Türkiye’deki birçok yardım kuruluşu, dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleştirdikleri kurban organizasyonlarıyla mazlum coğrafyalardaki ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürdü. Türkiye’den hayırseverlerin göndermiş oldukları bağışlarla, Afrika’dan Asya’ya on binlerce Müslüman bayram sevincine ortak oldu. Yardım kuruluşlarının kurban organizasyonu kapsamında Afrika ve Asya’ya giden kurban seyyahları ise oradaki izlenimlerini Gerçek Hayat için kaleme aldı.
İbrahim Bedir (Çad)
‘Teşekkürler Türkiye, Teşekkürler Erdoğan’
Hayatımın belki de en heyecanlı yolculuğuna çıkıyordum. Açlığın ve imkânsızlığın alabildiğine yaşandığı Çad’ın güneyindeki köylere ilerledik. Beni belki de en çok sarsan hadiselerden birini yaşadığım köye ulaştık. Gözlerinden samimiyeti okuduğumuz çocuklarla kucaklaştık. Türkiye’den geldiğimizi ve onlarla bayramlaşmak istediğimizi söyledik. İçlerinden on yaşlarında bir kardeşimiz yanıma yanaştı ve bana sarıldı. Osmanlı, Osmanlı diye bağırmaya başladı. Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Bir yandan bayramlaşıyor öte yandan Türkiye’den vekâletlerini aldığımız hayırseverlerin kurban etlerini muhtaçlara ulaştırıyorduk. Poşetleri sırtladık ve zor arazi koşullarına aldırış etmeden ormanlık alanın içinden ilerlemeye başladık. Çad’ın en ücra denilecek yerlerinden geçiyorduk. Gördüğümüz manzara korkunçtu. Baraka diyebileceğimiz evlerde yaşıyordu insanlar. Eve girdiğimizde hayretimiz bir kat daha arttı. Yerde duran küçük bir tepsi içinde de çok az buğday vardı. Ne yiyorsunuz diye sorduğumuzda tepsinin yanındaki tencereyi işaret etti evin babası. Tencerenin kapağını açtım ve çok kötü bir koku geldi burnuma. Hiçbirimizin yiyemeyeceği bozulmuş çok az bir yemek vardı. Onu da her gün azar azar yiyorlarmış. O an yaşadıkları duyguyu anlatmam inanın mümkün değil. Hemen yere kapanıp secde ettiler. Gözleri dolmuştu. Senede bir defa yiyecekleri ete kavuşmuş olmanın şükrü ve mutluluğunu açıkça görüyordum. Onlar ağladıkça ben ağlıyordum. Mahcubiyet dolu bakışlarla “Teşekkürler Türkiye, Teşekkürler Erdoğan” diyorlardı.
Devamı Gerçek Hayat’ın 881.sayısında…