Birileri beyin kanseri nedeniyle 81 yaşında ölen ABD’li Cumhuriyetçi Parti Arizona Senatörü, Vietnam gazisi John McCain’den bahsediyor olabilir. Oysa bahis konusu, başka bir ülkeyi istila etmek için uçağına atlayıp masum sivillerin üzerine bomba yağdıran bir Amerikan pilotudur. Başka coğrafyalardaki çocukların düşlerine bomba olup yağan bir Amerikan kâbusudur. Terör örgütü PKK’ya destek veren Türk düşmanı bir BOP’çunun ölümü söz konusudur.
“Savaş sanki 2007’de başlamış gibi konuşuyorsun, John! Savaş 2003 yılında başladı ve sen o zaman çabucak, kolay bir şekilde biteceğini söylemiştin. Irak’ta kitle imha silahları var demiştin, yanıldın! Orada kurtarıcılar olarak karşılanacağımızı söylemiştin, yanıldın! Şiiler ile Sünniler arasında çatışma çıkmayacağını, böyle bir durumun tarihte görülmediğini söylemiştin, yine yanıldın!”
Obama’nın John McCain’e cevabı – 26 Eylül 2008 tarihli Başkanlık Tartışması
ABD Başkan Donald Trump 2015 yılında henüz Cumhuriyetçi Parti’den başkan aday adayı iken, Iowa’da katıldığı bir toplantıda Senato Askeri Hizmetler Komitesi Başkanlığı yapan, partisinin 2008 seçimlerinde Obama’nın karşısına diktiği başkan adayı Vietnam’da savaşmış John McCain hakkında “O bir savaş kahramanı değil” demişti. Gelen tepkiler üzerine de “Esir düştüğü için onu kahraman görüyorlar. Ben düşmana esir düşmeyeni severim” ifadesini kullanmıştı. Dededen babadan denizci olan Senatör McCain, Vietnam savaşında donanma pilotuydu. Uçağı düşürülünce yakalanmış ve tam beş sene Vietnamlıların elinde esir kalmıştı.
Trump’la Senatör McCain’in arası hiç iyi olmadı. Aynı partide olmalarına rağmen durmadan birbirleriyle didiştiler. İkili arasındaki hoşnutsuzluk öyle bir noktaya gelmişti ki kanser tedavisi gören günleri sayılı John McCain, cenazesine Trump’ın davet edilmemesini istedi. Hatta bunu vasiyetine bile yazdığı söylendi. Trump, 25 Ağustos Cumartesi günü beyin kanserinden ölen Senatör McCain’den intikamını yarıya inmiş Beyaz Saray bayraklarını tekrar göndere çekmek suretiyle aldı. Tepkiler üzerine bayraklar tekrar yarıya inmişti ama Trump neticede tavrını ortaya koymuş, kendince rövanşı almıştı.
Temel konularda Trump’ın yanında
Trump-McCain ihtilafını Amerikan basınının yaptığı haberler üzerinden okumanın bizi içine düşürdüğü pek çok yanılgı var. Parti ya da ülke içi gündem söz konusu olduğunda hiç de uyumlu görünmeyen ikilinin özellikle dış politikadaki bazı hayati konularda benzer görüşleri savunduklarını genelde ıskalıyoruz. Algı yönetimini mükemmel bir şekilde yapan Amerikan medyasının tuzağına düşüyor, “Cenazede konuşmayı kim yapacak?” tarzı meselenin magazin boyutuna hapsedilmek isteniyoruz. Oysa her şeyden önce, amansız bir Trump düşmanı olan McCain’in İran’la yapılan nükleer anlaşma konusunda Trump’a verdiği desteği bilmemiz gerekiyor. Şu söz ona ait mesela: “İran ile yapılan nükleer anlaşmanın ABD’nin çıkarları açısından hayati öneme sahip olmadığı noktasında Başkan ile aynı fikirdeyim.” Nitekim geçmişte başkanlık için çekiştiği George W. Bush’un Irak işgaline verdiği destek de herkesin malumu.
Senatör McCain’in Amerikan menfaatlerini ilgilendiren temel konularda Bush ve Trump ile aynı çizgide olması şaşırtıcı olmamalı. Zira Amerikalıların “bipartisanship” dedikleri bir kavram var ve tali konularda birbirlerinin gırtlağını sıkan Amerikan elitlerinin bu kavram etrafında kenetlendiklerine sıkça tanık oluyoruz. John McCain, Türkçeye “partiler üstülük” şeklinde çevirebileceğimiz bu kavramın Amerikan yakın tarihindeki en göze batan temsilcilerinden biri olarak biliniyor.
Senatör McCain, Amerika’nın menfaatine inandığı hallerde Trump ile şahsi meselesi bir kenara, yeri geldiğinde kendi partisine bile muhalefet edip Demokrat Parti sıralarına geçip oturabilen bir adam. ABD Başkanı Trump’ın seçim kampanyasında “Başkan seçilirsem ilk icraatım bunu iptal etmek olacak” dediği Obamacare için hazırlanan iptal tasarısı Senato oylamasında 49’a karşı 51 oyla kıl payı geri döndüğünde Trump’a karşı kazanılan zaferin altında Demokratların değil hiç kuşkusuz Cumhuriyetçi McCain’in imzası vardı. McCain oyunu kullanmadan önce Senatoda Cumhuriyetçilerin tarafındaki yerinden kalkıp Demokratların oturduğu tarafa geçerek mesajını gayet açık bir şekilde vermişti. McCain’in yanı sıra Cumhuriyetçi senatörler Susan Collins ve Lisa Murkowsk da tasarının aleyhinde oy kullanmıştı. Trump’ın bu duruma tepkisiyse “3 Cumhuriyetçi ve 48 Demokrat, Amerikan halkını hayal kırıklığına uğrattı” şeklinde olmuştu.
Bir Türk düşmanı
John McCain’in ölümünden bir gün sonra Amerika’nın Sesi Türkçe servisi tarafından yayınlanan yazıda Senatör hakkında şu cümleler kullanılıyor:
“John McCain yakın bir zamana kadar Türkiye dostu olarak biliniyor ve Washington’daki Türkiye’yle ilgili toplantılara konuşmacı olarak katılıyordu. Müttefik ilişkilerine önem veren McCain, siyasi kariyeri boyunca da zaman zaman Türkiye’yi ziyaret eden senatörlerdendi. Ancak 2013’teki Gezi Parkı olaylarından sonra Türkiye’deki yönetime yönelik görüşü değişmeye başlayan Senatör McCain, 2014 yılında Türkiye’de en son görev yapan ABD Büyükelçisi John Bass’i, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda oldukça terletmişti. O dönem Başbakan olan ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriterleşme eğilimiyle’ ilgili sorduğu soruya ‘üç buçuk dakikadır evet ya da hayır cevabı alamadığını’ söyleyerek, Bass’a ‘dürüst ve net bir cevap vermediği takdirde kendisinin adaylığını onaylamayacağı’ uyarısında bulunmuştu. Bass, bu uyarı karşısında soruya kısaca, ‘Evet, o yönde bir eğilim var’ diyerek cevap vermişti.”
Amerikan devlet medyasından öğrendiğimize göre Senatör yakın zamana dek Türk dostuymuş ancak 2013’teki Gezi Parkı olaylarından sonra Türkiye’deki yönetime ilişkin görüşü değişmeye başlamış. Yani 2013 Gezi Parkı olayları başarıya ulaşıp Türkiye’deki yönetim bir şekilde değişmiş olsaydı Senatör McCain Türk dostu olarak kalmaya devam edecekti. NATO müttefiki bir ülkede yönetimin renkli bir devrimle değişmesine alkış tutan Amerikalı Senatörün dostluğu hiç de inandırıcı durmuyor. Sahi, PYD/PKK’lı teröristler ile Kobani’de görüşüp onlara silah desteği sözü veren bir adamı niçin Türk dostu olarak görelim?
Sputnik kaynaklı bir haber. Tarih 23 Şubat 2017. ABD Senatosu’nun Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanlığı’nı yapmakta olan Cumhuriyetçi Senatör John McCain, Kobani’de PYD, YPG ve DSG’nin üst düzey isimleriyle bir araya geliyor. Görüşmeye katılan bir teröristin izlenimlerine bakalım.
“Senatör, ABD’ye ait askeri bir helikopterle Kobani’nin güneyindeki Gerapışk köyü yakınlarındaki ABD askerlerine ait üsse geldi. Gelişi öncesi bize de haber verildi. Biz de üssün çevresinde gerekli önlemleri aldık. ABD’ye bağlı askeri üste, senatör önce ABD askerleriyle daha sonra da bizlerle görüştü. Görüşmede ABD’den daha fazla silah ve destek talebinde bulunduk. Özellikle ağır silahlar istedik. Senatör silahlı kuvvetlerden sorumludur aynı zamanda. Kendileri destek vereceklerinin sözünü verdi. Görüşmede ayrıca, ‘Türkiye’nin Menbic’e saldırırız’ tehdidini de konuştuk. Rakka operasyonunda gelinen son durumu kendilerine aktardık. Ayrıca Deyrizor operasyonunu da konuştuk. Kendisi bize Deyrizor’un DEAŞ’tan alınması durumunda, örgütün maddi kaynaklarının kurutulacağını aktardı. Görüşme gayet olumlu geçti. Bizleri ziyaret ettiği için kendisine teşekkür ettik.”
Elçimizin kovulmasını istemişti
Senatör McCain, Mayıs 2017’de Türk Büyükelçiliği konutu önünde “Bebek katili Erdoğan” şeklinde slogan atarak olay çıkartmaya çalışan PKK yandaşlarına sahip çıkmasıyla da biliniyor. Washington’u ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarınca PKK’lı gruba yapılan müdahaleye tepki gösteren McCain, ABD televizyonlarına çıkarak son derece küstah bir ifadeyle Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın “Amerika’dan kovulması gerektiğini” söylemişti.
Birileri beyin kanseri nedeniyle 81 yaşında ölen ABD’li Cumhuriyetçi Parti Arizona Senatörü, Vietnam gazisi John McCain’den bahsediyor olabilir. Oysa bahis konusu, başka bir ülkeyi istila etmek için uçağına atlayıp masum sivillerin üzerine bomba yağdıran bir Amerikan pilotudur. Başka coğrafyalardaki çocukların düşlerine bomba olup yağan bir Amerikan kâbusudur. Terör örgütü PKK’ya destek veren Türk düşmanı bir BOP’çunun ölümü söz konusudur.
Ve bakın veda mesajında ne demektedir?
“Kutsandık. İdeallerimizi ülkemizde ve dünyada savunduğumuz, ilerlettiğimiz zaman insanlık için bir lütuf olduk. Tarih boyunca hiç görülmemiş sayıdaki insana, tiranlıktan ve yoksulluktan kurtulmaları için yardım ettik. Bu süreçte büyük servet ve güç elde ettik.”
