Rasulullah (sas.) Beytül Makdis (Mescidi Aksa) için buyurdu ki:
“{Orası) mahşer (kıyamet günü) yeridir. Oraya varıp içinde namaz kılınız. Çünkü o’nda kılınan bir namaz, başka yerde kılınan bin namaz gibidir.”
Geçtiğimiz yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kudüs bağlantılı umre turları başlamış, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez de Miraç Kandili’nde Mescid-i Aksa’ya gitmişti. Cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekleşen bu ziyarette, Prof. Görmez, Mescid-i Aksa’da Cuma namazını kıldırmış ve hutbe okumuştu. Geçen hafta da Diyanet’in Kudüs turlarının başladığı haberini okuduk. Filistinli Müslümanları oldukça sevindiren bu gelişmeler aslında sessiz sedasız gerçekleştirilen tarihi adımlar. Çünkü İslam dünyasında Filistinliler dışındaki Müslümanların Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesinin haramlığı ya da helalliği tartışmaları devam ediyor. Müslümanların Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmelerinin İsrail’i tanımak anlamına geldiğini savunan alimler gidilmemesi gerektiği yönünde fetva veriyor. Gidilmesi konusunda problem olmadığı, hatta Mescid-i Aksa’nın Müslümansız kalmaması için mutlaka gidilmesi gerektiğini düşünenler de var.
Kimi haram diyor kimi gereklilik
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El Karadavî’nin Müslümanların Kudüs’ü ziyaret etmelerinin haram olduğu yönündeki fetvası belki de bu konunda nirengi noktası oldu. Karadavi’ye göre Kudüs’ü ziyaret etmek hem İsrail’i tanımak hem de maddi açıdan desteklemek anlamına geliyor. Bu nedenle kesinlikle gidilmemeli. Ürdün’deki İslami Eylem Cephesi Merkezi Alimler Komisyonu da yayınladığı fetvada işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmenin büyük günahlardan olmasa da onlara yaklaşan bir günah olduğunu söyledi. Merkezi Gazze’de bulunan Filistin Alimler Birliği de aynı görüşü paylaştıklarını açıklamıştı.
Diğer yandan Batı Şeria’daki Filistin Hükümeti’nin Vakıflar Bakanı Mahmud el-Habbaş Filistin Alimler Birliği’nin fetvası için, ‘’Bu fetva Kudüs’ü Müslümanlardan ve İslam dünyasından izole etmeye çalışan İsrail’e yarıyor. Kudüs’ün ziyaret edilmesi şeri olarak farz, siyasi
olarak ise bir gerekliliktir’’ değerlendirmesinde bulunmuştu. İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri İyad Medeni, Kudüs’e destek olmak ve sakinlerinin orada kalmasını temin edebilmek için bu kutsal şehre gidilmesi ve gidilmesinin de teşvik edilmesi gerektiği açıklamasını yaptı. Yahudi yerleşimcilerin İsrail askerlerinin koruması altında, Mescid-i Aksa avlusuna zorla girmesi sonrasında ise Filistin Fetva Dairesi “Kudüs’e gelme imkanı olan herkesi buraya çağırıyoruz” açıklamasıyla bütün Müslümanları Mescid-i Aksa’ya çağırdı.
Görmez gitmek istediği halde 3 yıl erteledi
Ülkemizde de durum pek farklı değil, Mescid-i Aksa’ya
gidilmesi konusunda bir kafa karışıklığı söz konusu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bile, Mescid-i Aksa ziyaretini aslında 3 yıl önce yapmak istediğini ancak Karadavi’nin fetvasından dolayı bu ziyareti gerçekleştirmeyi ertelediğini söylemişti. Görmez, işgalden sonra Mescid-i Aksa’nın ziyaretinin İslam alimleri tarafından çok ciddi tartışma konusu olduğunu, bilhassa Enver Sedat’ın ziyaretiyle birlikte Ezher uleması ve diğer dünyada pek çok farklı bölgelerde İslam alimlerinin Mescid-i Aksa’yı ziyaret edip etmemenin caiz olup, olmadığını tartışmaya başladıklarını ifade ediyor.
Siyasi bir fetva
Din İşleri Yüksek Kurulu marifetiyle İslam alimlerinin fetvalarının her birinin dini sebeplerini ve kaynaklarını incelediklerini anlatan Prof. Görmez, hem şahsi olarak hem de kurum olarak bu fetvanın dini değil, siyasi bir fetva olduğu kanaatine vardıklarını söyleyerek önemli bir noktaya dikkat çekiyor.
Siyasi olarak da fetva verilebileceğini ifade ediyor Görmez, fakat bu fetvanın hem siyaseti şeriyye açısından, hem de dini açıdan yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşündüğünün altını çiziyor. Ziyaretin yapılmamasının işgalcilerin meşruiyetinin tanınmış olacağı savına dayandırıldığını söyleyen Görmez, “Bu bilakis Kudüs’ü işgalcilere terk etmek olur. Bu Kudüs’ün murabıtlarını ve murabıtalarını, bu Filistinlileri de cezalandırmak olur, bu onları da yalnızlığa terk etmek olur” diyor.
İsrail’i destekleyene boykot yok
Boykot edilmesi gereken bir sürü şey varken ve bunların hiç biri yapılmazken Kutsi Şerifi ziyaretin niye boykot edildiğini soran Görmez, “Bütün çocuklarınızı siz bilakis İsrail’e en büyük destek veren ülkelerde okutuyorsunuz, orada malikaneler ediniyorsunuz, ekonomik güçlerinizle oralara destek veriyorsunuz; buralarla ilgili hiçbir boykot yok, ama sadece Kutsi Şerif’i ziyareti boykot etmek suretiyle eğer tepkinizi ifade edecekseniz, bu tepkiye ben saygı duyarım. Ama bu tepkinin dini bir temele dayandığını iddia etmek ve ziyaret etmenin caiz olmadığını ifade etmenin doğru olmadığını açıkça söylüyorum” diyor.