‘Dünyanın tek gay devleti Vatikan’

Vatikan pedofili, eşcinsellik ve taciz suçlamalarının sarmalında…
Önce spotlight filmi ile dünyanın gündemine sokuldu konu.Film Boston Globe gazetesinin –ki bu gazete FETÖ’nün yayın organı Zaman’ın mizanpaj ve içerik olarak taklit ettiği, pek çok elemanını eğitim için gönderdiği gazetedir- Spotlight olarak bilinen özel haber araştırma ekibinin kiliselerdeki tacizleri araştırmasını konu ediniyor. Eski bir rahibin tacizine ilişkin bir haberi takip etmekle işe başlayan ve bir senelik araştırmaların sonunda korkunç tacizleri ortaya koyan çalışma, gazeteye yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron’un 2001 yılındaki talimatı ile başlatılır. Spotlight ekibi deştikçe derinleşen bu pislik irini sonunda 30 yıllık bir tarama ile ABD’de Katolik Kilisesi’nin içinde olduğu büyük bir taciz skandalını patlatır.

Filmin açtığı yoldan yürüyen pek çok araştırmacı, Katolikliğin merkezi Vatikan’ı da içine alan pedofili, taciz ve eşcinsel ilişkilerle örülü bir kilise motifinin ortaya çıkması için çaba sarf ederler…

Onların bu çabaları uluslararası medyada karşılık bulur ve kilise ile pedofili, taciz, tecavüz, eşcinsellik kelimelerinin yan yana bulunduğu binlerce haber yayınlanır…

Mesela öne çıkan bir çalışmanın müellifi olan Fransız sosyolog-yazar Fréderic Martél, 4 yıllık araştırma süresinin sonunda konuyla ilgili bir kitap yazdı. Martél; bu süreçte İtalya, Arjantin, Küba, Meksika da dâhil 30’a yakın ülkede, 41’i kardinal, 50’si piskopos ve monsenyör, 45’i Vatikan’ın büyükelçileri, 200’ü rahip olmak üzere bin 500’e yakın üst düzey kişiyle görüştü. Son 5 papa dönemindeki iddialara yer verdi. Ve sonunda cümleyi noktaladı; “Dünyanın tek gay devleti Vatikan…”

Martel’in kitabındaki en iddialı tespitler ise şöyle;
Papa’nın etrafındaki üst düzey din adamlarının yüzde 80’i eşcinsel.
Vatikan, dünyadaki en büyük eşcinsel topluluk. Vatikan homofobik gibi görünse de; içeride eşcinsel çiftler yaşıyor.
Vatikan’da eşcinsel olmak kural olmuş. Heteroseksüellik ise istisna.

Papa’yı koruyan 130 İsviçreli muhafızın 11’i gay. Vatikan üzerine yapışan bu iddialardan o kadar bunaldı ki geçtiğimiz Şubat ayının 21 ile 24’ü arasında 190 kişilik bir katılımla çocuk istismarı, taciz ve eşcinsellikle ilgili olağanüstü bir zirve topladı.
Ne var ki vakit artık çok geç, Papa Franciscus’un tüm çabaları boşa, tüm dünya Vatikan ve Katolik Kiliseleri’nde bu iğrenç olayların yaşandığı konusunda kesin kanaate sahip oldu…

Peki, ne oldu da Batı medyası ve kültürel ikliminde dokunulmazlığı olan Vatikan ve Papalık bir anda böyle büyük bir saldırının hedefi haline geldi?

Kilisenin yozlaşmışlığı, Hristiyan din adamlarının sapıklıkları durduk yere son yıllarda mı ortaya çıktı?

Mensuplarına güya din adına evlilik yasağı koyan Kilise, ihtiyaçlarını bu iğrenç yollarla gidermeye çalışan bir sapıklar ordusunu bünyesinde aniden ve beklenmedik biçimde mi üretmeye başladı?..

Toprakları içinde bulunduğu İtalya’da bile toplumun neredeyse yarısının ateist olmasını engelleyemeyen Kilise yeni mi kirlendi?..
Elbetteki hayır…

Kendi inancını tahrif ederek, kendi Peygamberinin getirdiklerini çarpıtarak yepyeni bir din ve dünyevi saltanat inşa eden Kilise organizasyonunda bu tür sapıklıkların tüm tarihi boyuncu bulunduğunu düşünmek hiç da yanlış olmaz…

Öyleyse neden şimdi?

21. yüzyılda ne değişti de Vatikan kendini koruyamaz, skandalları örtemez, pisliğini temizleyemez hâle geldi?..

Temel soruyu tekrar soralım; dünya medyasını, sinema ve televizyon sektörünü, algı üretme içeriklerine hâkim olan ve elindeki tüm imkanlar ile eşcinselliği pompalayan bir yapı nasıl oldu da söz konusu Vatikan olunca eşcinsellik üzerinden büyük bir saldırıya geçti?

Vatikan bir din adına yeryüzünde en büyük örgütlü yapı…

O nedenle hedefte ama tek atış noktası olarak değil…

Aslında saldırı altında olan olgu, “vahye dayalı dinler”dir…

Dünyaya tarihte hiç olmadığı kadar hakim olan küresel şeytani yapı tüm semavi dinlere savaş açmış durumda…

İnsanlığın din ile olan bağını zayıflatmak ve mümkünse yok etmek üzere kurulu büyük bir planın önemli bir parçası Vatikan’ın yaşadıkları…

İslam ile terörü dünyanın pek çok noktasında yan yana getirmeyi büyük ölçüde başarmış, barış üzerine kurulu İslam’ı kan dökücü canavarların inandığı bir din gibi pazarlayan ve algıları yönetmeye çalışan aynı yapı, Vatikan üzerinden de Hristiyanlığa saldırarak “Allah/Tanrı” inancına darbe vurmaya çalışıyor…

Ailesiz, geleneksiz, inançsız bir dünya topluluğu oluşturup onları “Şeytan İmparatorluğu” olarak tanımlayabileceğimiz tek dünya devleti çatısı altında yaşamaya ikna etmeyi/zorlamayı kendine varlık sebebi sayan bir yapı bu…

Gerektiği yerde Yahudi, gerektiği yerde Hristiyan, gerektiği yerde İslami görünen her türlü kisveye bürünerek; yere, zemine ve zamana göre ittifaklar kurup düşmanlıklar üreterek büyük hedefine ulaşmaya çalışıyor…

Kıyamete kadar insanı ifsad etmekle uğraşan Şeytan ve onun takipçilerinin kadrajında Vatikan böyle bir amaç için hırpalanabilecek en kolay lokmalardan birisi kuşkusuz…

Çünkü çok malzeme var Papa’nın etrafında…

Kuşkusuz tarihi katliamlar, zulümler, iğrençlikler ile dolu Kilise bunları hak etti ama “oh olsun” demeden önce yukarıda çerçevesini çizmeye çalıştığım büyük planın bir hedefinin de İslam ve ona inananlar olduğu gerçeğini de bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız.