Sıkça hatırlıyorum iş görüşmesine gittiğim ilk günü. Hayatımın kararını verdiğimin farkında bile değildim, biran evvel iş bulmam gerekiyordu, zira yıllarca yükümü çekmiş olan ailemin benden geride 4 çocuğu daha vardı ve onlara yük olmamam hatta destek olmam gerekiyordu. Tedirgindim yani, ‘ya olmazsa’ diye.
Tabii bir de başörtüsü yasağı dolayısıyla hayalini kurduğum mesleğe yönelememiştim, onun burukluğu da vardı içimde. Bir tercihten çok zorunluluktu benim için basın sektörü. Böyle tedirgin ve ikircikli bir ruh haliyle vardım Gerçek Hayat’ın Okmeydanı’ndaki yerine. Tecrübem de yoktu ama hemen başla dediler. Benim gibi Gerçek Hayat’ta yeni başlıyordu mesleğe.
Devamı Gerçek Hayatın yeni sayısında!