Sıfır atık ile çöpler kaynak oluyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık projesi, geleneksel geri dönüşüm uygulamalarına farklı bir bakış getiriyor. Projeyle atıkların azaltılmasının yanı sıra değerlendirilebilir atıkların geri dönüşüm tesislerinde işlenerek ekonomiye katkı sağlaması da amaçlanıyor. Atıkların tek tek ayrıştırıldığı ve kaynak olarak görüldüğü bu projede hedef 2023 yılına kadar yaygınlaşması.

Kurban bayramı ve tatil sonrası plajlar, piknik alanları, mesire yerlerinde insanlardan geriye kalan çöp dağları çevre konusundaki umarsızlığımızı ve eğitim sorunumuzu ortaya koymuş oldu. Sosyal medyadaki paylaşımlar, gönderilen fotoğraflar da çevre kirliliği ve doğanın korunması hakkında kamuoyu oluşmasını sağladı. Bu anlamda Sıfır Atık projesi dikkat çekiyor. Bir çevre projesi olarak öne çıkan Sıfır Atık, kaynakların verimli kullanılarak atık oluşumunun en az seviyeye indirilmesini, atıkların ise geri dönüşümünün sağlanarak kaynak olarak kullanılmasını içeriyor. Tarlada başlayan israf ve atık soframızdan, marketlere oradan da evlerimize kadar uzanıyor. Hem gıdaları çok üretiyor, israf ediyoruz hem de bütün kaynaklarımızı gıda üretmeye harcıyoruz. Sıfır Atık en temelden başlayarak ihtiyaç olmayanı satın almama, fazla atık üretmeme, oluşan atıkları da dönüştürerek yeniden kullanılabilir kaynaklara dönüştürme konularında duyarlılık oluşturmayı hedefliyor. Uzun vadede atık oluşumunu engellenmesi amaçlanan projenin, 2023 yılına kadar kamu kurumlarında yaygınlaştırılması planlanıyor.

KÜLLİYEDE KURUMSALLAŞIYOR
Sıfır atık projesi süreci, ilk olarak Emine Erdoğan’ın başbakanlık konutuna kurdurduğu toprakta geleneksel usul ile kompostlama sistemiyle atıkların geri dönüşümünün sağlanmasıyla hayata geçiyor. Bu kompost sistemiyle mutfak atıklarının gübreye dönüşmesi ve toprağı beslemesi sağlanıyor. Başbakanlık konutunda başlayan geri dönüşüm hareketi daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne de taşınıyor ve burada sistem daha kurumsal bir şekilde yürütülüyor.
Sebze-meyve artıkları, çay posaları gibi organik nitelikli atıklar kompost sistemiye gübreye dönüştürülerek park, bahçe ve saksılarda toprak iyileştirici olarak kullanılıyor. Böylece organik atıklara oluştuğu yerde çözüm üretiliyor. Toplanan atık floresanlar, floresan kırma makinesinde kırılıyor, bitkisel atık yağlar ise lisanslı tesislere biyodizel elde edilmesi için yollanıyor, artan yemekler hayvan barınaklarına ulaştırılıyor. Yani sistemin temelinde atıkların türlerine göre ayrıştırılarak geri dönüştürülmesi ve başka bir ürünün hammaddesi olması var.

PROJEYE EMİNE ERDOĞAN İMZASI
Kompost sistemi, Emine Erdoğan’ın Sıfır Atık projesindeki imzası. Erdoğan’ın bu projeyi gündeme getirmesinin ardından, devlet kurumları da geri dönüşümü gündemlerine aldılar. Projeyle insanların sadece atıklarını kontrol etmesi değil israf, ihtiyaç fazlasını satın almama ve var olanı tamir etme gibi birçok başlıkla davranış ve alışkanlıklarını değiştirme hedefleniyor. Türkiye’deki atıkların yaklaşık yüzde 60’ı biyobozunur atıklar yani toprağa karışıp gübre olabilecek atıklardan oluşuyor. Kompost yöntemi ise hem toprağın dönüştürülmesi, hem de toprağın doğal bir gübreye kavuşabilmesi adına önemli. Atıklar, toprağa can oluyor.
2017 Nisan ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projeyi etkin bir şekilde ele aldı. Bakanlık binasına sıfır atık sistemi kurulmasının ardından sistem Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne de kuruldu. Bunun üzerine Külliye’nin çalışma alanları, koridorları ve yemekhanesi gibi farklı alanlarına dönüşüm kumbaraları yerleştirildi. Yemekhanede kurulan detaylı ayrıştırma sistemiyle de hayvan barınaklarına gidecek atıklar yerinde ayrıştırılıyor.

2 BİN LİSANSLI TESİS VAR
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sıfır Atık projesini Külliyeden başlatıp tüm Türkiye’ye yaymak niyetinde. Projenin uygulandığı bir diğer nokta olan TBMM’ye de geçtiğimiz günlerde sıfır atık sistemi kuruldu. Emine Erdoğan, meclisi ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Projenin, TBMM’de hayata geçmesinin çok önemli bir misyonu olduğundan bahseden Erdoğan, milletvekillerinin projeye göstereceği destek ile uygulamanın Türkiye’de hız kazanacağını ifade etti.
Çevre kanunu gereği, farklı atık gruplarının bulunduğu 2 binin üzerinde lisanslı geri dönüşüm tesisi bulunuyor. Lisanslı tesis bilgilerine Çevre ve Şehircilik bakanlığının sitesinden ulaşılabiliyor. Temel hedef belediye çöp sahasına atık göndermemek ve bir yandan bu çalışmanın yapılabileceğini göstermek, yaygınlaştırmak. Bakanlık, diğer kamu kuruluşlarına da öncülük ediyor.
Atıkların tamamının şimdilik geri dönüşüme katıldığı söylenemese bile dünya standartlarına çekilmeye çalışılıyor. Gübre konusunda çiftçiler de dinleniyor. Proje kapsamında üretici ve yatırımcılara da bu dönüşüm sistemi aşılanmaya çalışılıyor. Park bahçe atıkları da komposta dâhil olabilirken pişmiş yemekler buraya dâhil edilemiyor.
Toprağa karışabilen atıkları önemli kılan ise kimyasallar tarafından yorulan toprakta eksik minerallerle yetişen ürünlerin soframıza kadar ulaşıyor olması. Kimyasallarla yorulmuş topraktan daha az verim alırken, projenin ülke geneline yayılması durumunda tarımda da yüksek verim alabileceğimiz bir noktaya erişmiş olacağız. Besin değeri düşen ve kimyasal bulaşan gıdalardan da kompost sayesinde kurtulmuş olacağız.

ATIK KONUSUNDA FARKINDALIK
Proje sadece çöp ayrıştırma değil, üretilen atığın farkına varılmasını sağlıyor. Aslında sorulan “Ne kadar üretiyoruz”, “Doğaya saygılı bir tüketim anlayışına sahip miyiz”, “İhtiyacımız kadar alıyor muyuz” veya “İhtiyacımızdan fazlasını paylaşabiliyor muyuz” soruları oluyor. İnsanların atıklarına çöp değil de dönüştürülebilir bir malzeme olarak bakmaları sağlanıyor.

ATIKLARI BELEDİYE TOPLAYACAK
Değerlendirilebilir atıkların toplanması, belediyelerin koordinasyonundaki lisanslı işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. Belediyeler, kurumlarda oluşan bütün atıkları içeren entegre toplama modeli oluşturarak kurumların atıklarını ne zaman, kime, nasıl ve hangi yöntemle teslim edilecek bilgilendirilecek. Kurumlarda toplanan değerlendirilebilir atıklar belediyelerin entegre toplama sistemine uygun olarak teslim edilecek.
Çevre Kanunu ve bakanlık tarafından hazırlanan alt mevzuat çerçevesinde her atığın kendi grubu içerisinde diğer atıklarla etkileşime girmeden toplanmasına ilişkin düzenlemeler yapıldı. Bu hususta değerlendirilebilir atıkların, diğer atıklardan ayrı olarak biriktirilmeleri ve toplanmaları büyük önem arz ediyor. Bireysel olarak atık yönetimi ve değerlendirilmesi konusunda yapılabilecekler ise geri dönüşüm imkânı olmayan ya da az olan ürünlerden kaçınmak. Atıkları azaltmak için yapılabilecekler gözden geçirmeli, atılmadan önce tekrar değerlenebilir mi araştırılmalı, değerlendirilebilir atıkların ayrı toplama noktalarına teslim edilmesi uygulamanın yaygınlaştırılması ve verim elde edilmesi açısından önemli.
Atıkların toplanması, geri dönüşümü, geri kazanımı gibi hususlarda faaliyet gösterecek işletmelerin, teknik ve idari yeterliliklerinin arttırılması amacıyla bakanlık tarafından oluşturulan kriterlerle tesisler lisanslandırılarak ekonomiye ve çevreye katkıda bulunmaları sağlanıyor. Kurumsal ve teknik altyapının iyileştirilmesinin yanı sıra yapılan faaliyetlerin izlenerek birtakım istatistiki verilerin temin edilebilmesi için bu alanda faaliyet göstermek isteyen işletmelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca lisans alma zorunluluğu getiriliyor.

DAVRANIŞLAR DEĞİŞECEK
Projenin ilk adımı sistemin kurulması ikinci adımı ise eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunulması. Bu iki adımın bütün olarak ele alınmasının nedeni de davranış değişikliklerinin zaman alması. Özellikle tüketim alışkanlıkları konusunda ve oluşturulan atıkların yönetimi konusunda yapılacak küçük davranış değişiklikleri ile bu sistemin hayata geçirilmesi daha mümkün olacak.
2017 Haziran ayında projeyi hayata geçirmek üzere adım atan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kurum içerisinde de atık yönetimini uygulamaya başladı. Binanın farklı üniteleri bir arada barındırmasının sonucu olarak da tehlikeli, tehlikesiz, geri dönüştürülebilir özelliğe sahip birçok atık türüne göre ayrı ayrı toplanması için çalışmalara başladı. Sıfır atık felsefesi ile yaşamak, gün içerisinde ürettiğimiz atığın gözle görülür bir şekilde azalmasını ve sahip olduğumuz kaynaklarımıza, ekosistemimize yeniden değer biçmemizi, aşırı tüketim kültüründen bir adım uzaklaşarak, atık ayak izimizi küçültmemizi sağlayacak.

***

PLASTİK POŞETLERE ÜCRET YOLDA

Kullanımı her geçen gün artan plastik poşetlerin etrafa yayılarak çevre kirliliğini önemli ölçüde artırıyor ve geri dönüşüm oranları çok düşük. Atık yönetimi hiyerarşisindeki önleme prensibi kapsamında plastik poşetlerin kullanımın azaltılmasına yönelik çalışmalar, 2015/720 sayılı Hafif Plastik Taşıma Torbalarının Tüketiminin Azaltılmasına ilişkin AB Direktifine uyum kapsamında 27 Aralık 2017 tarihli ve 30283 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. 01 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe giren Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde ele alınarak, alışveriş poşetleri ambalaj ve ambalaj atıklarına ilişkin yönetim sistemine dâhil edildi. Yapılan düzenleme ile 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren satış noktalarında ücretsiz verilen plastik poşetler, ücretli olarak temin edilecek. Uygulamanın hayata geçirilmesi, AB Direktifinde öngörülen geçiş süreleri de esas alınarak, ilgili sektöre bir yıl geçiş süreci verilerek 2019 olarak belirlendi.

Benzer konular