Çeçenistan denilince veya Çeçenistan’dan söz açılınca, ilk akla gelen isimler: İmam Ali Sultan, Şamil Basayev, Cehar Dudayev, Aslan Mashadov, Dr İslam Halimov…
Son Rus-Çeçen savaşının başlangıç günlerindeyiz. Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasının ardından, birliği oluşturan 15 Cumhuriyet bağımsızlıklarına kavuştu. Bunlardan birisi de Rusya Federasyonuydu.
Rusya Federasyonu içerisinde Tataristan, Dağıstan, Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerkes, Arigeler gibi 14 Özerk Cumhuriyet bulunmaktaydı. Çeçen-İnguş Özerk Cumhuriyeti de bunlardan birisiydi. Sovyetler Birliği döneminin 1977’deki son anayasasına göre, özerk cumhuriyetlerde yaşayan halklar, referandumla konumlarını belirleme haklarına sahipti.
Çeçenistan’da 27 Ekim 1991 günü, Uluslararası İnsan Hakları Komitesi’nin gözlemcilerinin de takip ettiği, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. 1 Kasım 1991 günü sonuçlanan sayıma göre, yüzde 92 oy alan Cehar Dudayev, Cumhurbaşkanı seçildi. Sonuçların ilan edilmesi akabinde Cehar Dudayev yaptığı konuşmada, 6 Eylül 1991 günü itibariyle Çeçenistan’ın bağımsızlığını ilan etti.
Rusya Federasyonu Başkanı Boris Yeltsin, Cehar Dudayev’in Cumhurbaşkanlığını tanımadı ve 7 Kasım 1991 tarihinde, Çeçenistan’da olağanüstü hal ilan etti. Cehar Dudayev ve hükümet üyelerini “terörist” ilan etti.
Rusya Federasyonu içerisindeki egemen cumhuriyetlerin iktidar organlarıyla, Rusya Federasyonu’nun devlet iktidar organları arasında, yasama ve yetkinin paylaşımı üzerine 31 Mart 1992 tarihinde bir anlaşma imzalandı. Tataristan Cumhuriyeti ve Çeçen-İnguş Cumhuriyeti, bu anlaşmayı imzalamadı.
Bu gelişmeler yaşanırken Rusya Federasyonu Başkanı Yeltsin; Ruslan Hasbulatov, Gantemirov, Afturhanov ve Labazanov gibi Dudayev’e muhalif olanları destekleyerek, Çeçenleri içeriden parçalamaya çalıştı.
26 Eylül 1994 günü Çeçenistan Başkanlık Sarayı’nı kuşatan muhalif güçler, Dudayev taraftarları tarafından etkisiz hâle getirildi. Muhaliflerin elindeki onlarca tank ve 72 tane de Rus askeri ele geçirildi.
Dudayev, Rusya bu askerlerin kendisine ait olduğunu kabul ederse; esir muamelesi yapacağını, kabul etmediği takdirde de, öldüreceğini ilan etti.
7 Aralık 1994 günü Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi toplandı ve “Çeçenya’da genel güvenliğin sağlanması, Cehar Dudayev gibi teröristlerden, silahlardan arındırılması, genel güvenliğin ve Anayasal düzenin sağlanması için askeri harekât yapılması” kararı alındı. Böylece 11 Aralık 1994 günü Rus-Çeçen savaşı başladı.
Tarih sanki yeniden tekerrür ediyordu. Ruslar, ellerindeki savaş gücünü, uluslararası savaş hukuku kurallarını hiçe sayarak; kadın ve çocuk ayırt etmeksizin sivil halkın yaşadığı bölgeleri bombardıman etmeye başlar. Çeçenler özellikle başkent Grozni ve Başkanlık sarayını, ellerindeki kıt imkânlara rağmen, 2,5 ay kahramanca savundular ve Rusların ele geçirmesine müsaade etmediler.
Şehrin ve başkanlık sarayının, bombardımanlarla daha fazla tahrip edilmemesi için Grozni’den 2,5 ay sonra çekilmek zorunda kaldılar ve gerilla mücadelesi başlattılar.
Savaşın en şiddetli anlarının sürdüğü, 1995 Haziran ayında, 10 günden fazla Çeçenistan içerisinde kalmış; bizzat Videno’da Rus bombardımanlarını yaşamış bir gazeteci olarak, şu bilgileri sizlerle paylaşayım:
İlk savaşın yaşandığı 1994-96 yılları arasında; Çeçenlerin en çok silahlı savaşçısı olduğu dönemde bile sayıları 25.000 kişiyi geçmiyordu, daha doğrusu geçemiyordu. Daha fazla savaşacak insanları yok muydu? Vardı elbette, fakat onları silahlandıracak ve lojistik desteğini sağlayacak imkân ve paraları yoktu.
Ruslar ise en az asker bulundurdukları dönemde, 100.000 civarında birliğe sahiptiler. Bu rakam, bazı dönemlerde 450.000’e çıktığı olmuştur. Uçak bombardımanları ve tank tahribatlarından dolayı; Çeçen savaşçılar şehirlerde bulunmuyorlardı. Şehirlerdeki Rus karargâhlarına ve birliklerine sabotajlar düzenleyip, dağlık bölgelere çekiliyorlardı.
Ruslar, Dudayev’i etkisiz kılmak için her yola başvuruyordu. Sonradan anlaşılacağı üzere, Amerikalıların verdiği koordinatlarla, 21 Nisan 1996 günü, füzelerle Dudayev’i şehid ettiler.
Ruslar, Dudayev’i öldürürsek bu savaşı bitiririz sanıyordu. Fakat öyle olmadı. Mücadele tüm hızıyla devam etti. Şamil Basayev ve Çeçen savaşçılar; Ruslara öldürücü darbeyi 6 Ağustos 1996 günü başlattıkları saldırılarda vurdular. Grozni içindeki ve çevresindeki Rus birliklerine öyle zayiatlar verdirdiler ki, Ruslar 11 Ağustos günü ateşkes teklif etmek zorunda kaldılar. Ve 31 Ağustos 1996 tarihinde Dağıstan’ın Çeçenistan’a sınır şehri Hasavyurt’ta; Aslan Mashadov ve Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Alexandr Lebed arasında, barış antlaşması imzalandı. Bu anlaşma uyarınca, 23 Kasım 1996 günü son Rus birlikleri Çeçenistan’dan çekildiler. Ancak Rus hileleri devam etti. Bu yüzden Çeçenistan henüz özgürlüğüne kavuşabilmiş değil.