Erken seçim kararı alınmasının ardından, siyaset arenasında bir curcunadır gidiyor. Muhalefet cephesi, Erdoğan düşmanlığında birleşmeye çabalıyor. Cumhur ittifakının, muhalefetin tüm atraksiyonlarını “ihanet cephesi” olarak vasıflandırması gelecek günlerdeki siyasi atışmaların daha da sertleşeceğinin göstergesi.
Edep seviyesinin korunmasını ümit edeceğimiz bir gelişme yok maalesef. Bu hususta bence öncelikli görev Cumhur ittifakına düşmektedir. Cumhur ittifakı, siyasi söylemlerinde edebi seviyeyi muhalefete rağmen muhafaza etmelidir diye düşünüyorum. “Sen ona uyma evladım” diyen bir baba hüviyetine bürünmelidir Sayın Erdoğan.
Gelelim Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’ni oy kaybına sebebiyet verebilecek vakıalara… Öncelikle OHAL (Olağanüstü Hâl) kanunun getirdiği olumsuzluktan başlayalım. AK Parti kurmayları, her konuşmada olmasa bile çoğu konuşmalarında OHAL’le ilgili olarak “Türkiye’de olağanüstü hâl sürecinde, vatandaşın hayatına olumsuz bir yansıma olmadığını” ısrarla söylemekteler.
Bu gerçek mi? Yani vatandaşın hayatında, olumsuz bir yansıma olmadı mı? Çoğunlukla evet…
Ama… Büyük bir “ama” diyorum çünkü OHAL kanunu bazı vatandaşların hayatlarını zehir etti. Çok yakından tanıdığım Yurdan ailesi bunlardan biri…
İslami çevrelerin çoğunluğunun tanıdığı Yurdan ailesinden, Bosna şehidimiz Selami Yurdan’ın ailesinden bahsediyorum. Hayatlarını ticaretle kazanmaktadırlar. Bu aileden bir kişi haricinde devletin kurumlarında çalışan yoktur. Milli Görüş geleneğinden gelen bir aile Yurdan. Ülkemizin bütünlüğü, birlik ve beraberliği için, ümmet için bedel ödemiş, şehit vermiş bir aile… Boşnak kardeşleri için hayatını feda eden Selami Yurdan’ın adı, birçok cadde ve sokağa verilmiştir. 15 Temmuz FETÖ darbecilerine karşı ailecek meydanlara çıkıp, tanklara göğüslerini siper etmiş Yurdanlar.
Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde konser verecektir. Yurdan ailesi de davet edilir. Aile fertlerinden birisi davete icabet eder. Fakat kapıdaki görevliler izin vermez; “sakıncalı” diye içeri alınmaz. Cumhurbaşkanlığı’nın resmi davetiyesi de işlemez.
Bunu geçelim, bunda çok fazla bir sıkıntı çekilmez. Külliye’nin kapısından geri döner. 15 gün önce ailenin bir ferdi ticari işleri için yurtdışına gitmek için biletini alır ve Atatürk Havalimanına gider. Bilet işlemlerini yaptırıp uçak koltuk numarasını alır ve pasaport kontrole gider ancak “sakıncalısın, yurtdışına çıkamazsın” diyerek geri çevrilir. Beş-altı bin liralık bileti yanar. Moral bozukluğu, can sıkıntısı da cabası. Ne bir vergi borcu vardır, ne de bir mahkeme kararı. Acaba Kürt oldukları için işgüzar milliyetçi bir memur, keyfine göre sakıncalı yapmış mıdır? Aile işin peşini bırakmadı, araştırıyor.
Benzer bir durum, başka bir ağabeyimizin gelini ve oğlunun başına da gelir. Yani sizin anlayacağınız OHAL, birilerine keyfi olarak birileri hakkında sakıncalı damgasını vurabilme yetkisi vermiştir.
Bu tür keyfi uygulamalar AK Parti’ye fatura edilir, bürokrata değil. AK Parti’ye fatura edilecek başka bir mevzu da kimi konularda ikiyüzlü davranan milletvekilleri. Bunlar AK Parti’ye hatırı sayılır bir oy kaybına vesile olacaktır.
İnsan öncelikle her daim ilkeli olmalı. Rabbimiz Saff Suresi 3. ayet-i kerimesinde ne buyuruyor: “Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.”
***
Şehid Cehar Dudayev
Kafkasya halkları, yaklaşık üç asırdır Ruslarla mücadele halindeler. İmam Mansur, Gazi Muhammed, İmam Şamil, Şeyh Uzun Hacı, Şit İslambulov ve Cehar Dudayev…
Çeçenistan’ı özgürlüğe kavuşturan Cehar Dudayev, 1944 yılının Şubat ayında, Çeçenistan’ın Yalho köyünde doğdu. Hayata gözlerini açar açmaz Rus baskısıyla tanıştı. 23 Şubat 1944’te Sibirya’ya sürgün edilirken, annesinin kucağında 15 günlük bir bebekti.
Çocukluk yılları, Sibirya bozkırlarında çok güç şartlar altında geçti. Orta öğrenimini burada tamamladı. 1962 yılında, Tambov Askeri Pilot Yüksek Okulu’ndan, 1966 yılında da Uzak Mesafe Uçakları Pilot ve Mühendis Yetiştirme Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1974 yılında Gagarin Hava Harp Akademisi’ni de bitiren Dudayev, 1. Sınıf pilot ve mühendis unvanını kazandı. S.S.C.B. hükümeti tarafından, kendisine 12 madalya verildi. Tümgeneralliğe yükseldi. Sovyet tarihinde, Stratejik Hava Kuvvetleri’nde Tümen Komutanı olmayı başaran ilk Müslüman olarak, adından bahsettirdi.
Çeçenistan Devlet Başkanı olmadan önce, Baltık Cumhuriyetleri’nde yaşanan bağımsızlık hareketlerini bastırmadığı için, adı isyancı generale çıktı. 1989’da Estonya’da Stratejik Hava Kuvvetleri Filoları Komutanlığı’nda görev yaparken, Baltık ülkelerinde başlayan bağımsızlık hareketlerinin, kuvvet kullanılarak bastırılması için, Moskova’dan emir aldı. Ancak bu emri “Yurdunun bağımsızlığı için mücadele eden bir halkın, üstüne bomba atmam” diyerek yerine getirmedi. Moskova, bu itaatsizliği hazmedemedi ve Dudayev’i ceza olarak askeri birliğiyle birlikte Grozni’ye sürgüne gönderdi. 1990 yılının Mayıs ayında görevinden istifa etti.
Gorbaçov döneminde başlayan özgürlük hareketleri, Çeçenistan’da etkisini gösterdi. 1988 Yılında Çeçen İnguş Halk Cephesi kuruldu ve başkanlığına Hoca Ahmet Bisultanov seçildi. Sovyetlere karşı ilk gösteri, Gudermes şehrinde yeni yapılan kimya fabrikasına karşı gerçekleştirildi.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasını bir fırsat olarak değerlendirip, Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesinde yeni bir meşale yaktı. Tüm Çeçenler bu meşalenin altında toplandı ve tek bir yürek oldular. Uluslararası İnsan Haklan Komitesi’nin gözetiminde, 27 Ekim 1991 günü yapılan seçimlerde, Cehar Dudayev Devlet Başkanı seçildi ve Çeçenistan’ın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti.
25 Kasım 1994 yılında Rusların desteklediği bir grup, tank ve ağır silahlarla Grozni’ye saldırdı, fakat bir gün sonra geri çekilmek zorunda kaldılar. 30 Kasım 1994’te Rus uçakları Grozni’yi bombaladı. Rusya Federasyonu Çeçenistan sınırına asker yığdı. Rusya, uluslararası kamuoyuna Çeçenistan’da teröristlerin bulunduğu propagandasını yaparken, 1995 yılına kadar bölgeyi zaman zaman havadan bombaladı. 1995 yılında Rus tankları Grozni’ye girdi. Çeçen savaşçılar, daha fazla tahrip olmaması için başkenti terk ederek dağlık bölgelere çekildi.
21 Nisan 1996 günü Ruslar, Dudayev’in bulunduğu yeri füzelerle vurdular, Dudayev şehid oldu. O günlerde Rusların Dudayev’in yerini nasıl bulduğu, nasıl tespit edebildiği anlaşılamamıştı. Ruslar, defalarca Dudayev’i öldürmeye teşebbüs etmiş, her defasında yanlış yeri vurmuşlardı.
ABD istihbarat servislerinin “süper gizlisi” olarak bilinen National Security Agency (NSA) Çeçen lider Cehar Dudayev’in uydu telefonundan yerini ve koordinatlarını belirleyerek Başkan Clinton’a bildirdi. Bill Clinton Moskova’daydı, Boris Yeltsin’in yeniden başkan seçilmesini istiyordu. Çeçen lider Cehar Dudayev’in yerini ve koordinatlarını Yeltsin’e bildirdi. Ruslar Dudayev’i hemen öldürdü. Boris Yeltsin de Clinton da yeniden seçildiler.