Dünya artık daha tekinsiz

Küresel silahlanmaya ayrılan paranın 2 trilyon dolara yaklaştığını öğrendiğimiz zaman diliminde ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesini BM Silah Ticareti Anlaşması’na taraf yapan imzayı geri çekmesi gerçek bir ironiyi içinde barındırıyor.

Bu ne demek oluyor? Dünyanın hâlen açık ara en büyük silah taciri konumunda ülke, herhangi bir yükümlülük altında olmaksızın istediği diktatöre istediği silahı satabilir. Silah sattığı ülkenin başında insan haklarını hiçe sayan bir cânî de olabilir.

Bu gelişmenin sıradan bir haber değeri taşıdığını sanıyorsanız fena hâlde yanılıyorsunuz. Bu hepimizi ilgilendiriyor. Zira üzerinde yaşadığımız dünya artık çok daha tekinsiz bir yer. Trump’a bu konuda ne kadar teşekkür etsek az(!)

Üstelik bu karar sadece bir anlaşmadan geri çekilmeyi ifade etmiyor. ABD gelecekte herhangi bir savaşa çok daha kolay girişebilir. Şu an dünyanın başına bela olan mülteci krizinin çok daha büyüğü yaşanabilir.

Bu kararın zamanlaması da hayli ilginç. Trump’ın uluslararası diplomasi gibi son derece ince konularda ne denli kaba-saba kaldığını buradan okumak mümkün. Karar ne zaman açıklandı, bilin bakalım? Ulusal Tüfek Birliği’nin yıllık toplantısında. Bir kasaba tüccarı görüntüsü veren Trump’ın ABD’nin en eski ve en güçlü lobi grubu tarafından satın alındığı anlaşılıyor.

Indianapolis kentindeki toplantıda bu kararın ülkesini uluslararası areneda ‘daha bağımsız bir ülke’ yapacağını ifade etmesiyse tam bir ahmaklık örneği. Gerçek şu ki, bu kararla zaten bin türlü sorunla başı belada olan yaşlı dünyamız için işler daha da kötüye gidecek. Bu arada Trump’ın iddia ettiği gibi Amerika daha özgür, daha bağımsız bir ülke filan olmayacak.

Tam olarak ne mi olacak?

ABD’nin sattığı silahlar yeni çatışmaları, yeni savaşları tetikleyecek, sadece bu. 100’ü aşkın ülkenin imza koyduğu BM Silah Ticareti Anlaşması, bir nebze olsun dünyanın başına bela olabilecek liderlere ve rejimlere silah satışını engelleme amacını güdüyordu. Nitekim açık ara en fazla silah satan ülkenin çekilmesiyle anlaşmanın işlevi de sorgulanır oldu. Dünyanın en büyük silah üreticileri kendisini alkışlarken Trump aynen şöyle diyordu:

“Yabancı bürokratların bizim anayasal özgürlüğümüzü çiğnemesine asla izin vermeyeceğiz. Resmi olarak bugün ilan ediyorum ki, Birleşik Devletler bu son derece yanlış anlaşmayı geçersiz sayacaktır.”

Anlaşmadan geri dönmenin ABD’nin silahlanmaya dair kendi yasalarına doğrudan bir etkisi olmayacak, diktatörlerle yapılan silah pazarlıkları artık gizli değil alenen yapılıyor olacak.

ABD de uluslararası anlaşmaları iplemiyor

Trump’ın uluslararası anlaşmaları ne kadar iplediği ortada. Önce İran ile yapılan nükleer anlaşmayı çöpe attı. Sonra orta menzilli nükleer füze anlaşmasını askıya aldı. Peşinden Paris İklim Anlaşması ve BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekildi.

Trump’ın son hareketi ABD Dışişleri Politika Planlama eski direktörü Alexandra Bell’i çileden çıkardı. Twitter hesabından paylaşımda bulunan Bell şöyle dedi: “Bu saçma. Silah Ticareti Anlaşması ABD’nin önderlik ettiği değerleri; kime, hangi şartlarda silah satılacağını belirliyordu. Yani Amerikan değerleri üzerine bina edilmiş bir anlaşmadan çekilmiş oluyoruz.”

Trump’ın kötü niyetli tavrı silah satışı yapan diğer ülkeleri de yanlış yapma konusunda cesaretlendirecek, insan hakları konusunda karnesi kötü pek çok ülkeye silah satışı çok daha rahat bir zemin bulmuş olacak.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü SIPRI’ye göre 2017 yılına nazaran yüzde 4,6 oranında büyüyen ABD’nin silah satış rakamı hâlen açık ara diğer ülkeleri geride bırakmış görünüyor.

Enstitüye ait Askeri Harcamalar Projesi’nin başında bulunan Nan Tian’a göre durum daha da kötüye gidecek: “En geç önümüzdeki yıl yeni bir askeri modernizasyon programına başlayacaklar. Gelecek yirmi yıla bakıldığında 2 trilyonu bulan büyük bir meblağ söz konusu. ABD, konvensiyonel silahtan nükleere değin geniş bir yelpazede silaha para yatırmış olacak.”

Parası değer kaybetmesine rağmen Rusya dünyanın en büyük silah üreticisi ülkelerden biri olmayı sürdürüyor. Son on yılda silahlanma harcamaları yüzde 83 oranında artan Çin de 250 milyar dolarlık dev bir modernizasyon paketini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Trump’ın aldığı kararın gerçek yansımasını gelecek yıl açıklanacak SIPRI rakamlarında göreceğiz. Bu çılgın kararın Ortadoğu’da kopacak büyük bir çatışmaya yol açmasından endişe duyduğumu ayrıca söylemeliyim.