Şubat şehidler ayı… Peki, neden Şubat?
12 Eylül öncesinde, Türkiye Müslümanlarının gençlik hareketinin liderlerinden Metin Yüksel 23 Şubat 1979 Cuma günü, Fatih Camii avlusunda şehid edildi.
Şehâdet yıldönümünde, İstanbul sıkıyönetim komutanlığının program yapılmasına izin vermemesi üzerine, ilk şehidler gecesi 1980 yılı Şubat ayında Adapazarı’nda düzenlendi.
12 Eylül Askeri darbesinden sonra Metin Yüksel’in arkadaşları, yakından tanıyanlar İstanbul ve çeşitli semtlerinde, Konya’da Kayseri’de Ankara’da ve diğer şehirlerde evlerde toplanarak, şehid Metin Yüksel’i yâd ettiler.
Metin Yüksel’in şehadet gecesi halka açık olarak ilk kez 1988 yılında, İstanbul’da Şehzadebaşı’nda bir sinema salonunda anıldı.
Daha sonraki yıllarda, İstanbul ile birlikte Anadolu’nun bazı şehirlerinde, Metin Yüksel’in şahsında, şehidlerimiz anılmaya başladı.
1990’lı yılların başında ‘Şubat Şehidler Ayı’, son haftası da ‘Şehidler Haftası’ olarak kutlanmaya başlandı.
Daha sonraki yıllarda, tüm Türkiye’de bir gelenek hâline geldi.
“Müminlerden öyle erkekler vardır ki, Allah’a verdikleri sözde sadakat ettiler: Kimi (şehid oluncaya kadar dövüşeceğine dair) adağını ödedi (şehid oldu), kimi de (şehid olmayı) bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler.”
Metin Yüksel, bu Ayet-i Kerimenin mânâsına ve ruhuna uygun bir hayat sürerek şehid oldu.
Metin Yüksel’i hayattayken tanıyanlar, çok iyi bilirler.
O hayatını İslam’a adamıştı.
Uluslararası emperyalizmin uşaklığını yapan laik sisteme karşı, Müslüman’ın takınması gereken tavrı takınmış; ömrünü, bu uğurda mücadeleye adamıştı.
Önderimiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ sözünü, “HAKKI MÜDAFAA ETMEK EN BÜYÜK İBADETTİR” diye sloganlaştıran Metin Yüksel; ömrünü, haksızlıkla mücadele etmekle geçirdi. Nerede bir mazlum varsa, onun yardımına koşardı.
“Doğu’da bir Müslüman’ın ayağına diken batsa, batıdaki Müslüman’ın onun acısını yüreğinde duyması gerekir” Hadis-i Şerifini hayatına mezcederek; İstanbul’un herhangi bir semtinde, Ankara’da, Sivas’ta, Konya’da, Kayseri’de, Adıyaman’da bir Müslüman’ın sıkıntıda olduğunu duyduğunda, hemen oraya gider ve o Müslüman’ın sıkıntısını gidermek için mücadele ederdi.
Metin Yüksel sadece kendi coğrafyasının insanı değildi.
‘Sen oradan kıracaksın zincirleri, ben buradan; bir gün, mutlaka kavuşacak ellerimiz’ diyerek Filipinli, Morolu, Eritreli, Doğu Türkistanlı, Azerbaycanlı, Filistinli Müslümanların derdini paylaşıyor ve mücadelelerini, Türkiye Müslümanlarına anlatıyordu. İslam ümmetinin düşürüldüğü bu durumdan kurtulmak için, Dünya Müslümanlarının birbirleriyle kenetlenmesi için mücadele verdi.
ŞUBATŞEHİDLERİ
Şubat ayı içerisinde, birçok mücadele insanımızın şehid olduğunu, vefat ettiğini görüyoruz.
ES’AD ERBİLİ – 4 ŞUBAT 1931: Hiç ilgisi olmamasına rağmen, Menemen hâdiselerinde yargılandı ve idama mahkûm edildi. Yaşlılığı sebebiyle hastanede bulunan Erbili’yi 4 Şubat 1931’de zehirleyerek şehid ettiler.
İSKİLİPLİ ATIF HOCA – 4 ŞUBAT 1926: Şapka Kanunundan 2 yıl önce yazdığı bir risalenin, halkı şapka giymeme isyanına teşvik ettiği iddia edilerek, Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından, 4 Şubat 1926 Perşembe günü asılarak şehit edildi.
HASAN EL-BENNA – 12 ŞUBAT 1949: Müslüman Kardeşler Hareketi’nin kurucusu olan Hasan El Benna, 12 Şubat 1949 tarihinde, bir konferansından çıkarken silahlı saldırıya maruz kalarak şehid edildi.
İMAD MUĞNİYE – 12 ŞUBAT 2008: ABD ve İsrail hedeflerine yönelik sarsıcı eylemler gerçekleştirdi. 12 Şubat 2008’de çok sevdiği Hz. Rukeye’nin kabrini ziyaret edip, matem gecesine katıldıktan sonra Suriye’nin başkenti Şam’da aracının arkasına park eden ve içinde patlayıcı bulunan otomobilin infilak etmesi sonucu şehid edildi.
ZELİMHAN YANDARBİYEV – 13 ŞUBAT 2004: Cevher Dudayav’den sonra başkan seçilen Zelimhan Yandarbiyev, Çeçenler’in Ruslar’a karşı mücadelesini, Müslüman ülkelerde anlatmaya başladı. Katar’dayken 13 Şubat 2004’te arabasına konan bir bombayla şehid edildi.
ABBAS MUSAVİ – 17 ŞUBAT 1994: Siyonist İsrail’e karşı mücadele veren Lübnan Müslümanlarının lideri, 17 Şubat 1994 tarihinde hanımı ve bir çocuğuyla beraber, İsrail helikopterlerinin roketleriyle şehid edildi.
MALCOLM X – 21 ŞUBAT 1965: Hapishanede iken Müslüman olan Amerikalı bu siyahi Müslüman, Amerikan ajanları tarafından, 21 Şubat 1965 tarihinde Nevyork’ta konuşma yaparken, kürsüde kurşunlanarak şehid edildi.
NECMEDDİN ERBAKAN – 27 ŞUBAT 2011: Türkiye Müslümanlarını siyasetle tanıştıran ve ümmet bilincinin yaygınlaşmasının öncülüğünü yapan ve şehid gibi bir hayat yaşayan Milli Görüş Lideri, 27 Şubat 2011 günü vefat etti.
ÖMER ABDURRAHMAN – 2017: 3 Mayıs 1935 yılında Mısır’ın Dekahliye kentinde dünyaya geldi. Henüz 10 aylıkken gözleri kör oldu. Beş yaşında “Nur Körler Medresesi”nde eğitim aldı. 11 yaşında Kur’an-ı Kerim’i ezberledi.Hutbe ve vaazlarında Mısır rejimi ve uygulamalarını eleştirdiği için rejim tarafından defalarca tutuklandı. 1990 yılında gittiği Suudi Arabistan’ın kendisini kabul etmemesi üzerine Sudan’a, oradan da ABD’ye giden Abdurrahman, 1995 yılında tutuklandı. Abdurrahman, ABD’nin yıkılması için çalışmak, ABD’de askeri tesislerin bombalanmasının yanı sıra Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in öldürülmesini planlamak suçlamasıyla, ömür boyu hapse mahkûm edildi. 23 yıl ağır şartlar altında zindanda tutulan Abdurrahman, Trump’ın yönetimi devralmasının ardından ilaçları da kesilerek adeta ölüme terk edildi. Şeyh Ömer Abdurrahman 2017 yılında ABD zindanlarında şehid oldu.
“Bu inanç birliği içerisinde, aynı kitabın buyruğu altında hareket etmek ve aynı nizamın yaşandığı ülkelerde, alnımızı ıslak topraklara koymak için bekliyoruz, Türkiyeli Müslümanlar olarak” diyerek şehadete ulaşan Metin Yüksel’in şahsında, tüm şehidlerimize rahmet diliyor ve yollarını sürdüreceğimizi, bir kez daha ilan ediyoruz.