri de notlarda yer alıyor. Ama önce Kosova yönetimini nasıl etkilediğine bakalım.
“Hanımlarıyla güzel diyaloğumuz var”
Notlara göre FETÖ okullarında Meclis Başkanı’nın 4 çocuğu okuyor. Başbakan Yardımcısı’nın 2 çocuğu ve muhalefetteki parti liderinin 3 çocuğu örgüt okullarında. Cumhurbaşkanı ile Yargıtay Başkanı’nın çocukları ise yeni mezun olmuş.
Notları yazan “Çocukları ve hanımları üzerinden güzel diyaloğumuz var. Çocukların okul süreçlerini daha çok hanımları takip ediyor” diye ekliyor.
Meclis başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı
Temasların sonucu notlarda yer almış:
“Meclis Başkanı yurtdışındaydı. Hanımı üzerinden ulaştık. Haberlerinin olmadığını ve üzüldüklerini ifade etti. Eşine hemen durumu ileteceğini söyledi.”
“Bugün yeniden bayanla görüştük. Bu olaydan dolayı üzüldüklerini ve Meclis Başkanı’nın bizimle ilgili her zaman olumlu düşündüğünü ifade etti. Yoğun olduğunu ve uygun zamanda bizimle görüştüreceğini söyledi.”
“Başbakan’ın hanımıyla görüştük. Durumu başbakana iletmiş. ‘Onlarla ilgili düşüncem hep olumlu’ demiş.”
“Cumhurbaşkanı’na da hanımı üzerinden ulaşıp durumu anlattık. Üzüldüğünü ve ileteceğini ifade etti.”
Siyasi kriz çıkardılar
Kosova Başbakanı Ramuş Haradinaj’ın 6 FETÖ üyesi Türkiye’ye iade edilince nasıl siyasi kriz çıkarıp, İçişleri Bakanı ve istihbarat şefini görevden aldığını hatırlayalım.
Kimden talimat aldın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’ye siper olan Haradinaj’a, “Ey Kosova’nın Başbakanı. Kimin talimatıyla sen böyle bir adımı attın. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti’ne darbe yapmaya gayret edenleri korumaya başladın? Benim Kosovalı kardeşlerim, tanıdığım bildiğim Kosovalılar sana bunun hesabını soracaktır” sözleriyle tepki göstermişti.
Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, Başbakan’ın çıkardığı krizi telafi etmek için FETÖ üyelerinin “ulusal güvenliğe tehdit olduklarını ve bu nedenle sınır dışı edildiklerini” açıkladı. Yazışmalarda da Cumhurbaşkanı eşinin örgüt üyelerini başından savdığı görülüyor.
AGİT de devreye giriyor
Yazışmalara göre Türkiye’ye getirilen 6 FETÖ üyesi, Uğur Teksoy’u kurtarmak için AGİT ve BM’yi bile devreye sokmuş.
“Kosova’daki OSCE (AGİT) temsilcisiyle görüştük bugün… Yardımcısı da vardı görüşmede… Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı adına Cumartesi günü mail gitmiş ve bizimle ilgili konuyu biliyorlardı. Yakından ilgilendiler bizimle. Olayı detaylı sordular.”
“Bugün BM’nin Kosova’daki temsilcisiyle görüşüp değerlendireceklerini söylediler. Kosova Dışişleri Bakanı’yla bu hafta içinde randevularının olduğunu ve bizim konumuzu da mutlaka görüştüreceklerini söyledi.”
“Olay mahkemeye intikal ederse OSCE (AGİT) olarak takip edeceklerini söylediler.”
Bu lobinin etkisi ve nasıl bir pazarlık döndüğü, AGİT temsilcilerinin Uğur Teksoy’un yargılandığı davanın duruşmalarına katılmasından anlaşılıyor.
Çünkü ABD ve Almanya Türkiye’yi Kosova’da istemiyor
Peki AGİT ve BM neden FETÖ için devreye girer? Notlarda bunun da cevabı var:
“ABD ve Almanya, Türkiye’nin buralara etkisinde şimdiye kadar önemli bir engel. Ticari ve siyasi olarak Kosova’nın Türkiye’ye yakınlaşmasını pek istemiyorlar. Yerel yetkililer de değişik zamanlarda ‘önceliğimiz Avrupa’ diye ifade ediyorlar.”
“Yerel makamlar şimdiye kadar bizlere karşı olumlu davrandılar. İrtibatlarımız devam ediyor. ABD ve Avrupa’nın oluru olmadan bizlere karşı adım atmaları zor.”
“Alman elçi iki defa okulumuza geldi. ABD elçisi okulumuza bir defa geldi.”
İşte Kosova’yı dünyada tanıyan ikinci ülke olmasına ve süregelen desteğine rağmen Türkiye’nin aldığı pek de hoş olmayan karşılığın açıklaması bu.
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, Kosova’daki gerilimi yorumlarken ABD’nin Avrupa’daki en büyük askeri üssünün burada olduğunu hatırlattı. Türkiye benzer sorunu “kardeş” gördüğü Afganistan’la da yaşıyor. Afganistan’daki FETÖ okulları hala kapatılmadı. Daha doğrusu Afgan yöneticiler, ABD baskısı nedeniyle bu okulları kapatamıyor.
Kosova’da olup bitenler tipik FETÖ hikayesi.Dini cemaat görünümlü FETÖ üzerinden Müslüman ülke elitlerini dört bir yandan kuşatan ABD, hikayenin sonunda sopayı gösteriyor.