Ali Kadıoğlu: Erdem Bey’le görüşsem o da bir hafta sonra Kadriye Hanım’la görüşüp bana telefonda olumlu ya da olumsuz diye bir söylese, olumluysa da Ürgüp’te evinde görüşseler.
379377 ID Numaralı kişi: Beni beklemiş. Kaydedeyim abi.
Ali Kadıoğlu: Bir de Kadriye Hanım’la Facebook Mesenger’dan yazıştım. Bu hafta sonu şansımı deneyeyim Erdem Bey’le.
379377 ID numaralı kişi: Anladım abi bu sorgundaki ablayı notlamışsınız ya kapanmak istiyor diye. O kapanmış.
Hacı Uzdil: Kapanmasın demiştik. Durumu Enes abiye at.
Ali Kadıoğlu: Bir de Kadriye Hanım teyzesiyle birlikte yaşıyormuş. Bu aşamada teyzesinin bilmesini istemiyor. Ya Opet’te ya da 40 km uzakta bir yer varsa orada görüşmek istiyor.
* * *
Okuduğunuz bu ByLock yazışmasında ismi geçen “Kadriye Hanım”, 1 Eylül 2016 tarihli HSYK kararıyla FETÖ bağlantısından dolayı meslekten ihraç edilen hâkim Kadriye A.’dan başkası değil. Kadriye A., FETÖ’nün yaklaşık 30 yıldır işleyen “evlilik mekanizmasının” binlerce çarkından biri ve kiminle evleneceği hususunda söz sahibi değil.
Maviler mavilerle, beyazlar beyazlarla evleniyor
Yukarıdaki yazışma, Eski HSYK (Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu) üyesi Ömer Köroğlu hakkında örgüt üyeliği suçlamasıyla açılan davanın iddianamesinde yer almıştı. FETÖ’nün kimin kiminle evleneceğine karar verdiğinin belirtildiği iddianamede, örgütün “evlilik birimi” sorumlularının “Şahin” kodlu Mehmet Fansa, “Hamza” kodlu Oğuzhan Kır, “Serdar” kodlu Servet Sağlam, Yaşar Akyıldız, Ali Akpınar, Adem Doğru, Yaşar Turan ve Ali Özel olduğu öne sürülmüştü.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından açığa çıkan on binlerce sayfalık belgelerde, “örgüt içi evliliğe” dair bunun gibi çok sayıda yazışma ve itiraf daha mevcut. Onlardan biri de terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutuklanan Ş.G.’ye ait. FETÖ’nün “abla” kadrosunda yer alan Ş.G’nin ByLock yazışmalarında, örgüt üyelerini talimatıyla evlendirdiği ve boşanma kararı aldırdığı ortaya çıkmıştı. Üyelerini “mavi” ve “beyaz” renk kodlarıyla sınıflandıran örgütün, kimin ne zaman kiminle evleneceğine, ne kadar süre evli kalacağına müdahil olduğuyla bu yazışmalarda karşılaştık:
– Ben 16.00-16.30 gibi Cemre’ye gelebilirim
– Geç demezseniz
– Abla bilet almadım daha ben ona diğer hafta da olabilir
– Var mı sizin tanıdığınız dul ya da yaşı büyük bir bayan
– 1980-78 arası abla
– Boşanmış bir abi var abla, büyüğümüz özel takibinde
– Mavi renkli biri, 1 çocuğu var abinin, bizimkiler istemiş boşanmasını, 78’li
– Biri daha var abla hiç evlenmemiş, 1972’li bu da beyaz renkli, kıyafet değişikliği gerekli her ikisinde de.
FETÖ’nün kadın kanadı
FETÖ’nün kendi içindeki evliliklere müdahale ettiği, eşinin görevine/pozisyonuna göre başını açtırdığı hatta içki içmesini emrettiği, asker eşinin ayrı hâkim eşinin ayrı eğitildiği halk arasında eskiden beri konuşulan konulardı aslında. Ancak yer yer “şehir efsanesi” boyutuna varan bu söylentilerin ne kadarının gerçek ne kadarının uydurma olduğunu ölçebileceğimiz bir kaynak yoktu elimizde. 15 Temmuz, başka bir sürü şeyle birlikte bu konunun da içyüzünü görecek sayısız delile kavuşmamıza vesile oldu. FETÖ’nün “erkek” yanını az çok biliyorduk, peki kadınlar ne yapıyordu?
Hürriyet gazetesinden Gülden Aydın’ın 13 Ağustos 2016 tarihli “Cemaat’teki kozmik kadınların görevi neydi?” başlıklı haber-dosyası bu soruyu cevaplaması açısından çok değerli. Örgüt içinden isimlerle konuşarak hazırlanan dosyada dikkat çekici bilgiler yer alıyor:
“FETÖ’nün kurulduğu 1967-1986 arasında, Cemaat’te kadının adı ve yeri yoktu. O dönemde cemaatin kadınları silik ve arka plandaydı. Gülen, kız çocuklarının okutulmasına, hatta imam-hatip liselerine bile gönderilmesine karşıydı.”
“Cemaat’in ilk dönemlerinde kadınların yüzünü, kaşını, elini göstermesi yasaktı. Tüm kadınlar eldiven giyiyordu. Gözleri görünmesin diye peçenin üzerine gözlük takıyordu. Gülen, kadının görevinin, ‘İkinci kutsileri’ yani ‘çağdaş sahabeleri’ doğurmak olduğunu söylüyordu.”
“Gülen, 1986 sonrası Necmettin Erbakan’ın etrafındaki kadınları görünce kadınların okumasına izin verdi. Bunun üzerine erkek öğrencilerin kaldığı ‘ışık evleri’ gibi Anadolu’dan toplanan kız öğrenciler için de ‘hanım evleri’ açıldı.”
Önce katalog sonra randevu
“28 Şubat sürecinde Gülen, ‘hanım evlerinde’ ve cemaatin özel şirketlerinde çalışan tüm kadınlara “Başınızı açın” emri verdi. Kamuda çalışan cemaat mensuplarının eşleri, evlerinde de başlarını açtılar. O gün Cemaat’e mensup olan ve emirle başını açan çalışan kadın sayısı 10 binin üzerindeydi.”
“FETÖ içindeki bir kadının, kendisine ‘uygun’ görülen erkeğe ‘Hayır, ben başkasını seviyorum’ demesi asla mümkün değil. ‘Hizmet’ ahlakında ‘Hoca’ya rağmen’ itiraz etmek hainlik demek.”
“FETÖ, hızla artan eleman nüfusu karşısında son 20 yıldır evlilikleri katalogdan yapıyor. Kadın ve erkekler için ayrı hazırlanan katalogda, fotoğraf ve meslek bilgileri yer alıyor. Kimin kimle evleneceğini ‘büyük abiler’ belirliyor. Münasip görülen kadını erkeğe, erkeği de kadına katalogdan gösteriyorlar. Sonra görüştürüyorlar.”
“Evlilikleri belirleyen ‘büyük abiler’ için en zoru, kozmik erkeklere kozmik kadın seçmek. Çünkü erkek egemen hiyerarşide kozmik kadın sayısı az. Bu nedenle kozmik erkekleri kontrol altında tutacak Cemaat’e en bağlı ablalar eş seçiliyor ve kozmik kocasından sorumlu tutuluyor. Çünkü kozmik erkeğin ufacık bir hatası, FETÖ’ye büyük zarar verebilir.”
‘Bana 30 kişi önerdiler’
15 Temmuz darbecilerinden, Genelkurmay Emniyet Subayı Yarbay Gökhan Eski’nin itirafları da FETÖ’de “gönül işlerine” asla yer olmadığını, her şeyin en ince detayına kadar hesaplandığını gözler önüne seriyordu. Kendisinin FETÖ dışı evliliğinin “Abilerin” onayı olmadığı için 2010’da bittiğini, daha sonra nişanlandığı kişinin de örgüt üyesi olmadığı için baskı gördüğünü açıklayan Eski’nin itirafları, mekanizmanın işleyişine dair epey detay barındırıyor:
“Cemaat’te abi seni devrettiğinde, öncekiyle görüşmek yasaktır. Ankara’daki ismini hatırlamadığım abiden istemedikleri bir evlilik yaptığım için kopmuştum. Eşim Cemaatçi olmadığı için karşı çıktılar.”
“Tüm abiler evlenmemem için telkinde bulundu. Dinlemedim evlendim ama 2010’da eşimden boşandım. Sonra birisiyle nişanlandım. Cemaatçi değil diye onu da istemediler ve evliliğin olmaması için çok uğraştılar. Cemaat (FETÖ) nişanlımı bırakıp evlenmem için 30’un üzerinde kişi önerdi.”
‘Hepimizin kod adı vardı’
“Abilerle görüşürken evlerinde kadınlara ait vesikalık fotoğraflar oluyordu. Onları bana gösterdiler. Boydan resimler de vardı. Fotoğrafı gösterirken kadının kod adını, memleketini, boyunu, kilosunu, sigara içip içmediğini, dini hassasiyetlerini, başının açık-kapalı olup olmadığını ilave bilgi olarak veriyorlardı. Bu şekilde 10 civarında kişiyle görüşmüşlüğüm vardır. Randevuyu abi ayarlıyordu. Birlikte gidiyorduk ve görüşme Cemaat evinde oluyordu. 15 dakika civarında sürüyordu. Herkes kod adıyla konuşuyordu. Benim kod adım ‘Salih’ti. Evlilik görüşmesinde kişiler, birbirlerinden bahsediyorlardı. Görüştüklerimin tamamında evlenmeyi ben kabul etmedim. Bir keresinde doktor olan hanım hanımcık birisini getirmişlerdi. Meslek olarak ve fiziken beğenmiştim. Çok duygusaldı ve boşanmıştı, kabul etmedim.”
“Görüşme koşullarını ayrıntılı anlatmak isterim. Koşulların dinsel ve sosyolojik anlamda ne kadar garip olduğunu insanların öğrenmesini istiyorum. Görüşmeye her iki taraf abisi ve ablasıyla gelirdi. 15 dakikalık görüşme sonrası herkes başka bir odada kendi abisi ve ablasına düşüncesini söylerdi. İki taraf olumlu ise kapı açık vaziyette erkek ve kadın baş başa 1 saat kadar görüşürdü. O arada pasta-börek ikramı yapılır. Bu uzun görüşme sonrasında taraflar birbirlerine görüş bildirmez ve irtibat numarası alamazlardı. Bir hafta beklenirdi. Abi-abla tarafların görüşlerini alır; olumluysa ikinci görüşme ayarlanırdı. İki kere ikinci görüşme ayarlandı ama gitmedim. Cemaat’ten biriyle evlilik istemiyordum. Bir Cemaatçi ile evlenirsem evliliğim özel olmaz diye düşünüyordum.”
FETÖ soruşturmaları ve davaları derinleştikçe bunlardan çok daha fazla bilgi ve itirafla, hatta “kataloglarla” karşılaşacağımız muhakkak. Ancak meselenin insani boyutunu da ele almak, FETÖ tarafından beyni yıkanmış ya da bazı şeylere zorlanmış insanların hikâyelerini de gelecek nesillere ders olması için yazmak gerekiyor.