İsmet Özel, bir dönem ellerden düşmeyen İrtica Elden Gidiyor adlı kitabında şöyle yazmıştı: “Eskiden ne iyiydi, irtica diye bir şey vardı. Gerektiği zaman ‘irtica var’, ‘irtica hortladı’ derdik ve böylelikle siyasî rakibimizi köşeye sıkıştırırdık. Şimdi bu tehdit para etmiyor, çünkü biz ne zaman irticadan söz etmeye kalkarsak, karşımıza insan hakları, temel hak ve özgürlükler gibi tezlerle çıkıyorlar. (…) Şimdi ne zaman irtica lafı etsek bazıları çıkıp ‘Siz Müslüman değil misiniz?’ diye soruyor. Bu soruya menfi cevap vermek de müspet cevap vermek de işimize gelmiyor. Ama eskiden ne iyiydi. Soruyu biz sorardık. Hem de ‘Yoksa Müslüman mısın?’ edasıyla sorardık. Sakın sen Müslüman olmayasın diyerek aydın çevrelerde sıkıştırırdık önümüze geleni. Nerede eski günler? Değişiyor her şey, irtica elden gidiyor!”
Özel’in bu ironik saptamalarını yıllar sonra hatırlamamıza yol açan şey, geçtiğimiz hafta uygulanmaya başlayan “Cuma Genelgesi”yle yeniden duymaya başladığımız “laiklik elden gidiyor” nidaları oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından imzalanan genelgeye göre kamu çalışanlarının cuma günü mesaileri, cuma namazı öncesi öğle tatiline girecek ve namazın bitiminden sonra tekrar mesaiye başlayacak şekilde düzenlendi. Olay oldukça basit, yalın. Çoğu kamu personelinin yıllardır yaşadığı sıkıntının pratik bir çözümü. Ancak konuya böyle bakmayanlar mevcut. Onlara göre düzenleme laikliği ortadan kaldırabilir, Müslüman olmayan herkese ‘tehdit’ olabilir, ülkenin refahını daha da bozabilir. Hal böyle olunca konu günlerce sosyal medyada, gazete köşelerinde, tartışma programlarında konuşuldu.
Türkiye bu yeni düzenlemenin yankılarını izlerken, İngiltere’den ‘garip’ bir haber geldi: Ülkede lise ve üniversite seçme sınavları tarihlerinin Ramazan’a denk geldiğini fark eden yetkililer, Müslüman öğrencilerin performans düşüklüğü yaşamaması için sınav takvimi yeniden düzenlenecekti. İçinizden birileri şu an “hayda!” diyor olabilir. Peki, şimdi İngiltere’nin hali ne olacak? Korkmayın, İngilizler daha önce bazı okullarda ‘mini eteği’ de yasakladı, ‘özgürlük’ anlayışlarından bir şey kaybetmediler. Size şaka gibi geliyor olabilir. Ama tüm dünyada “bizim ülkemizde olsa laikliğe halel getirecek” onlarca düzenleme hayatın normal akışında gerçekleştiriliyor. İşte laikliğe, özgürlüğe, hakka-hukuka zarar vermeyen o uygulamalardan bazıları…
Kadın bedeni meta değildir
İtalya’nın başkenti Roma’da, reklam afişlerinde kadın bedeninin bir objeyle ya da ticaretle bağdaştırılarak sömürülmesi yasaklanıyor. Başkent belediyesinin kararına en büyük destek ise sol partiden geldi. Yaklaşık bir yıl önce İtalya’da başkent Roma’nın Belediye Başkanı Ignazio Marino, İtalya Kadınlar Birliği’nin düzenlediği bir ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Bundan böyle İtalya’nın başkentinde, reklam afişlerinde kadın bedeninin bir objeyle ya da ticaretle bağdaştırılarak sömürülmesi yasak olacak” açıklamasını yapmıştı. Ülkedeki kadın dernekleri de bu kararı destekliyor.
Şiddet varsa alkol yok
Geçtiğimiz yıl 13 Kasım’da Paris’te gerçekleştirilen terör saldırıları olağanüstü hal ilan edilmişti. Bunun üzerine Belçika sınırındaki Kuzey Bölgesi’nde akşam alkol kullanımı tamamen yasaklandı. Türkiye’de yaşansa oldukça tepki çekeceği kesin olan uygulama hakkında Fransa’nın Kuzey Bölgesi Valiliğinden yapılan açıklamada, “Şiddet içeren eylemlerin yapılmasına sebep olduğu için akşam saat 20.00’den sabah saat 08.00’e kadar içki satışı ve kamusal alanda kullanımı yasaklanmıştır. Yasağa uyulmadığı takdirde 150 avro para cezası uygulanacaktır” denildi.
Şeriatçı Obama
Önümüzdeki Ocak ayında görevini tamamlayacak olan ABD Başkanı Barack Obama, geçtiğimiz yıllarda İslam dünyasıyla ilişkileri düzeltmek için bazı adımlar atmıştı. Bu adımlardan biri de Başkan’ın danışman kadrosuna başörtülü bir isim katılmasıyla gerçekleşti. Gallup Müslüman Araştırmaları Merkezi’nde çalışan Mısır asıllı Dalia Mogahed hâlâ Obama’ya Müslümanların karşılaştıkları önyargı ve yaşadıkları sorunlar konusunda danışmanlık yapıyor. Mogahed yaklaşık 30 yıl önce ailesiyle birlikte ABD’ye göç etmişti.
ABD sünnet oluyor!
Amerikan Sağlık Bakanlığı, AIDS’in yayılmasını durdurmak için ülkede doğan tüm erkek bebeklere sünneti zorunlu hale getirmeyi planlıyor. Bakanlığa bağlı olarak çalışan Salgın ve Hastalık Önleme Merkezi ise bu çalışmaları dikkate alarak bu yılın sonunda yayınlayacağı bir raporla sünnetin ABD’de dünyaya gelen tüm erkek bebekler için zorunlu hale getirilmesini tavsiye edecek.
Bu okulda mini etek yasak
İngiltere’de bir ortaokul, öğrencilerin mini etekle okula gelmesine yasak getirdi. Mini eteği yasaklayan Yorkshire’daki Bingley Ortaokulu karara gerekçe olarak, mini eteğin erkek öğrencileri kışkırtmasını ve istenmeyen olayları körüklemesini gösterdi. Okul yönetimi ayrıca bu kararda, velilerden gelen şikâyetlerin de etkili olduğunu bildirdi. Yaşları 11-18 arası bin 900 öğrencinin eğitim gördüğü okulun müdürü John Kane; “Kızlar büyüdükçe eteklerini daha kısa yapabilmek için birbirleriyle yarışır hale gelmişlerdi. Birçok veli de bu durumdan şikâyetçi olduklarını bize bildiriyordu. Şu ana kadar kararla ilgili önemli bir şikâyet almadık ancak muhakkak itiraz edip giymek istemeyen öğrenciler olacaktır. Ama sanırım bu uygulama diğer okullarda da yayılacak” açıklamasını yaptı. Daha önce de İngiltere’nin güneyindeki Dorset’te bir okul, kız öğrencilerine etek giymeyi, “edep ve haya duygularının muhafaza edilmesi” gerekçesiyle yasaklamıştı.
Karma eğitime HAYIR
Kuzey Londra’da bulunan Kız Yüksek Okulu’nda öğrencilerin diğer okullara göre olan başarı grafiğinin gittikçe yükselmesi The Times gazetesine haber konusu oldu. Sadece kız öğrencilerin eğitim aldığı okulun başarı grafiği, devlet okulları ve diğer karma okullara göre daha yüksek ve bu grafik gittikçe arayı açıyor. Bu durumun kız ve erkek öğrencilerin ayrı ortamlarda eğitim almasının haklılığını ispatladığını yazan The Times gazetesi, eğitim tablosunda kız okulunun en yüksek dereceler almaya devam ettiklerini vurguladı. Bu durumun nedenlerini The Times gazetesine açıklayan okul müdürü Bernice McCabe, “Erkeklerin olmadığı bir ortamda kızlar zeki ve kendine güvenmeleri için daha serbest bir ortam yakalıyorlar” görüşlerini dile getirdi. Sadece erkek öğrencilerin alındığı Royal Grammar Okulu Genel Müdürü Jon Cox da konu hakkındaki görüşlerini aktarmış. Cox, “Kızların olmadığı bir ortamda erkeklerin dikkati dağılmıyor ve derslerine daha fazla odaklanıyorlar. Kızların olduğu bir ortamda ‘Acaba kızlar ne düşünür’ kompleksine kapılabiliyorlar” diye konuştu.
Kremlin’e dini ikon
Moskova’da Kremlin Sarayı’nın Spasski Kulesi’ne tarihi Spas Smolenski ikonası tekrar inşa edilerek yerine konuldu. Törene katılan Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, “Eminim ki ikonanın tekrar yerine konulması, ülkemize ek savunma sağlayacak” dedi. Tarihi Spas Smolenski ikonası, 17. yüzyılda Kremlin’in Spas Kulesi duvarında bulunuyordu. Eski Çarlık döneminde Spas Kulesi’nden Kremlin’e girmek isteyen erkekler, ikonanın altında şapkalarını çıkarmak zorundaydı. 1918 yıllarında Moskova’da çıkan çatışmalarda ikona büyük hasar gördü, 1930’lu yıllarda da Bolşevikler tarafından üzeri örtülmüştü.
Geleneksel selamlaşma mecburiyeti
Yaklaşık 4 yıl önce Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Passau şehrinde bulunan St. Nikola okulu, öğrencilerin daha kibar olacağını ve yöredeki geleneksel dilin korunması amacıyla bir yasak getirdi. Okulun girişinde de bir tabela ile asılarak belirtilen yasakta, öğrencilerin ‘’Hallo/Merhaba ve Tschüss/Elveda’’ kelimelerinin yerine ‘’Grüss Gott/Tanrının selamıyla ve Auf Wiedersehen/Yeniden görüşmek üzere’’ ibarelerinin kullanılmasının mecburi olduğu belirtildi.