Dünyanın en zengin aile şirketlerinden Rockefeller’in kısa süre önce petrol piyasasından çekileceğini açıklaması tüm dünyayı şaşırttı. Rockefeller Aile Fonu (Rockefeller Family Fund) tarafından yapılan bu açıklamaya göre şirket, çevresel etkenler ve iklim değişiklikleri nedeniyle petrol şirketlerindeki hisseleri satışa çıkarıyor. Yaklaşık 150 yıldan bu yana petrol piyasasını elinde tutan, tabiri caizse rezervlerin dibini kurutan şirketin birdenbire takındığı bu “yeşil” tavır şaşırmamız için yeterli. John D. Rockefeller’ın 1870’de kurduğu Standard Oil, yirminci yüzyıl başından beri petrol endüstrisinin en güçlü aktörü. Hâl böyleyken şirketin gerçekten piyasadan çekileceğine inanmak güç. İşleri perde arkasından yürütmeleri de mümkün gerçi. Zaten aile, dünyayı yöneten parasal kaynaklardan/güçlerden biri olarak kabul görüyor. “Dünyayı yönetme” işinde yalnız da değiller. Rothschild’ler, Oppenheimer’lar, Astor’lar var daha. Kimisi enerji, kimisi de madencilik işinde ve hepsi oldukça başarılı, oldukça gizemli. Bazıları yüzlerce yıldan bu yana devam eden “asil” soyların devamı, bazıları ise sonradan parlamış. Perde arkasında dünyanın en büyük güçleri olan bu ailelere yakından bakalım…
Petrol devi Rockefeller
Rockfeller ailesinin büyümesi John D. Rockefeller’in 1850’lerin sonunda bir şirkete muhasebeci olarak girmesiyle başlıyor. Buradan kazandığı parayla önce bir simsarlık şirketine ortak olan Rockefeller sonra da kendi işletmesini kuruyor. Standart Oil, onun ve ailesinin kaderini tamamen değiştirmeye yetmiş de artmış bile. Oldukça garip bir tip olarak bilinen büyük dede Rockfeller, kendi kendine konuşan, asosyal, soğuk mavi bakışlı, paraya oldukça düşkün biri olarak anlatılıyor. Oğlu babasından bahsederken ise şu garip cümleyi kuruyor: “Babam faturaları tüm rakamlarına kadar tek tek okumadan asla ödemezdi.” Bu noktada, “adamlar işte böyle böyle zengin olmuş” demeye kalkacaksınız durun. Çünkü işler sadece ticari başarıya bakmıyor. Rockefeller ailesi de bunu fark etmiş ve büyümesinin bir aşamasında dünyanın en gizemli ailesi olan Rothschidlerle işbirliği kurmaya başlamış. İki aile arasındaki evlilikler de bu bağları güçlendirmiş. Birliktelik sayesinde finans çevrelerinde, petrol ve maden işletmelerinde çok büyük gelirler elde etmişler. Bu aşamada şirket o kadar büyümüş ki ABD’nin ilgili mahkemeleri “monopol” oluşturdukları gerekçesiyle şirketi parçalara ayırmış. Şirket tarihini incelediğimizde bu durumun bile hızlarını kesmediğini görüyoruz. Öte yandan aile Protestan olarak biliniyor. Ancak aslen Yahudi oldukları söylentisi güçlü bir dedikodu. Süregelen yıllar içinde CFR, Bilderberg, Trilatiral, IMF gibi dünya kurumların hem kurucularından hem de finansörlerinden oldular. Şimdilerde “gezegen elden gidiyor” söylemleriyle petrol işinden çıkacaklarını açıklamaları ciddi anlamda garip.
İlk multimilyoner Astor
Astor’lar da ticaret sayesinde zengin olan ailelerden. İlk multimilyonerler olarak bilinen ailenin kökeni Alman Yahudisi. John Jacob Astor, henüz 16 yaşında ticarete atıldı. New York’a giderek kürk ticareti yaptı. Siyasi boşlukları ve yerli kabilelerle yaptığı kurnazca anlaşmaları kullanarak büyük servet edindi. Çin’le ticarete başlaması servetini birkaç kat daha büyüttü. Tüm varlığıyla gayrimenkule yatırım yaptı. ABD’nin ilk multimilyonerleri oldular. CFR’nin İngiltere kolu olan RIIA (Royal Institute of International Affairs / Uluslararası İlişkiler Kraliyet Kurumu), Astor ailesi tarafından kuruldu. Rounda Table kuruluşu Cecil Rhodes tarafından kurulmuştur ve Association of Helpers (Yardımseverler Birliği)’le beraber çalışan bir kuruluştur ve Clinton gibi ABD başkanlarına burs vermekle tanınır. Ailenin yasal olmayan pek çok ticaret alanlarında da hayli aktif olduğu iddia ediliyor.
‘Rothschild kadar zengin olmak’
Rothschild Ailesi dünyanın “en zengin ailelerinden biri” değil, çünkü “en zengini” onlar. Yahudiler. Sık sık Illuminati ile ilişkilendiriliyorlar. Ekonomik anlamda oldukça güçlü bir yapıları ve köklü bir tarihleri var. Faaliyetlerine 16. yüzyıl İngiltere’sinde bile rastlamak mümkün. Tarih sahnesine kralın yaverliğini yapan aile olarak ortaya çıktılar. Önemli konularda atılan stratejik adımları hep onlar belirledi. 18. yüzyılın sonlarında ise Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde banka kurmaya başladılar. Ailenin bugünkü gücüne ulaşmasını sağlayan Mayer Amschel Rothschild aynı zamanda modern bankacılığın da babası. Büyük toprak sahiplerine tarım kredisi vermeleri güçlerine güç kattı. Ancak onlar devletleri savaşa sokarak para kazanmayı kafaya koydular. Napolyon Savaşları’nın yönünü de onların para politikaları belirledi. 1940’larda ailenin servetinin ABD’nin gayrisafi milli hasılasının iki katı olduğu söylenir. İsrail’in kurulması için hem siyasi ortamı hazırladılar, hem de cömert bağışlarda bulundular. Aile tam anlamıyla zenginliğin tanımı olarak görülüyor. Dostoyevski’nin kısa romanı Delikanlı’yı okuyanlar, ana karakterin en büyük hayalinin “bir Rothschild kadar zengin olmak” olduğunu hatırlayacaktır. Mayer Amschel Rothschild’in vasiyetiyse şöyle: “Aile üyelerinden büyük bir itiraz olmadığı sürece yaşça en büyük erkek evlat Baron Rothschild olarak ailenin lideri olacaktır. Miras paylaşımı yapılmayacak ve aile serveti gizli tutulacaktır. Aile servetinin dışarı çıkmaması için kuzenler arası evlilik yapılacaktır.” Ailenin şu anki baronu Jacob Rothschild, 4. Baron Rothschild’dir. Dünyadaki hemen hemen tüm para kaynaklarını yönettikleri söylenebilir.
DuPont ailesi
DuPont ailesi kimyasal ürünler pazarının bir numarası olarak biliniyor. Sıradan bir evde bile bu firmanın hazırladığı ürünleri bulmak mümkün. 19. yüzyılın başında Amerika’ya göç eden Pierre Samuel DuPont illumünati ile bağlantısı olan ilk aile üyesiydi ve aynı zamanda ABD Başkanı Thomas Jefferson’ın da yakın arkadaşıydı. Bu tanışıklık vesilesiyle devletin birçok kurumuyla iş yaptılar. Dupont ailesinin özellikle uyuşturucu ticaretinden yüklü kazanç elde ettiği düşünülüyor. Ayrıca ailenin II. Dünya Savaşı’nda, Adolf Hitler’e askeri malzeme ve cephane yardımı yaptığı da iddialar arasında.
Dünyanın tüm elmasları Oppenheimer’larda
Oppenheimer ailesi Güney Afrika Cumhuriyeti’nde kök salmış bir aile. İsrail, ABD, İngiltere, Kanada, Avusturya ve birkaç ülkede daha kolları var. 5 milyar dolar civarında bir servete sahipler. Dünya elmas piyasasının yüzde 80’ini, altın üretiminin de yüzde 32’sini elinde tuttuğu düşünülüyor. Dünyanın en büyük Yahudi tapınaklarından biri olan Johannesburg’da inşa edilen kompleksin de baş finansörlüğünü yaptılar. Bugünkü servetlerine ulaşmalarında Rothschild ailesinin hayli desteğini aldıkalrı söyleniyor.
Avrupa’nın gizli kralı Habsburglar
Habsburg ailesi tam manasıyla Avrupa’nın gizli kralı. Finansal güçleri hâlâ çok büyük. Aile Roma imparatorlarından 5. Charles’ın soyundan geldiğini iddia ediyor. Habsburg ailesinin, temel Hristiyanlık inançlarına ters biçimde, Hz. İsa’nın karısı ve çocuğuyla birlikte çarmıha gerilmekten kurtularak Fransa’ya kaçtığı ve meşhur Merovengian (Merovenj) Hanedanlığı’yla karışarak soylarını devam ettirdiğine inandığı ve aynı düşünceyi savunan “Sion Manastırı” isimli örgütü finanse ettikleri düşünülüyor. Soylu kan aşkı sebebiyle sürekli akraba içi evlilik yaptıkları için tıp literatürüne bir hastalık da hediye etmişler: Habsburg dudağı. Ailenin 2011’de 99 yaşında ölen üyesi, Avusturya İmparatoriçesi’nin oğlu Otto Von Habsburg Büyük İsrail Devleti’nin kurulması durumunda Kudüs Kralı unvanına talip olduğunu da açıklamıştı. Otto’nun illumünati üyesi olduğu düşünülüyordu.
Morgan’lar hala aktif
Morgan ailesi de ticarette büyüdükçe Rothschild ve Rockefeller ailelerinin ortakları haline geldi. Ailenin büyümesini sağlayan John Morgan’ın John Davidson Rockefeller ile 1800’lü yıllarda ABD’nin para politikasını yönlendirmek üzere planlar yaptığı söylenir. Aile 20. yüzyılın başında Rothschild’lerden sonra dünyanın en büyük bankacılık devlerinden biriydi. Yale Üniversitesi’nin kurucularından olan aile, okulun illümünatiden fazlaca etkilenmiş kulübü Skull and Bones Society’i de finanse etmeleriyle biliniyor. General Electrics, U. S Steel Corporation, International Harvester Company ve kredi notu dağıtan kuruluşların sahibi olan “Morgan & Stanley” isimli dev finans şirketini yönetiyorlar.