Mısır Basınında Türkiye

Mısır basını, bilhassa devlet hesabına yayın yapan Yedinci Gün gazetesi özet olarak Türkiye ve de hassaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında haberlere dikkat kesilmiş görünüyor. İki rejim arasındaki siyasi ve ideolojik rekabeti söz düellosu şeklinde sunma yoluna gidip bölgesel bir güç olarak Mısır’daki harici ve dâhili vaziyet ile kıyaslama yoluna gidiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında her türlü karalama ve iftira kampanyasından tutun da Türkiye’deki muhalif yayın organlarından devşirilmiş uydurma haberlerden beş para etmez karikatürlere değin yaylım ateşi hâlinde bir propaganda göze çarpıyor. Bu yayınlarda Erdoğan yönetiminin çöküş sürecine girdiği, düşüş hâlinde olduğu bilhassa vurgulanıyor.

12 Eylül 2018 ile 16 Eylül 2019 tarihleri arasında El Arabiyyül Cedid gazetesi tam 79 haberde Türk lirasının değer kaybetmesini işleyerek buradan hareketle siyasi ve ekonomik yorumlara yer vermiş. Türk lirasının gerileme seyriyle ekonomide oluşan olumsuz durum ve buradan hareketle siyasette yaşanan olumsuzluklar konu edilmiş.

Türk lirasının değer kaybına yol açan nedenler arasında uluslararası mecrada yaşananlar, bilhassa Türk-Amerikan ilişkilerinde görülen gerilim, Arjantin’deki ekonomik kriz, Amerika ile Çin arasındaki ticaret savaşları ve Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen gelişmeler dile getirilmiş. Türk siyasi rejimindeki çalkantılar da, örneğin Merkez Bankası başkanının görevden alınması, Merkez Bankasındaki döviz rezervlerinin gerilemesi, siyasetteki dalgalanmalar, ekonomik önlem paketleri, mahalli seçimlerin yenilenmesiyle birlikte alınan neticeler, piyasalarda yaşanan güven kayıpları ve elbette Mısır basınının diline pelesenk ettiği Erdoğan’ın sözde dikta yönetimi nedenler arasında zikredilmiş.

ABD ile yaşanan S-400 ve yaptırımlar meselesi, Halk Bankası başkan yardımcısı davası, terörist başı Gülen’in iadesi, F-35 uçaklarının tesliminde yaşanan olumsuzluklar ve Trump’ın Türk ekonomisini mahvedeceğini ilan etmesi de Mısır gazetelerinin diline doladığı mevzular arasında.

Türk Lirasının 2018-2019 yılları arasında yüzde 30 değer kaybına uğradığına odaklanan haberlerin veriliş şekline bakıldığında ‘iflas’, ‘sınıra dayanma’ ve ‘çöküş’ gibi kelimelerin bilhassa seçildiğine şahid oluyorsunuz. Dolara karşı aynı zaman içerisinde yeniden değer kazandığı durumları ise görmeme gibi bir eğilimin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Yani bir ‘iyileşme’ veya ‘yeniden değer kazanma’ ifadelerine bu haberlerde tesadüf edemiyoruz. Sadece doların zayıfladığından bahis geçiyor. Üstelik yapılan yorumlarda Türk lirasında görülen değer kaybının üç yıl daha devam edeceği, 2022 yılına kadar bu türbülansın devam edeceği ifade ediliyor. Bu haberlerin tümünde lirada görülen değer kaybından Türkiye’nin iç ve dış politika tercihleri sorumlu tutulurken şahıs olarak Erdoğan muhakkak hedef tahtasına oturtuluyor.

Bu tür haberlerin nerelerden temin edildiği de sır değil. Türkiye’de yayınlanan Erdoğan karşıtı Sözcü ve Birgün gibi gazeteler, FETÖ’ye iltisaklı yayın organları ve de elbette Körfez sermayesinin medya mecrasındaki uzantıları. Bunlara Russia Today’i de ilave etmemiz mümkün. İlginç olan şu: Türk hükümetine ait resmi haber kaynakları neredeyse tamamen görmezden geliniyor.

Mısır basınının Türkiye konusunda gerçekleri olduğu gibi görmek yerine çarpıtarak vermeyi tercih ederken uluslararası siyasetin gerçekleriyle çelişmeyi dert edinmiyor oluşu tuhaf elbette. S-400 meselesinde ve de ABD ile nisbi yumuşama ortamı neticesinde Türk parasında görülen değer artışının görmezden gelinmesi aynı tuhaflığın devamı. Mısır basını Türkiye söz konusu olduğunda sadece sorunları üstelik bir de büyüteç tutarak verme eğiliminde. Oysa Türkiye ile kıyas edilecek durumda bile olmayan, halkın yemeye ekmek bulamadığı Mısır söz konusu olduğunda, dibi boylamış Mısır parası söz konusu olduğunda bu durumu Sisi’nin iktidara gelişiyle açıklama filan hak getire. Yedinci gün gazetesi başta olmak üzere Sisi medyası şu düstura riayet etmeli.

“Sırça köşkte oturuyorsan başkasına taş atmayacaksın.”