Halkımız, 24 Haziran seçimlerinde “Dindar bir başkan istiyorum” mesajını çok açık ve net bir şekilde vermiştir.
Müslüman Anadolu halkı gerçekten çok ferasetli. Değme uzmanlara taş çıkartırcasına durumu okuyor ve ona göre bir siyasi tavır ortaya koyuyor. 2013 yılı 31 Mayıs günü başlayan ve uluslararası mahfillerin de desteğiyle Türkiye geneline yayılan olayların devam ettiği günlerde teyzemin kızı vefat etmişti. Cenazeyi defnettikten sonra eniştem ve birkaç akraba ile taziye mekânındayız. Söz döndü dolaştı Gezi Olaylarına geldi. Himmet Eniştem, “Meymed Alı sen gazatacısın nedir bu olaylar, ne diyorsun?” diye sordu. “Enişte, tamam ben fikrimi söyleyeyim. Ama önce siz ne diyorsunuz? Sizce bu olayları nasıl okumalıyız?” diye sordum. “Meymed Alı, Erdoğan cızıdan çıktı. Erdoğan’ı cızıya getirmek istiyorlar. Erdoğan Almanların, Amarıkalıların, İngilizlerin her dediğini yapmıyor. Onlara göre Erdoğan cızıdan çıkıyor, onlar da cızıya getirmek için bu işleri yaptırıyorlar.” diye bir cevap vermişti.
24 Haziran seçimlerinde halkımız ne demek istedi? Öncelikli olarak “Dindar bir Başkan istiyorum” diye açık bir tavır sergiledi. Öyle seçimden seçime değil, her zaman dindar olan ve dinine bağlı bir “Başkan” istiyorum dedi.
Kürt kardeşlerimiz, teröre ve terör destekçilerine karşı bir tercih yapmıştır. Güneydoğu’da terör örgütü ve yandaşlarının her türlü propagandalarına karşı, bölge halkı AK Parti’ye desteğini 1 Kasım 2015 seçimlerine göre artırmıştır. HDP’nin Güneydoğu’da oyları hâlâ yüksek olsa da aşağıya doğru bir seyir göstermiştir. HDP batıdaki tuzu kuru Kürtlerin, marjinal sol grupların ve en önemlisi CHP’nin desteğiyle barajı aştı.
1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti’ye destek veren milliyetçi ve muhafazakâr kesimden %5 gibi bir miktarın Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verdiğini gördük. Bu seçimin galiplerinden birisi Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Milliyetçiler ikiye bölünmesine rağmen, daha doğru bir deyimle, belli mahfiller tarafından Erdoğan’ı yıkmak için yönlendirilen bazı milliyetçilerin gaza gelmesiyle İyi Parti çevresinde kümelenme oluştu. İki partinin oylarının toplamına baktığımızda %21 gibi rakama ulaşıyor. Bu gerçekçi bir rakam değil.
CHP’ye gelecek olursak… Muharrem İnce, iyi bir performans sergileyerek 1977’den bu yana ilk olarak %30’un üzerinde bir oy alırken; partisi CHP, İyi Parti ve HDP’ye verdiği destekle %25-27 bandından % 22’ye indi.
Bu tespitlerimizi açalım…
HDP’nin barajı aşmasıyla sosyal medyada Kürt kardeşlerimize hakaretler aldı başını yürüdü. PKK ve HDP’nin her türlü mahalle baskısına rağmen AK Parti, özellikle Hendek probleminin yaşandığı illerde artış sağladı.
Kürt kardeşlerimizin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerin oylarını, 24 Haziran 2018 ve 1 Kasım 2015 ile kıyaslayalım:
Ağrı: 24 Haziran’da 66.606 oy almış. 1 Kasım 2015’te 60.890 oy almış. 5.716 artış var.
Batman: 24 Haziran’da 72.924 oy almış. 1 Kasım 2015’te 77.809 oy almış. 4.885 oy azaldığını görüyoruz. Buradaki etken, 24 Haziran’da Hüda Par’dan bağımsız milletvekili 15.998 oy almış, bu oylar 2015’te AK Parti’deydi.
Diyarbakır: 24 Haziran’da 182.676 oy almış. 1 Kasım 2015’te 181.432 oy almış. Burada da artış az, 1.244. Sebebi Haziran’da Hüda Par’dan bağımsız milletvekili 15.998 oy almış, bu oylar 2015’te AK Parti’deydi.
Hakkari: 24 Haziran’da 28.038 oy almış. 1 Kasım 2015’te 19.333 oy almış. Artış: 8.705. Hüda Par burada bağımsız aday göstermemiş.
Mardin: 24 Haziran’da 120.822 oy almış. 1 Kasım 2015’te 113.671 oy. Artış: 7.151
Siirt: 24 Haziran’da 58.747 oy almış. 1 Kasım 2015’te 53.585 oy almış. Artış: 5.162
Şırnak: 24 Haziran’da 42.497 oy almış. 1 Kasım 2015’te 27.148 oy almış. Artış: 15.349
Milliyetçi Hareket Partisi ve İyi Parti açısından 24 Haziran’ı değerlendirdiğimizde; her iki partinin oylarında bir artış göze çarpıyor. İki partinin yüzde toplamının 20.1 olduğu görülüyor. İyi Parti yeni bir parti olmasına rağmen bu kadar oyu nasıl alabildi? Erdoğan düşmanlığı propagandalarına inanan bazı milliyetçiler İyi Parti’ye oy verdiler. İyi Parti’nin oy aldığı diğer bir kesim de CHP içindeki Ulusalcı kanat. Bu seçimde kanaatime göre en az yüzde 3-4 oranında CHP’den İyi Parti’ye kayma olmuştur.
Saadet Partisi cephesine gelecek olursak. CHP ile ittifak yaparak seçime girmesini bazı kesimler büyük bir hata olarak değerlendirdiler. Bazı kesimler de Milli Görüş lideri Erbakan’ın 1973 yılında Ecevit’le kurduğu hükümeti misal göstererek CHP ile ittifaka olumlu baktılar. Şahsi kanaatime gelecek olursak; Erdoğan düşmanlığı veya hazımsızlığının gözlerini kararttığını düşünüyorum. Seçimden evvel söylemiş ve yazmıştım: Saadet Partisi bu ittifaktan milletvekilliği olarak sadece ve sadece CHP listelerinden gösterdiği 6 adaydan en fazla 3 veya 4 kişi seçilir. Kendi listesinden de çok büyük bir çalışma gösterebilirse belki 1 veya 2 vekil çıkarabilir derken; cevap olarak “Siz görmüyorsunuz dip dalga geliyor, CHP’den seçileceklerle birlikte mecliste grup kuracağız inşallah” diyorlardı. Ben de cevaben, hayal görüyorsunuz, siz çok çalışırsanız oylarınızı en fazla yüzde 1.2, bilemedin 1.5’a çıkarabilirsiniz. Bana göre bu, çok büyük bir başarı olur. Bundan ötesi hayaldir, demiştim.
Gelelim AK Parti’ye… Öncelikle klasik bir söz söyleyeyim: Acilen fabrika ayarlarına dönülmeli. Belediyelerden pis kokular gelmektedir. Acil durum ilan edilip, çok yönlü araştırmalar yapıp buralara neşter vurulmalıdır. Tuz kokmak üzeredir. Olağanüstü hâl acilen kaldırılmalı. Olağanüstü hâl ilan edildiğinden beri, birçok suçsuz insan suçlu muamelesine tabi tutulmuştur. Bu hususta gelecek hafta, birkaç tane bürokratın halkımız insanına yaptığı zulmü yazacağım inşallah. Bürokrasinin oligarşik yapısının kırılması için kısa, orta ve uzun vadeli müdahaleler devreye alınmalıdır.
Kürt vatandaşlarımızı, iki arada bir derede kalma durumundan, PKK-HDP baskısından kurtaracak politikaların tespiti için bölgedeki kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları (PKK’nın politikalarının sözcülüğünü yapanları dışarıda bırakıyorum) ile ortak çözümler üretilmelidir.
Laik-Kemalist, jakoben savcı ve hâkimler tarafından hukuksuzca cezalandırılan; 25 yıldır, 15 yıldır suçsuz yere yatan 28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûmlara acil olarak yeniden yargılama verilmeli veya haksızlıklarını giderecek, adil bir yol bulunmalıdır.
Hâsılı kelâm, Yapılacak çok iş var. Durmak yok yola devam.