Geçtiğimiz hafta dehşet verici bir haber ile sarsıldık. Yeni Zelandalı iyi eğitimli bir terörist, camide Cuma namazı bekleyen mâsum kardeşlerimizi sanki bir oyun oynar gibi şehit etti.
Burada üzerinde durulması gereken husus, katliâmın fecaâti değil; bu İslâm düşmanı kâtilin beyannâmesinden, târihi düşünme biçimimize getirdikleridir. Bu hilkat garibesi herif manifestosunda (beyannâmesinde): “Topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz’ın Doğu yakasında. Ama Boğaz’ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa’ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis’e gelir, bütün cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak” demiş.
Bir parantez açarak burada geçen “manifesto” kelimesine temas etmekte yarar var. “Bir konu hakkındaki fikir ve görüşlerin açıklandığı beyannâme” mânâsında kullanılan gemicilikle ilgili İtalyanca bir kelimedir ve doğru olarak kullanılmaktadır. Bunun yerine keşke “beyannâme” diyebilsek. “Terörist yayınladığı beyannâmesinde…” dediğimizde anlaşılmaz olan nedir?
Devamı Gerçek Hayat 961. sayısında.