Günümüzde orduların elindeki F-16 türü savaş uçaklarına 4. nesil, F-35 ve muadillerine ise 4 nokta beşinci nesil deniliyor.
Savaş uçağı teknolojisine sahip ülke veya şirketler, önümüzdeki 10 yıl içinde piyasada olması beklenen 5. nesil savaş uçakları için çalışıyor.
Batılı şirketler 5. nesil uçaklar ürete dursun, devletleri ise 5. nesil diktatörleri, İslam topraklarındaki devletçiklerin başına geçirmekle meşgul.
Batının içerideki devşirmelerine sağladığı destek sayesinde, Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesi vetîresinde ülke toprakları Gertrude Bell ve Lawrence’lara çizdirildi.
Ortaya 40’dan fazla devletçik çıkardılar. O gün bugündür her biri komşusu devletçikle toprak ihtilâfı yaşıyor.
Toprak nizâlarının yanı sıra Vahhabilik, Şiilik gibi mezhep kavgaları, taht oyunları, darbeler, infazlar, iktisadî talanlar, düşmana dost, dosta düşmanlık siyaseti gibi belalar da bu toprakların yaklaşık yüz yıldır normali hâline getirildi.
Bu yüzden kimsenin iki yakası bir araya gelmiyor, kurulmaya çalışılan dostluklar hiçbir zaman hayata geçirilemiyor.
Kimse kimseye güvenmiyor. Nâmertlik mertliğe, korkaklık yiğitliğe, tembellik cehde, zulüm adalete tercih edilir olmuş…
Batıdan ahlâk ve insanlık beklemek, kediye ciğeri emanet etmekten farklı bir davranış olamaz.
Öte yandan İngiliz’in kendini merkeze koyup, ‘Ortadoğu’ olarak isimlendirdiği Körfez başta olmak üzere, Kuzey Afrika’da herkes hırsıza, soysuza, tecavüzcüye payandanlık ediyor. Üstlendikleri zelil görevden müşteki de değiller.
20. asrın başlarında başta batı tarafından ortaya çıkartılan kuklaların yerini şimdi ise 5. nesil kukla kral veya diktatörler devralmak üzere.
Hatta Mısır’da M. Necib, Cemal Abdü’n-Nasır, Enver Sedat, Hüsnü Mübarek’ten sonra darbe ile iktidara getirilen 5. Nesil diktatör Sisi adlı firavun koltuğa çoktan oturtuldu bile.
Şimdi sıra Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Bahreyn, Suriye, Irak, Yemen, Libya gibi ülkelerde…
Yani batı kendisi için yeni ya da beşinci nesil silahların hazırlığını yaparken, İslam toprakları içinse önümüzdeki 20-25 yılda kullanacağı oyuncak diktatörleri yerleştirmenin peşinde…
Mısır’ın seçilmiş tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi, 3 Temmuz 2013’de darbe ile devirip, türlü alçak iftiralarla zindanda tutan ya da tutturanlar, son firavun lakaplı Sisi’nin 2034’e kadar koltukta kalmasını sağlamaya yönelik anayasa değişikliği yaptırıyor.
Türkiye’deki 15 Temmuz işgalcilerine yönelik uygulanan OHAL’e bile tahammül edemeyen batılı haydutlar, Mısır’da yaşananları demokrasi ve insan hakları masallarının en üst standardı sayıyor olmalılar ki son derece mutlular.
BAE’de MbZ’den, Suudi Arabistan’da ise MbS’den tahta oturabilme bedeli olarak, rıza ile sömürülme, zaten olmayan izzet ve şerefinden ilelebet vazgeçme, İsrail’e dost, Türkiye’ye ise düşman olma isteniyor.
Bu planın tutup tutmayacağını bekleyip göreceğiz. Belki de çöle çalınan bu maya tutmaz. Bir hükme varmak için acele etmemek gerek!
YENİ BİR GERÇEK HAYAT
Türkiye’nin tek haftalık haber analiz dergisi Gerçek Hayat’ı değiştirme ve geliştirme gibi bir çabanın içindeyiz.
Ebâdı, kâğıdı ve muhtevasıyla yepyeni bir Gerçek Hayat’la karşınızda olmanın sabırsızlığını yaşıyoruz.
Kim bilir belki de gelecek sayıda büyük sürprizlerle karşınızda oluruz.
Yayıncılıkta her yenilik bir umut olduğu gibi aynı zamanda arşiv değeri de taşır.
Bu nedenle gelecek hafta ve müteakip sayılarımızı şimdiden ayırtmanızı tavsiye ederiz.
Çünkü yaşanacak değişim, 20 yıla yaklaşan yayın hayatında Gerçek Hayat açısından hatırı sayılır bir değişim olacak inşaallah!
Haftaya daha etkileyici bir Gerçek Hayat’ta buluşmak niyazı ile…
Vesselam!