Sosyal medya hesabında yazdığı şiiri paylaşmak dışında cürmü bulunmayan bir şairi tutuklayan devletin, kendisini Ortadoğu’nun demokrasi vahası olarak kamuoyuna lanse edebilmesi nasıl mümkün olabiliyor, doğrusu merak ediyoruz. Yahudi devleti kanununu yüzde 60 gibi bir rakamla kabul eden, kalan yüzde 40’ın da “Ne gerek var böyle bir kanuna, biz toplum olarak zaten gereken ayrımcılığı yapıyoruz” dediği bir ülkede Filistinli şair Darin Tatur’un başına gelenleri işte bu pencereden görmek gerek.
2015 yılının Ekim ayında “diren ey halkım, diren” şiirini Facebook sayfasında yayınlanan Darin Tatur, şiirin yayınlanmasından az sonra İsrail işgal güçleri tarafından gece üçte evine baskın yapılarak tutuklanır.
Şiir, Darin’in sesiyle bir videoda arka plan sesi olur. Videoda yüzleri maskeli Filistinli gençler, İsrail askerlerine taş fırlatmaktadır. Bıçakların intifadası adıyla anılacak olayda, sokaklardaki İsrail askerlerine kanlı bir hücumla karşılık verilmektedir.
Mahkeme, Darin Tatur’un şiirleriyle terörü desteklediğini iddia etmiştir. Oysa bu şiirlerde terör yoktur. Sadece kendi vatanına, kendi toprağına sahip çıkan bir şairin çığlığı vardır.
36 yaşındaki kadın şair Darin Tatur, “Bir sonraki şehit benim” demektedir. Peki, niçin söylenmiştir bu söz? Afule istasyonunda İsrail askerleri tarafından vurularak şehit edilen Esma Abid’in ardından söylenmiştir. Sırf elini çantasına attı diye, çantasında bıçak olduğu iddiasıyla askerler tarafından infaz edilen Esma için söylenmiştir. Mahkeme, bu sözü de terör hanesine yazmaktan çekinmemiştir.
Darin Tatur, Filistin’in kuzeyindeki Reyne köyünden, baba evinden alınır ve Hayfa’daki Celme tutukevine konulur. Burada üç ay geçirecek olan Tatur, daha sonra beş aylık cezasının kalan iki ayı için cezaevine sevk edilecektir. İsrail Reşet Kan televizyonuna göre Tatur, altı ay daha gözetim altında tutulacaktır. Hakkındaki suçlamalardan iki buçuk yıl sonra hüküm giyen Tatur, önce Tel Aviv’in kuzeyindeki bir evde elektronik kelepçeyle zorunlu ikamete tabi tutulmuştur. Sonrasında yine zorunlu ikamet için baba evine nakledilmiş, orada internet ve sosyal medya yasağına maruz bırakılmıştır.
Zorunlu ikamet cezası Darin için birçok sağlık sorununu da beraberinde getirir. Dar alanda sıkışıp kalmak, temiz havadan mahrumiyet ve psikolojik sıkıntıların yanı sıra kısıtlı hareket imkânı bacaklarında sorunlar oluşturmaya başlar.
Filistin direnişinin yeni sembollerinden Darin Tatur’u artık bütün dünya tanımaktadır. Siyonist devlet İsrail’in o çok övündüğü ifade özgürlüğünün, aslında hiç de semtine uğramadığını ortaya koymuştur. Aynı zamanda sosyal medyanın, Siyonist devletin kolluk güçlerince yüksek teknoloji kullanılarak nasıl kontrol altında tutulduğunu da gözler önüne sermiştir.
Pek çok insan Tatur’un hapse girmesinden bir gün önce onunla dayanışma göstermek için köyüne gelmiş, orada gecelemiştir. Şairler, edebiyatçılar ve aktivistler etkinlik düzenleyerek ona destek vermiş, yanında bulunmuşlardır. Etkinlikte kendisini desteklemek için gelenlere konuşan Tatur, “Pişman olmadığını, onun yargılanmasıyla İsrail’in sadece Yahudiler için demokratik bir devlet olduğunun ortaya çıktığını, bu topraklarda ifade özgürlüğünün sadece bir kesime mahsus olduğunu, bu kesimin de Araplara karşı baskı ve zorbalık peşinde koştuğunu” cesurca ifade etmiştir.
Etkinlikte kendisiyle dayanışmak için gelenlere teşekkür eden Tatur, direnişe devam ederek hapisten çıkacağını söylemiş ve kalabalığın önünde tutuklanmasına neden olan “Diren ey halkım, diren!” şiirini bir kez daha okumuştur.
“Son Savaş” isimli ilk şiir kitabını 2010 yılında hazırlayan Tatur, maddi imkansızlıklar nedeniyle kitabını maalesef bastıramamıştır. Şu sıralar tutuklandığında başından geçenleri ve diğer tutukluların hikayelerini anlattığı bir kitap hazırlığında olup üç dilde basımını hedeflemektedir.
Gelin şimdi Darin Tatur’un “Buradan gitmeyeceğim” şiirine kulak verelim.
Ben bu topraklarda
Direnen bir hurma ağacı
Boyun eğmem
Aç susuz ölsem bile
Pazarlık konusu etmem
Asla vatanımı
Mahrum bıraktılar beni
Annemin kucağından
Sabah tebessümünden
Anlamları çaldılar benden
Ters yüz ettiler defterleri
Burada kalacağım
Burada yaşayacağım
Ülkemde
Hiçbir yere gitmiyorum