Dergiler ölür ‘Gerçek Hayat’ yaşar

GİRİŞ

Türkiye’nin ‘akıl tutulması’ yaşadığı karanlık günlerin adıydı ‘28 Şubat.’ O günlerde yaşanan mantıksızlıklar, sürekli ‘distopik’ film ve dizi izleyen bugünün gençleri için dahi ‘absürt’ geliyor. Anlatınca, çok uzak bir tarihten, elektrik ve internetin olmadığı imkânsız bir gelecekten bahsediyormuşuz gibi hayretle dinliyorlar.

Hele o günlerde, iktidardan indirilen başbakana MGK toplantılarına girerken omuz atıldığını, dindarlara ‘yarasalar’ diye bağıranların başbakan yapıldığını, Meclis’te başörtülü milletvekiline ‘dışarı!’ sloganları ile ‘had’ bildirildiğini, başörtülü öğrencilerin okul kapılarında coplanıp yerlerde sürüklendiğini, İHL ve Meslek lisesi mezunu yüz binlerce gencin üniversitelere sokulmadığını anlatmaya çalışmak tamamen beyhude.

GELİŞME

İşte o günlerde ‘Gerçek Hayat’ diye bir dergi çıkmaya başladı. Antiemperyalist ama muzip, öfkeli ama ironik ‘gençler’, kimi zaman sahte hayatları, kimi zaman hayatın sahteliğini tiye alan ‘ilginç’ bir mecmua neşrediyordu. ‘Hayatın gerçekleri’ denilenlere karşı ‘Gerçek Hayat’ önerilerinde bulunuyordu.

Devamı Gerçek Hayatın yeni sayısında!

Benzer konular