Erdoğan ile İmran Han’ın aynı kumaşa sahip olduğuna inanıyorum. Ülkelerine olan sevgileri inkar edilemez. İnandıkları yolda karşılarına çıkan engelleri bir şekilde aşmayı beceren, mücadeleci karakterler her ikisi de.
Pakistan’ın Başbakanı Imran Han’ın bugünlerde başı bir hayli ağrıyor ancak kriketçi bir efsane olarak edindiği deneyimleri kullanıp içinde bulunduğu durumdan bir şekilde çıkmayı bilecektir.
Son zamanlarda moda olan deniz sondajıyla petrol arama işine girdi ancak bir şey çıkaramayınca IMF ile masaya oturmak durumunda kaldı. IMF Pakistan ile 6 milyar dolarlık bir kurtarma anlaşması imzaladı.
Pakistan’ın Başbakanı Imran Han’ın bugünlerde başı bir hayli ağrıyor ancak kriketçi bir efsane olarak edindiği deneyimleri kullanıp içinde bulunduğu durumdan bir şekilde çıkmayı bilecektir.
Son zamanlarda moda olan deniz sondajıyla petrol arama işine girdi ancak bir şey çıkaramayınca IMF ile masaya oturmak durumunda kaldı. IMF Pakistan ile 6 milyar dolarlık bir kurtarma anlaşması imzaladı.
Ülkede mali anlamda neredeyse yaprak kımıldamıyor. Büyüme hedefi yüzde 6.2’lerden 3.3’lere kadar düşüş gösterdi. Milli para birimi rupi değer kaybetmeye devam ediyor, enflasyon yükseliyor ve Pakistan tepetaklak yuvarlanıyor. Doğal olarak İmran Han’a karşı homurtular daha yüksek tonda duyulmaya başlıyor. İronik olanı şu: Ülkeyi on yıllar boyunca soyup soğana çeviren liderlerden enkaz olarak devralan sanki İmran Han değil de bir başkası.
Han elbette kolay pes etmeyecek, mücadele gücüne inandığım bir lider. Pakistanlı zenginlerin de ellerini ceplerine atarak vergilerini düzgün ödemeleri işleri biraz daha rayına sokmuş olacak.
Bu arada ABD’den uyarı gelmesi hiç de sürpriz olmadı. Washington IMF’den gelen paranın Çin borçlarına ödenmemesi konusunu gündeme getirip İslamabad yönetimine aba altından sopa gösterdi. Türkiye’nin de S400-F35 meselesinde sıkıntılar yaşadığı ABD yönetimi, fırsat bulunca elindeki oku fırlatma konusunda pek mahir.
Türkiye Washington’un tehditlerine pabuç bırakmıyor. Bunun bedeli olarak da F-35’leri büyük ihtimalle kaybedecek. Ayrıca F35 eğitimi alan Türk pilotlarıyla birlikte programa dahil diğer personelin ABD’den ayrılması gerekecek. ABD yönetimi hem Patriotları S400’ler ile aynı koşullarda vermeye yanaşmıyor, hem de bu durumdan dolayı Türkiye’yi cezalandırmaya kalkıyor.
Erdoğan ile İmran Han’ın aynı kumaşa sahip olduğuna inanıyorum. Ülkelerine olan sevgileri inkar edilemez. İnandıkları yolda karşılarına çıkan engelleri bir şekilde aşmayı beceren, mücadeleci karakterler her ikisi de.
Imran Han ile birkaç kez röportaj yaptım. Ülkesine duyduğu bağlılık tartışma konusu yapılamaz. Yine de Mekke’deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısı sırasında, Suudi Arabistan hükümdarı Kral Salman bin Abdülaziz ile yaşadığı son hadise konusunda endişeliyim.
Dedikodulara bakılırsa İmran Han Suudi Kralı’nın yanına gittiğinde sıcak bir görüşme olması beklenirken Kral’ı “küçük düşürdüğü” bir kargaşa meydana geldi.
Söz konusu olayın videosunu birkaç kez izledim. Bana göre hikayenin abartıldığı ortada. İmran Han ve kral birbirleriyle konuşuyorlar. Tercüman mesajı tekrarlarken İmran Han kralın yanından uzaklaşıyor.
İmran Han ne yapmalıydı? Yaramaz bir okul çocuğunun öğretmenin yanında hazırolda durması gibi beklese miydi?
Kral Salman durumdan alındı mı? Açıkçası şüpheliyim. Suudi Arabistan, nakit sıkıntısı çeken Pakistan için hala en önemli ülkelerden biri. Pireyi deve yapmanın alemi yok. Nitekim İmran Han gelecek ay Cidde’de olacak. Pakistanlı asıllı İngiliz boksör Amir Han’ın maçı var. Rakibi Hintli Neeraj Goyat ile karşı karşıya gelecek. Boks yoluyla barışa doğru adım atmak iyi bir fikir.
Gelecek ay ringlerde iki Han göreceksiniz. Her ikisini de şahsen tanıyorum. Umarım ikisi de mücadeleden başarıyla ayrılır.
Şimdi vergi zamanı
Bağımsızlık Bildirgesi ve ABD Anayasası’nı hazırlayan Benjamin Franklin, dünyada iki mutlak şeyin bulunduğunu söylermiş. Birisi ölüm, diğeriyse vergi.
Elbette bu sözü söylediğinde ne Facebook, ne Google ne de Amazon şirketleri mevcuttu. Fakat şurası kesin ki, Franklin eğer yaşıyor olsaydı bu devasa şirketlerin vergi ödememek için attıkları taklalara fena halde öfkelenirdi.
G-20 maliye bakanları sonunda dev teknoloji şirketlerinin vergi yükümlülükleriyle ilgili anlaşmaya vardı. Bu aynı zamanda İrlanda gibi ülkelerin ultra düşük kurumlar vergisi vaadiyle doğrudan yabancı yatırım çekmelerinin daha da zorlaşacağı anlamına geliyor.
Google, Facebook, Amazon ve diğer büyük teknoloji şirketleri bugüne dek vergi cennetlerinde soluklanma yolunu seçtiler ama görülen o ki, bir devir kapanmak üzere.
Bu durum sıradan vergi mükellefleri yani bizler için iyi bir haber. Varsın biraz da İrlanda gibi ülkeler kaygı duysun.