‘Sağ olduğuna dair evrağınız eksik hamfendi’

Tak tak taktaktak…!
Yıl: 1999
Tak takk!
Yer:Naylon kaplı bir deprem çadırının önü.
Ortam: Ne yaşayan belli, ne ölü!
Gerçek Hayat Dergisinde yazacağımı bilmediğim yazıyı yazdığım ortam ve tarih. Şimdi o anı biraz başa sarıyoruz. Herkes çayını kahvesini alsın.

Yağmurlu bir gündü…
Değil. Depremli bir gündü.
Hayata uyku molasından sonra devam edeceğimizin garantisi varmış gibi, sabah kalkıp kahvaltı yaparız, sonra da işe güce bakarız deyip yattığımız bir gecenin yarısında kopmuş bir kıyametle, çil yavrusu gibi etrafa saçılmıştık. Artık drama, gerilim, traji-komik, korku, macera, hayatta kalmalı bir film vizyona girmişti ve hepimiz ön sıradan 3D olarak izlemeye başlamıştık. Bu filmin bir jenerik müziği olsaydı anca Bach’la karışık Ciguli falan olurdu.
Düşün. Ev yok. Su yok. Yemek, sadece yıkık dökük evlerin mutfağında ne kaldıysa o. Yatak yok, yorgan yok, uyku yok. Ne var? Sadece bol miktarda travma ve şok!

Devamı Gerçek Hayatın yeni sayısında!

Benzer konular