Epstein vak’ası ve Türk solcuları

Amerikalı komedyen George Carlin, “Neden ABD’in savunma bütçesinde kesinti yapamıyoruz ve oradan arta kalan parayı eğitime harcayamıyoruz” diye soruyor. Ayrıca ekliyor “Böyle giderse bir sürü ahmak toplumda önemli yerlere gelecek ve bu sefer de ekonomimiz iyice çıkmaza girecek ve zaten savunma için hiç para bulamayacağız!”

Bu komedyen burada latife mi yapmış yoksa cidden bu soruları soruyor mu, anlayamadık ama önemli olan Carlin’in sözleri sosyal medyada çok sıklıkla paylaşılıyor ve ABD halkının gündem ve genel kültür seviyesi hakkında önemli ipuçları veriyor.

ABD HALKI YAYGIN PEDOFİLİYİ YENİ ÖĞRENİYOR

Şimdiye kadar onların diplomatlarını bile Türkiye’nin yerini haritada doğru dürüst gösteremeyecek insanlar olarak belledik ama durum daha da vahim.

Daha vahimi ise Türk gençliğinin maruz kaldığı “medya kuşatılmışlığı”nın ABD halkının durumuna benzer şekilde tam gaz devam ediyor olması.

Yıllardır bu konu üzerine araştırma yapanların açıkça vurguladığı gibi dünya siyasetine yön verenler arasında ciddi bir oranda “pedofili” suçu taşıyanlar mevcut ama ABD halkı bunu “Epstein” vakası ile daha yeni öğreniyor.

Adalet bakanlığı tarafından gözetimde olan, intihar etmesin diye başına özel “görevli” dikilen bu sapık “tedarikçi”nin hücresinde ölü bulunması, ABD halkının kendi adalet sistemlerini ciddi manada sorgulamasına yol açtı.

Oysa her şey mahkeme salonlarından dramatik sekanslar barındıran Hollywood yapımlarındaki gibi “çok şık” gidiyordu değil mi?

Epstein vak’ası ile ABD halkı nezdinde artık herkes sorgulanabilir nitelikte.

ASIL KOMEDİ ÇARPIK ABD’NİN SİSTEMİNDE

Adalet sistemi, eski başkanlar ve onların tüm ilişkileri…

Türk gençliği ise hâlen, ekşi sözlük denilen lağım platformu öncülüğünde ülkemizde gerçekleşen her âdî suç vak’asınından hükümeti sorumlu tutma derdinde ve ABD’de olan biten olaylar için “yok canım olur mu öyle şey, onlar demokrasinin beşiği bir kere” tavrındalar.

Ormanları yakan PKK’ya toz kondurmayan kitle bu…

Aynı kitle, 15 Temmuz’dan daha trajik olaylar yaşasak bile FETÖ tehlikesine burun kıvırıyor.

Çünkü tıpkı ABD halkı gibi zihin gıdasını tamamen sosyal medya üzerinden alıyorlar.

Önlerine konulan havuçlara uzun uzun bakıyorlar.

Sonra hangisi daha boyalı, daha fiyakalı ise o havucu tercih ediyorlar.

Yine gelelim komedyen Carlin’e… “Merak etme, ABD her zaman savunma sanayi için para bulur, zira ABD’nin olmayan merkez bankası Federal Reserve, hiç bir karşılığı olmadan para basar ve bu parayı silah sanayisine harcasın diye hükümete “kiralar!”

Stand-upçı komedyenlerimiz böyle bir sahne sergileseler komik buluruz değil mi?

EMİR VE İLHAM KİMDEN?

Hep devletimizi suçlayanlar kimden ilham/emir alıyor?

Bir tefeci düşünün, zor durumdaki vatandaşa “borç para” bile vermiyor, onun yerine bir tomar “kâğıt para” uzatıp, “borç olarak değil de kullanman için sana bu paraları “kiraladım” diyor.

Yeterince komik değil mi?

Aynı komikliği bizim gençlerimiz en ufak bir dolar yükselmesinde “öldük bittik” nidaları eşliğinde yapıyor.

PKK orman yakıyor, suç yine devlette.

CHP fanatiği olduğu her halinden belli olan bir katil karısını öldürüyor, suç yine devlette.

ABD halkının cebinde taşıdığı para sahte.

ABD’li üst düzey siyasilerin bütün “pedofili” bağlantılarını bilen adam daha mahkemeye çıkamadan hapiste “ölü” bulunuyor, yine her durumda devleti suçlayan Türk gençliği “özgürlükler” ülkesi ABD’ye kapağı atma hayali kuruyor.

Aynı günlerde Washington Post, “Yazdığımız bazı makaleleri devletin ve Pentagon’un onayına sunuyoruz, dürüst ve ilkeli gazetecilik bunu gerektirir” diye itirafta bulunuyor.

Yine aynı saatlerde ne kadar CHP’li ve HDP’li siyasi varsa “basın özgürlüğü” konusunda Türkiye’yi her yere ama olur olmadık her yere şikâyet ediyor.

Hiç kimse Epstein’ın hapiste ölü bulunması üzerinden ABD’nin adalet bakanını istifaya davet etmiyor.

Ama en ufak bir adli vakada yurdumda ne kadar “anti-emperyalist(!)” solcu varsa ABD’den emir almış gibi tüm devlet erkânını istifaya davet ediyor.

Hiç bir ABD’li ekonomist, “Dünya tarihinde eşi benzeri görülmüş mü, özel bir kurum para basıp hem de karşılıksız olarak basıp devlete niçin kiralar” diye sormayacak.

Onlar sormadığı için bizim ekonomistler de sormayacak.

Türk gençliği ise sosyal medya üzerinde önlerine ne konulursa yalayıp yutmaya devam edecek.

Pentagon defalarca “Sosyal medya aracılığı ile pek çok ülke gençlerinin kamuoyu fikilerine doğrudan müdahele edecek yapay zeka yazılımları geliştirdik” dese bile.

Aslında bütün bu keşmekeşin çok basit bir açıklaması var, her toplum layık olduğu bir şekilde “güdülüyor”, yönetil(e)miyor bile…