Keşmir meselesinin çözümünde kilit Türkiye’nin elinde

Türkiye’nin iki nükleer güç olan Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginliği azaltmak için acilen arabuluculuk yapması gerekiyor. Bu problem yakında çözülmezse tüm dünya, bölgesel barışı ve güvenliği tehdit eden bir anlaşmazlığa kapılacak. Türkiye’nin arabuluculuk teklifi ve elinde tuttuğu zeytin dalı Pakistan ve Hindistan tarafından kabul edilmelidir. Modi’nin bir sonraki adımı, 2015’te Myanmar’da ordunun Müslümanlara uyguladığı soykırım politikasının aynını Keşmir’de uygulamak olabilir.

Çoğu zaman unutulmuş Filistin olarak bilinen Keşmir halkı, geleceği konusunda endişeli. Hindistan’ın 70 yıldan fazla süredir kendine has yasası ile yönetilen Cammu Keşmir’e özel statü sağlayan 370. maddeyi kaldırmak için verdiği kanun teklifi bu açıdan önem arz ediyor. Bununla birlikte 1947’deki bölünmeden bu yana Hindistan ve Pakistan, ikisi Keşmir’de olmak üzere 1948, 1965 ve 1971’de üç kez savaştı. Keşmirlilerin düzenli olarak Hint yönetiminden bağımsızlık çağrısı ve komşu Pakistanlı kardeşleriyle birleşme çağrısına rağmen, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin bu son hamlesi tehlikeli bir kıvılcım…

Dünyanın geri kalanı endişelerini dile getirse de, hiçbir ülke bu meseleye doğrudan dâhil olmak istemiyor. ABD Başkanı Donald Trump da Beyaz Saray’da ikinci dönemin tadını çıkarma şansını mahvedebilecek sorunlara odaklanmak yerine, ülkesinin iç sorunlarıyla uğraşıyor. Trump, ayrıca Çin ile ticaret savaşı, Suriye’deki iç savaş meselesi ve İran ile de bir ağız dalaşı içerisinde. Öte yandan Brexit’ten dolayı tıkanan Avrupa ve İngiltere, Keşmir’e müdahil olmakta isteksiz davranıyor.

Pakistan bu sorunu çözmek için Birleşmiş Milletler yolunu deneyeceğini söyledi. Geçtiğimiz yıllarda öfkeli Pakistanlılar Keşmir’deki Hint ordusunun acımasızlıklarına karşı sokaklara dökülmüşlerdi. Bu yazıyı yazarken bayrak yakma ve sokağa dökülme gibi klasik tepkiler olmadı.

Keşmir’in kuzeybatısındaki ‘Aksai Chin’ adlı bölge Çin’in kontrolünde olduğundan dolayı, Çin de bu konudaki endişelerini dile getirdi. Hindistan ayrıca Çin’in Tibet’in bir parçası olduğu konusunda ısrar ettiği Arunaçal Pradeş’le ilgili bir anlaşmazlığın yanı sıra bölgeyi de talep ediyor.

KADİFE ELDİVEN İÇİNDE DEMİR YUMRUK

Çin, kadife eldiven içinde demir yumruk diplomasisini daha çok tercih ettiğinden, Keşmir’de arabuluculuk yapması pek mümkün görünmüyor.

Arap dünyası da geleneksel olarak barışçıl bir rolde hareket edemediklerini ve isteksiz olduklarını ispatladılar; bu nedenle en bariz seçenek, Hindistan’ın Cammu Keşmir’e özel statü sağlayan 370. maddeyi kaldırmak için verdiği tek taraflı kararıyla ilgili endişelerini dile getiren ilk ülkelerden biri olan Türkiye’dir.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı sorunun ilgili BM kararları uygulanarak, diyalog yoluyla ve tüm Cammu Keşmir halkı ile Pakistan ve Hindistan’ın meşru çıkarlarını göz önüne alarak çözülebileceğini ve bölgedeki gerginliği azaltmaya aracılık etmeye hazır olduğunu söyledi.

SORUNU SADECE TÜRKİYE ÇÖZEBİLİR

Keşmir, İngilizlerin başa çıkılması zor dediği şeydir. Bölgedeki gerginliği azaltabilecek bir ülke varsa, o da Türkiye’dir. Ayrıca dürüst olmak gerekirse, dünyanın geri kalanı, dâhil olmak konusunda zaten isteksiz görünüyor.

Öte yandan Hindistan’ın en yakın müttefiklerinden ikisinin (İsrail ve Myanmar) görüş vermeleri konusundaki zamanlamanın tesadüf olmadığı ortada. Bu nedenle dünyanın, Hindistan’ın işgali altında tuttuğı Keşmir’de Hindistan’ın milliyetçi partisi BJP’nin Müslüman çoğunluğa benzersiz seviyede bir özerklik düzeyi veren özel statüsünü iptal ederek aşırılık yanlısı Hindu milliyetçilerine bir rüya senaryosu hazırlamasına şaşmaması gerekiyor.

İKİNCİ ADIM: ROHİNGYALILARA UYGULANANIN AYNISI

Modi’nin bir sonraki hamlesi 2015’te Myanmar’da ordunun etkili bir şekilde uyguladığı etnik temizlik politikasını uygulamak olabilir. Hindistan ve Myanmar bu ilhamı 1947’de Filistinlilerin siyonist terör çeteleri ve yeni ortaya çıkan İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından topraklarından sürülmesinden almış olabilirler.

Benjamin Netanyahu, gelecek ay Modi’yi ziyaret etmeyi planlıyor. İşgallere karşı Keşmir’in direnişini nasıl durduracakları konusunda öneride bulunacağı şüphe götürmez. Bu görüşme başka bir deyişle, ‘dünyayı işlediğimiz cinayetten nasıl uzaklaştıracağız’ görüşmesi olacak.

Modi’ye muhtemelen Hindistan ve Myanmar’ın bir savunma işbirliği anlaşması imzaladığı geçen ay Delhi’yi ziyaret eden Myanmar Genelkurmay Yardımcısı Min Aung Hlaing tarafından da benzer tavsiyeler verildi. Hlaing’e davet, Rohingya soykırımı nedeniyle ABD’nin vize yasağı koymasından birkaç gün sonra yapıldı.

AYNI YOLUN ÜÇ YOLCUSU: HİNDİSTAN, İSRAİL MYMMAR

Güzel Keşmir vadisinde manzara son derece iç karartıcı görünüyor. Modi, Hindistan’ın Myanmar’ın Rohingyalı Müslümanlara yaptığı gibi cinayetten kurtulmanın daha muhtemel olduğunu ve bu süreci İsrail ile yürütebileceği izlenimi veriyor.

Bölgede gerginlik daha fazla yükselmeden Türkiye’nin müdahale edeceğini umuyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hafta başında Ankara’da toplanan Türk siyasetçi, bürokrat ve büyükelçilerine Türkiye’nin dış politikası ve vizyonu hakkında bilgi verdi. Erdoğan bu toplantıda Pakistan lideri İmran Han ile “verimli” bir telefon görüşmesi yaptığını, Ankara’nın gerginliği azaltmak amacıyla Modi’yi arayacağını açıkladı.

Nükleer iki güç olan Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginliği azaltmak için acilen arabuluculuk yapılması gerekiyor; Bu problem yakında çözülmezse tüm dünya, bölgesel barışı ve güvenliği tehdit eden bir anlaşmazlığa kapılacak.

Türkiye’nin arabuluculuk teklifi ve elinde tuttuğu zeytin dalı Pakistan ve Hindistan tarafından kabul edilmelidir.