Amerika’nın Rahip Brunson meselesini bu kadar büyütmesinin arkasında ne var? Bunu çözmedikçe ABD’nin pervasız tavırlarını doğru okuyamayız. Kimdir bu Brunson?
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya’nın hazırladığı ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, hakkında “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği” gerekçesiyle 15, “Devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” suçlamasıyla 20 yıla kadar olmak üzere 35 yıl hapis cezası istenen Brunson’un; Türkiye genelinde misyonerlik görüntüsü altında casusluk ve örgütsel faaliyetler yürüttüğü, FETÖ ve PKK mensuplarıyla irtibatının bulunduğu, görüşmeler yaptığı, din adamlığını perde gibi kullanarak, ülkenin iç işlerine müdahil olmaya çalıştığı iddia ediliyor.
Ayriyeten Brunson’un, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki patlama sırasında burada bulunduğuna işaret edilen iddianamede, Kobani’deki şiddet olayları ve Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki operasyonlar zamanında da İzmir’de görevliyken vazifesiyle hiçbir bağlantısı olmayan bu bölgelerde yer aldığı kaydedildi.
Çarpıcı bir iddia daha: Brunson ile gizlice görüşen Aysel Barışcan Alldredde ve kocasının “Akdeniz’deki benzin istasyonları gibi, olası bir savaş, işgal veya bir kaos ortamında işgal veya düşman kuvveti tarafından lojistik merkezler olarak kullanılabilecek, yakıt desteği sağlayabilecek, stratejik önem arz eden bu petrol istasyonları hakkında bilgileri derlediği” ileri sürülüyor.
Bütün bu iddialar çürütülse bile şu gerçek göz ardı edilemez:
Rahip Brunson, Rahip Brunson değil… Yani Brunson denilen bu adam, resmen casusluk faaliyetlerinde bulunmuş. Stratejik Müttefiki, Nato’daki en önemli müttefiklerinden birisi olduğunu söyleyen ABD, foyası meydana çıkmaması için Brunson’a bu kadar önem atfetmekte ve bir an evvel Brunson’u kurtarmaya çabalamaktadır.Türkiye artık eski Türkiye değil… Ensesine vur, elindeki lokmayı al… Geçti o günler Ey ABD… Hodri meydan demeye var mıyız? Amerika ile ilişkileri kesmeye var mıyız? İlişkileri kesmek çok kolay. Üsleri kapattım dersin, kapatırsın… Peki… İlişkileri kesmenin arkasından gelecek olan ve belki 5 belki 10 yıl sürecek ekonomik ambargoya hazır mısın? Bu ambargo esnasında, mal varlığınızın çoğunun ya da tamamının gitmesine hazır olmalısınız. Bunlara hazırsanız, benim kanaatim odur ki, 5 yıllık bir fedakârlık sonunda kesinlikle esenliğe çıkarız… Ve ABD hiçbir halt edemez.
***
Bosna’da Bir Şehid:Selami Yurdan
Selami Yurdan, Ağrı Patnos’ta 1966 yılında doğmuştur. Ailesi daha sonra Bitlis’e ve oradan da İstanbul’a gitmiştir. Şehid Selami, çocukluğunu ve gençliğini Kadırga’da yaşamış ve kunduracılık yapmıştır.
1992 yılında Bosna’da başlayan Sırp zulmüne karşı çıkmak ve Boşnak kardeşlerine yardım etmek için Bosna’ya gitmiş ve 22 Ağustos 1992 günü, Saraybosna yakınlarında İlyaş’ta şehid olmuştur.
Selami Yurdan ile ilgili olarak çok şeyler yazıldı. Ben de yazdım.
Bu sefer Selami’nin Gece Notları’ndan sizlerle paylaşacağım:
Benimle Birlikte Olmaya Hazır mısın?
Sen! Gözyaşını silerek devrilmeye
Vurulup, kanlar içinde dönmeye
Sevdiğini ve sevdiklerini terketmeye
Benimle birlikte olmaya hazır mısın?
Kanlar içinde boğuşup dövüşmeye
Kanayan yaranı, karlarla dağlamaya
Olmaz olsun bütün emperyalizm demeye
Benimle birlikte olmaya hazır mısın?
Ey Sen! Gecelerini uykusuz sabah
Gündüzlerini, gecesiz gün
Halk içinde Hak için, sabahsız uykuya yatmaya
Benimle birlikte olmaya hazır mısın?
Gece Saat 02.30
Benim Şikâyetim ‘Rabbime’
Ya Rabbi! Benim suçum nedir?
Ben her zaman ve mekânda, senin emirlerine uymaya çalıştım. Ama şu Ramazan arifesi kadar, hiç bunalımlı arife görmedim, geçirmedim.
Genel sorunlar yetmezmiş gibi, özel sorunlarım hiç bitmiyor, hatta ve hatta artıyor. Nedir Ya Rabb! Benim bu çileli saatlerim, günlerim, gecelerim; bitmeyen dertlerim, ızdırablarım.
Sana yöneldim ve sana dua ederek soruyorum Rabbim; ne olur benim dermanımı tez eyle gelsin.
Gecemin şu vaktinde, Fatih’teki şu büroda; yalnız başıma seni zikredip senden yardım istiyorum.
Ya Rabbi! Beni, Salih kullarının arasında zikret.
Ben bu Ramazan arifesinde senden temenni ediyorum; bana ve Müslüman’ım diyen herkese, Ramazanın gereği gibi idrâk edilmesini diliyorum.
Rabbim! Bu insan yığınlarına şuur nasip et! Bize de gereği gibi basiret…
Ramazan ayı geldi ama hiç mutlu olamadık. Bilmem nedir sebep?
Herhâlde bir şey yapamamanın ezikliği olsa gerek…
Yalnızlık aşkıyla, geceleri seni ve sevgili kullarını anmaktan daha güzel ne olabilir?
E Yâr! Ey Dost!
Sensin bize dost ve yâr…
Seni gereği gibi tanımak, ancak ilimle mümkündür.
7501Sade
Biz insanlar olarak kendi kendimize düşünelim.
Neden bu kadar şatafat ihtiyacımız oluyor?
Sevmek sade olmalı, sevdirmek sade olmalı.
Her türlü ihtiyacın tatmininde sade olmak gerekir.
Giyim, kuşam ihtişam gerektirmez.
Benim hayatta en çok hoşlandığım bir şey varsa o da, sade olmaktır.
Yani insan, hâl ve hareketlerinde de sade tavır sergilemeli.
İşçi işverene karşı, kadın kocasına karşı… ve saire..
Sade giyinmek, sade konuşmak ve sade yemek; bizleri saadete götürecektir inşallah.
Yarınlarımız ümitle dolu olsun.
Allah’ın selamı bereketi üzerinize olsun.
Albay
7502 Zindanımla…
Zindanımla nikah kıymak istiyorum.
Zindanım ve onun nemli ve rutubetli havasını teneffüs etmek istiyorum.
İnsan olduğunu zannedenlerle olmaktansa, zindanımla olmak istiyorum…
Bütün sevdiklerimi terk etmek sana gelmek istiyorum ey zindanım
Senin dört duvarının özlemiyle sabah yaptım gecelerimi…
Odamda çayımı demlemiş, sigaramı tutturmuşum rüyamda…
Seni görmüşüm her yattığımda…
Farklılık hastalığına yaka kaptıran insanların sayısı hiçte küçümsenecek kadar değil…
Ey Sevgilim!
Bütün insanlar senin içerisindedirler…
Hz. Yusuflar gibi benim sevgilim, zindanım olmalıdır…
Her insan, yaşamından sevgi yumakları ördüğü günler olmuştur.
Fakat benim asla olmadı ve olmaz da…
Çünkü ben, zindanımı kıyasıya seviyorum, doyasıya değil…
Bir gün yolların ayrılış noktasına gelirsek, tercih hakkını nasıl kullanacağım hiç düşünmem…
Çünkü tercihini yapmış birisiyim…
Varlığım anlam kazanmıştır anlam kazanan yerde şehid düşmeye de hazır bulunuyor…
Selami Albay