1.Dünya Savaşı’nın bizim için belki de en zor cephesi kabul edilen Çanakkale’de Osmanlı Ordusunun sağlam duruşu İtilaf Devletlerini zor durumda bırakıyordu. Bilhassa Rusya, boğazlardan geçemeyen müttefiklerinden yardım alamıyor, işi gün geçtikçe zorlaşıyordu. Bunun üzerine hem savaşın gidişatını değiştirmek hem de kendi konumlarını güçlendirmek adına Ruslar Osmanlı’yı içten vurmanın planlarını yapmaya başladı. İttihatçı üst kadro arasında zaman zaman yaşanan güç mücadelelerini fırsata çevirmek isteyen Rus bürokratlar bunun için Cemal Paşa’yı seçmişlerdi. Plana göre Cemal Paşa İttihatçılara darbe yapacak, İtilaf Devletleriyle anlaşarak savaşı sonlandıracak ve kurulması düşünülen yeni devletin kralı olacaktı.
Rus Dışişleri devreye giriyor
1.Dünya Harbi devam ederken gerçekleşen Bolşevik İhtilali sonrasında Rusya’nın İtilaf Devletleri ile Osmanlı’yı parçalamak için yaptığı gizli antlaşmaların ve bazı vesikaların ortaya dökülmesi, bölgemizde savaş sonrası nasıl bir kaosun yaşanacağını açıkça ortaya koymuştu. Bu gizli belgelerden bir tanesi de Rusların Cemal Paşa üzerinden gerçekleştirmeyi düşündükleri planı ifşa ediyordu. Cemal Paşa’nın, 1915 Ermeni tehcirinin uygulanması ve Ermenilerin gönderileceği yerler konusunda İttihatçı üst kadro ile dolayısıyla hükümet ile arası açılmıştı. Bu anlaşmazlıktan haberdar olan Rusya’nın Bükreş’teki elçisi S. A. Poklevski, dışişlerine gönderdiği gizli telgrafında Cemal Paşa’nın İttihatçı kadrolarla yaşadığı sıkıntıyı Dr. Zaviref’ten öğrendiğini (Dr. Zavriev, Taşnaksutyun Cemiyeti mensubuydu ve Rusya’ya çalışıyordu), Cemal Paşa’ya Türkiye Asya’sında hükmünü yürütmesi yolunda yardım vaat edecek olursak onu İstanbul aleyhine bir harekete sevk etmenin mümkün olabileceğini bildirmişti. Bu telgraftan sonra Rus merkezi idaresi de Osmanlı’da yaşanacak muhtemel bir hükümet bunalımının daha da körüklenmesi için gereken yardımı yapacağı haberini Türk topraklarındaki işbirlikçilerine yollamıştı.
Rus Dışişleri Bakanı Sazanov, bu gelişmelerden sonra Paris, Londra ve Roma elçiliklerine gönderdiği gizli telgrafla Cemal Paşa’nın devlete karşı başlatılacak bir isyan hareketinde başrol oynayabileceği hususunda ümitvar olduklarını bildirdi. Böylesi bir planın hayata geçirilebilmesi için; Cemal Paşa, babadan oğula veraset yoluyla geçmek üzere sultan ilan edilecek, sultanın başkanlığı altında Suriye, Filistin, Irak, Arabistan, Kilikya, Ermenistan ve Kürdistan özerk eyaletlerinden oluşmak üzere Türkiye Asya’sının bağımsızlık ve dokunulmazlığı devletler tarafından garanti edilecek, Cemal Paşa, Osmanlı Sultanını ve İstanbul Hükûmetini Almanların elinde esir ilân ederek bunların aleyhinde savaş açmayı garanti edecek, savaşın açılması halinde itilaf devletleri kendisine silah, erzak, teçhizat yardımı yapacak, savaş bitene kadar mali yardımda bulunulacak, Cemal Paşa İstanbul ve Boğazların verilmesine razı olacak ve Ermenilerin kurtarılması için gereken tedbirleri alacaktı. Sazanov telgrafında, Cemal Paşa’nın bu isyan girişiminde başarılı olmasa bile Osmanlı toprakları içerisinde çıkarılacak bir kargaşanın işlerine yarayacağını da ifade etmişti.
İngiliz ve Fransızlar planı kabul etmedi
Rusya’nın bu girişimine Fransızların itirazı, Suriye, Filistin ve Kilikya’nın Cemal Paşa’nın başında bulunacağı devlete kalması konusundaydı. Bu bölgeler Fransızlara vaat edilmişti. İtalyanlar meseleye olumlu yaklaşmış, bu planın işe yaraması halinde büyük başarı sağlanacağını bildirmişti. İngilizler ise bu operasyona diplomasi geleneklerinin bir gereği olarak şüpheyle yaklaşıyorlardı. Onlar Cemal Paşa’nın elinde böylesi bir isyan için gereken siyasi ve lojistik imkânların yeterli olup olmadığı konusunda endişeliydi. Cemal Paşanın müttefiklere bir tuzak kurma ihtimalinin de pek uzak olmadığını düşünüyorlardı. Ayrıca Ortadoğu ve bilhassa Araplar üzerindeki tasarrufları Rusların planları ile çelişiyordu. İngilizler Türklere karşı savaşmaları karşılığında Araplara bir devlet kurma sözü vermiş, Fransızlara da Suriye’yi vaat etmişlerdi. Açıkçası İngiliz Hükümeti kendi yürüttüğü siyasette ısrarcıydı. Bunların yanında bir de Cemal Paşa ile müzakerelerin nerede ve kimler tarafından yürütüleceği hususunda baştan beri bir anlaşma da sağlanamamıştı. Böylece Rusya dışında İtilaflardan ciddi destek bulamayan bu proje başlamadan sona erdi.
Cemal Paşa planın neresinde
1.Dünya Savaşında müttefiklerinden yeteri kadar yardım alamayan Rusya çareyi Osmanlı’yı içerden parçalamakta bulmuş, bunun için bazı isimler üzerinden operasyon çekmeye çalışmış lakin beraber savaşa girdiği devletlerden destek alamayınca tüm planlar suya düşmüştü. Savaş devam ederken Çarlık Rusya’sının devrilmesi ile açığa çıkan gizli belgeler bir taraftan İtilaf Devletlerinin diplomatik anlamda yeni stratejiler ortaya koymalarını zorunlu kılarken bir taraftan da bahsedilen bu tip operasyonlardan haberdar olunmasını mümkün kılmıştı. Burada asıl önemli husus Cemal Paşa’nın gizli yürütüldüğü anlaşılan bu planın neresinde durduğudur. Acaba bu plan, hükümet ile arası açılan Cemal Paşa tarafından mı hazırlanıp Rusya’ya sunuldu yoksa Taşnaksutyun Cemiyetinin temsilcisi Dr. Zavriev ve Rus bürokratların birlikte düşündükleri bir plan mıydı hala açıklığa kavuşmuş değil. Bu hadisenin başrolünde olup olmadığı tam anlaşılamayan Cemal Paşa’nın savaş sonrasında Sovyet Hariciye Komiseri Çiçerin’in desteği ile Afgan Emiri Emânullah Han’ın Afgan ordusunun modernleştirilmesi için yaptığı teklifi kabul etmesi ayrıca Moskova’da iken Mustafa Kemal Paşa ile Bolşevikler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için arabuluculuk rolü oynaması ve son olarak Ankara Hükümetine Asya steplerinde Ruslara karşı maceraya atılan Enver Paşa’ya kesinlikle destek olmayacaklarına dair açıklamalar yapmaları gerektiğini tavsiye etmesi dikkatle araştırılması gereken hususlardır.