İktidara giden ağı nasıl ilmek ilmek ördü?

Tüm dünya ondan bahsediyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, kısaca MBS. Peki 32 yaşındaki genç prens kimdir? Hakkında bilinen çok fazla bir şey yok. Ama ortaya saçılan bilgi kırıntıları, Veliaht Prensin, amacına ulaşmak amacıyla Makyavelci bir hırsa sahip olduğunu gösteriyor. Riyad sokaklarında MBS’ye neden “Mermi babası” deniyor? Hayatının her anında gücü ve ilgiyi kendinde toplamak isteyen biri genç prens. Prensteki Makyavelci ruhu fark ederek kullanan kişi ise BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed. Zayed genç prensin hırsını ve iktidar talebini kullanarak Ortadoğu’nun geleceğini Washington ve Tel-Aviv’e endekslemek amacında. Bu nedenle de Washington’da her kapıyı ona açmak amacıyla entrikalara girmekten çekinmiyor.

32 yaşındaki Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, üç haftalık ABD ziyaretini geçtiğimiz hafta tamamlandı. Veliaht Prens, gezi kapsamında, siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal çerçevede birçok görüşme gerçekleştirdi. Son birkaç yılda kendisini geleneksel Suud kıyafetleriyle görmeye alıştığımız Veliaht Prens, ABD ziyaretinde, takım elbise ve günlük kıyafetler giyerek, takipçilerini şaşırttı. Dünyaca ünlü işadamı Michael Bloomberg ile kahve zinciri Starbucks’ta kahve içti, Virgin Galactic’in patronu Richard Branson ile günlük kıyafetlerle dostane pozlar verdi. Muhammed bin Selman’ın McKinsey Danışmanlık Şirketi’nin planı çerçevesinde bu turu gerçekleştiren prens, aslında Batı dünyasına kendi PR’ını yapıyor. Veliaht Prens görevini Haziran 2017’de, kuzeni Muhammed bin Nayef’ten ele geçirdikten sonra ilk yurt dışı ziyaretine Mart ayında Mısır’la başlayan Selman, daha sonra İngiltere’ye geçmişti. Muhammed bin Selman’ın ABD’den sonraki durağı ise bu hafta Pazartesi ve Salı günlerinde Fransa.

Kısaca MBS

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, küresel siyaset arenasına oldukça hızlı girdi. Öyle ki artık onun için isminin baş harflerinden oluşan MBS kısaltması kullanılıyor. Biz de yazımızda bu şekilde yapacağız. 29 yaşında dünyanın en genç savunma bakanı olan Muhammed bin Selman, 2 yıl sonra Suudi Arabistan’ın en güçlü ikinci koltuğu olan Veliaht Prenslik makamına “yumuşak bir darbeyle” gelince, tüm dünyanın dikkatini kendine çekmeyi başardı. Ne var ki, küresel siyasetin en önemli koltuklarından birine oturan, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birini fiilen yöneten, dünyanın en fazla silah alımı yapan ordularından birinin başında bulunan Selman’ın kişisel yaşamına ilişkin bilinenler çok sınırlı. Bunda Muhammed bin Selman’ın tüm gençliğini, kraliyet ailesinin diğer üyelerinden farklı olarak genelde ülkesi sınırları içinde geçirmesinin de etkisi var.

 

31 Ağustos 1985’te Riyad’da doğan Muhammed bin Selman, Kral Selman bin Abdulaziz el Suud’un dört eşinden biri olan, Ajman kabilesinden Prenses Fahda bint Falah bin Sultan bin Hathleen’in 5 çocuğunun en büyüğü. Muhammed bin Selman’ın çocukluğu, Riyad’da bir mahalle büyüklüğünde etrafı duvarla çevrili saraydan hallice bir köşkte geçti. Riyad’ın Madher bölgesinde bulunan yapıda, Selman ve ailesine hizmet veren yaklaşık 50 kişilik bir personel bulunuyordu. 50 kişilik personelde, hizmetçiler, bahçıvanlar, aşçılar, kâhyalar ve şoförler bulunuyordu. Babasının ülkedeki taht geleneğine uygun olarak kral olmasına kesin gözle bakılan bir çevre için, söz konusu durum aslında çok da göze batmıyordu. Ama MBS’nin rahat bir çocukluk dönemi geçirdiğini yadsıyamayız.

Para karşılığı sadakat alıyordu

Ülkesinin prestijli okullarından al-Riyad’a kaydolan MBS, her gün okula kâhyalar tarafından bırakılıp alınıyordu. Hafta sonları ise yine hizmetçilerin eşliğinde, sınıf arkadaşlarıyla birlikte çölde safariye çıkıyordu. Arap gecelerinde, çölde ateş yakan ve geleneksel bedevi, deve kılından, çöl çadırları kuran genç Selman, arkadaş grubunun ilgi odağı olarak tanımlanıyor. En azından kendisiyle ilgili aktarılanlar bu şekilde. MBS hakkında yazılanlar bir şehir efsanesinden parçalar gibi de okunabilir. Arkadaşları arasında MBS’ye takma ad olarak “Kerim” –cömert kişi- kullanılıyordu.  Hafta sonları çölde toplanan bu grubun merkezinde MBS olur ve onun cömertliğine dair şiirler okunurdu. Bu şiirler boşuna değildi, çünkü verilen partinin masrafları her daim MBS tarafından karşılanırdı. MBS partinin merkezindeki adamdı. İlgi her daim onda olmalıydı.

Adamına göre muamele

Genç Selman, o yaşlarda güç dengelerine oynamayı öğrenmişti. Eğer çöl partisine, Riyad’ın önde gelen ailelerinden yaşdaşları katılmışsa, onlara özel ihtimam gösterirdi. O günlere yakından şahit olanlar, “Herkese iyi davranırdı ama herkesin statüsüne de dikkat eder ve bilirdi” diyor. Hizmetçilerinden biri MBS için “Kendisinin özel biri olduğunu” düşünürdü ifadelerini kullanıyor. MBS ilk gençlik yıllarından itibaren, güçlü figürlerle birlikte olmayı ve o gücün merkezinde bulunmayı tercih etmişti. MBS için güç kendi elinde toplanmalı ve o gücün ne kadarını dağıtacağına kendisi karar vermeliydi.

Sanal alemde Amerikan askeri

MBS, sosyal yaşamda özellikle Batılı yabancılara karşı daha açık tavırlarıyla da biliniyor. Örneğin, şahitlere göre, MBS çoğu Suud yetkilinin aksine, Amerikalı kadınlarla el sıkışmaktan ve onlarla göz göze gelmekten çekinmeyen biri. MBS’nin müzik aletlerine ilgisi olduğu ve eğitimini de aldığına dair bir örnek olay var. Buna göre ABD’nin eski Dışişleri Bakanları’ndan John Kerry’nin evinde yapılan bir toplantıda, Veliaht Prensin, gözünün iliştiği büyük piyanonun başına oturduğu ve Bethoven’a ait “Ayışığı” sonatını çalmaya başladığı medyaya yansımış durumda. MBS’nin sosyal aktivite olarak bilgisayar oyunları oynadığı da sızan bilgiler arasında. En favori bilgisayar oyununun ise Call of Duty adlı, first person shooter oyunu. Call of Duty, ABD ordusunun II. Dünya Savaşı dahil olmak üzere bugüne kadarki askeri operasyonlarının bilgisayar oyunu olarak senaryolaştırılmasına dayanıyor. Oyunda bir ABD askeri kimliğine bürünerek Amerika’nın düşmanlarına operasyonlar düzenliyor ve Amerikan çıkarlarını koruyacak suikastler yapıyorsunuz.

“Mermi babası”

MBS’nin ateşli silahlarla ilişkisi sadece sanal alemle sınırlı değil. Prens Selman iş hayatında ailevi konumunu kullanmaktan çekinmeyen biri. Öyle ki kurduğu kişisel yatırım fonu için ülkenin önde gelen varlıklı işadamlarını ziyaret ederek, onlardan bu yatırım fonuna para koymalarını isteyecek kadar da pervasız. Bu özelliğini tüm dünya, 2017 Kasım ayında, ülke içindeki 200’den fazla kişiyi gözaltına alarak, 100 milyar dolar haraç aldığı operasyonla görmüştü. Yine MBS ile ilgili Riyad’da kulaktan kulağa anlatılan bir bilgiye göre, Suudi tapu kadastro kurumunda bir yetkiliden kendisine uygun bir mülk ayarlamasını isteyen MBS ret yanıtı alır. MBS’ye ret yanıtı veren tapu kadastro yetkilisine ertesi gün içinde tek bir mermi bulunan bir zarf ulaşır. Mafya jargonunda “tek kurşun” ölüm tehdidi anlamına gelmektedir. Zarf içinde tek kurşun olayının duyulmasının ardından, MBS için Riyad’da “Abu Rasasa (Mermi babası)” lakabı takılır. Genç prens istediğini elde etmek için tehdit ve göz korkutma yöntemlerine başvuracak kadar gözü karadır.

Ağı ilmek ilmek ördü

1985 doğumlu prensin siyasete adım attığı yıl ise 2007 oldu. 22 yaşında Suudi Arabistan Bakanlar Konseyine tam zamanlı danışmanlık hizmetini iki sene boyunca verdi. 2009 yılında, 24 yaşında, uzun bir zamandır Riyad Valiliği görevini yürüten ve kraliyet ailesinde kilit/sorun çözücü konumunda bulunan babası Selman bin Abdülaziz el-Suud’un özel danışmanı oldu. Selman gençlik yıllarından itibaren babasının en gözde oğluydu. Baba Selman, her gittiği yere ve katıldığı toplantıya MBS’yi de götürüyordu. Bu ziyaretler ve toplantılar sırasında MBS’nin önemli bir özelliği ortaya çıktı. MBS, etrafı ile ilgiliydi, sorular soruyor ve elinde iPad’i her gittiği yerde notlar alıyor ve bunları daha sonra babasına aktarıyordu. Adeta babasının sağ kolu olmuştu. Selman bin Abdülaziz her girdiği sosyal çevrede MBS’yi gururla “işte benim oğlum” sözleri ile tanıtıyordu. MBS, Kral olması muhtemel babasının tam güvenini kazanmıştı. MBS tahta doğru çıkan ağı ilmek ilmek örüyordu

De Facto kontrol

Muhammed bin Selman için beklediği an 2015 yılında geldi. Babası Selman bin Abdülaziz el-Suud tahta geçti. Babasının tahta geçmesiyle de MBS hem Savunma Bakanlığı görevine getirildi hem de ülke ekonominin kontrolü kendisine verildi. Kısa bir süre sonra ise ikinci veliaht prenslik görevini diğer unvanlarının yanına ekledi. MBS de facto olarak ülkenin yönetimini eline geçirmişti. Öyle ki henüz 2016 yılında, babası tahta geçtikten bir yıl sonra, Kralı yönlendirmeye başlamıştı. ABD eski başkanı Barack Obama’nın Riyad’a yaptığı resmi ziyarette, MBS, heyetler arası görüşmelerde, Kral Selman’ı iPad’in de yazdığı metinle yönlendiriyordu. Bu durum toplantıya katılan Amerikan heyetinin tamamının dikkatini çekmişti. Kral Selman’ın cevaplarının zamanlaması, MBS’nin iPad’ini kullanmasıyla uyuşuyordu. MBS adeta babasını uzaktan kumandayla yönetiyordu. İddialara göre Kralın kararnameleri bile ancak MSB’nin onayından sonra imzalanıyordu.

BAE güdümüne girdi

Her ne kadar MBS, Kral Selman’ı kontrol altına almışsa da, Suudi Arabistan’ı tam kontrolüne alması için Washington’un onayına ihtiyaç bulunduğunu biliyordu. Burada karşısına, bölgede adeta CIA ve Pentagon’un temsilciliği gibi çalışan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve onun gölge yöneticisi Veliaht Prens Muhammed bin Zayed çıktı. ABD ve İsrail güdümünde bir Ortadoğu’yu kendi iktidarının devamı için zaruret gören Muhammed bin Zayed (MBZ), hırslı ve gözü kara MBS’yi de bu emelleri için kullanabileceğini ve Veliaht Prens üzerinden Suudi Arabistan’ı kontrol edebileceğini gördü. Bu amaçla, Washinton’daki sağ kolu BAE elçisi Yusuf Uteybe’yi görevlendirdi. Uteybe’nin görevi, MBS’yi ABD derin devletini ve medyasına tanıtmaktı. Uteybe her karşılaştığı Amerikalı yetkiliye MBS’yi, “Suudi Arabistan’ı 50 yıl yönetecek kişi” olarak tanıtmaya başladı. Bin Zayed, MBS’de kendisinin gençlik halini gördüğünü söylüyordu. İkili arasındaki ilişki o denli gelişmişti ki, günübirlik telefon görüşmeleri yapıyorlardı. Amerikalı yetkililere göre hem MBS hem de MBZ aynı jeopolitik vizyona sahipti. O jeopolitik kafa da Washington ve Tel-Aviv hattından geçiyordu. Her ikisi için de iki büyük tehdit vardı “İran ve Müslüman Kardeşler Hareketi.” 2013 yılında Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi deviren askeri darbenin ardında MBZ olduğunu bugün bilmeyen kalmadı. MBS de MBZ’nin etkisi altında aynı kör nefretle hem Müslüman Kardeşler hareketini hem de İran’ı hedef almaya başladı.

Kral Selman’a uyarı mektubu

BAE Veliaht Prensi’nin MBS’ye yaptığı en büyük “iyilik,” taht yolundaki en büyük rakibi Kral Selman’ın yeğeni o dönem Veliaht Prens konumundaki Muhammed bin Nayef’in ABD’deki etkisini tırpanlamak oldu. 11 Eylül sonrası, Muhammed bin Nayef Washington’da önemli müttefikler kazanmıştı. Ne var ki Muhammed bin Zayed ile de yıldızları hiç barışmamıştı. Öyle ki 2003 yılına ilişkin sızan bir Wikileaks belgesinde, Zayed, Nayef için “maymun” benzetmesinde bulunmuştu! Bu belgenin sızmasının ardından ikili kanlı bıçaklı düşman oldu. Muhammed bin Nayef, MBS üzerinden BAE’nin kendisine kurduğu tuzağı fark ettiğinde her şey için çok geçti. Kral Selman’a bir mektup yazan Nayef, “Emirliğin (BAE) Kraliyet ailesindeki farklılıklara oynayarak hazırladığı bir kumpas ile karşı karşıyayız” uyarısında bulunarak, “Bin Zayed ABD Başkanı ile yakın ilişkisini kullanarak emellerine ulaşmayı planlıyor.” diyordu. Muhammed bin Nayef, Donald Trump’ın Mayıs 2017’de Riyad’a yaptığı ziyaretin bir ay sonrasında, Haziran 2017’de Veliaht Prenslik görevinden alınarak yerini 32 yaşındaki yeğeni Muhammed bin Nayef’e bıraktı. Muhammed bin Zayed amacına ulaşmıştı. Riyad’daki en güçlü rakibinin siyasi hayatını bitirirken, kontrolü altına aldığı MBS’yi Riyad’da direksiyonun başına geçirmeyi başarmıştı.

***

Hırslı ve sivri bir tip

Her ne kadar kraliyet ailesinden olsa ve çöl partilerinin hamiliğini yapsa da, genç prens, eğitim hayatında da başarılıydı. İlköğretim döneminde seçkin bir okulda eğitim görmesine rağmen, o dönem ülkesinin en başarılı 10 öğrencisinden biriydi. Hukuk diplomasını da yine Kral Suud Üniversitesinden, ikincilik derecesiyle mezun olarak aldı. Üniversitedeyken pek çok farklı eğitim programına katılmıştı.

Hukuk fakültesinden mezun olmasına rağmen, avukatlık yapmadı. Önce birkaç özel girişimde yönetici pozisyonunda bulundu. Sivil toplum faaliyetlerinde de bulunan MSB, MiSK Vakfını kurarak, ülkesinde maddi imkanı olmayan yetenekli gençlere destek ve öğrenme programları açtı ve bir kuluçka merkezi kurarak, girişimcilik hayali kuran gençlere destek oldu. Misk Vakfı bölgesel çapta büyük ses getiriken2013’te kendisine Forbes Ortadoğu dergisi tarafından “yılın adamı” ödülü verildi.

Muhammed bin Selman genç yaşta evlendi. 2008 yılında, 23 yaşındayken, kuzeni Sara bint Mashoor bin Abdulaziz Al Saud ile evlenen Veliaht Prens, ikisi kız ikisi erken 4 çocuk sahibi.

Benzer konular