Galatasaray yıllık olağan genel kurulunda Başkan Mustafa Cengiz’i idarî olarak ibra etmedi. Galatasaray Lisesi’nin nüfuzuyla seçilmiş başkana darbe yaparak kulübü çıkmaza sokan Galatasaraylılar, kulübe en büyük zararı verenler olarak tarihe adını yazdırdı.Genel kurulda Cengiz’e yönelik istifa çağrıları, taraftarın kulüp üyeliği noktasındaki haklı isteklerini ve bazı liseli zihniyetten rahatsızlığını bir kez daha öne çıkardı. Yönetimin belirli kişilerin elinde olmasından rahatsızlık duyanlar ve bu adaletsizliğe karşı olanların ortak bir temennisi var: “Liseli zihniyet gitsin.”
Geçtiğimiz cumartesi günü Galatasaray yıllık olağan genel kurulunda yaşananlar Galatasaraylıların gündemine bomba gibi düştü. Mustafa Cengiz başkanlığında geçen iki dönemin kritiğinin yapıldığı genel kurulda yaşanan ibra krizi, Galatasaray’ı yine liseli olanlar ve olmayanlar diye ikiye böldü. Cengiz’in göreve geldiği ilk dönem malî ve idarî açıdan ibra edilip onaylandı. İkinci dönem ise malî olarak ibra edilmekle birlikte idari açıdan ibra edilmedi.
Genel kuruldaki oylama öncesi Başkan Cengiz’i istifaya çağıran konuşmaların yapılması ortamı gererken evet oylarının fazla çıktığı yöndeki spekülasyonlar hâlâ aydınlatılmadı. Her şey bir yana taraftarın ve bazı yöneticilerin tepki gösterdiği konu, seçilmiş bir başkana istifa etmesinin önerilmesi, istifaya olumlu yaklaşmayan başkana neredeyse “iç darbe” yapan yönetime dair ciddi tartışmalar oldu. Galatasaray Liselilerin yönetimdeki ağırlığı “Derin Galatasaray”ı akıllara getirdi. Cengiz yönetiminin her ne kadar hataları olsa da futbol takımının şampiyonluk yolundaki kritik eşikte böyle bir duruma çekilmesi Galatasaray’ın menfaatinin değil, belirli kişilerin isteklerinin daha önde tutulduğunun açık bir göstergesi.
TARAFTAR TEPKİLİ
Taraftarlar başkanın idari olarak ibra edilmemesine, sosyal medyadan #LiseliZihniyetinizBatsın etiketiyle tepki gösterdi. Galatasaray Liseli bazı yönetim kurulu üyelerinin özellikle oylamayı bekleyip Cengiz hakkında hayır oyu kullandığını söyleyen taraftarlar “O kulüp tapulu malınız değil. Cimbom halkındır, lisenin değil”, “Seçimle gelen seçimle gider”, “O koltuk tapulu malınız değil”, “Nerede kaldı fikriniz, nerede kaldı vicdanınız” tweetleri attılar. Galatasaray taraftar grubu UltrAslan, liseli üyelerin hiçbir gerekçesi olmayan ibrasızlığı yönetimler üzerinde tehdit olarak kullandığını ve bunun kabul edilmez olduğunu öne sürüp üyelerin kulübü değil kendi menfaatlerini ön plana çıkardığını bir tweet dizisi yayınlayarak duyurdu.
Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç’ın kulübü arka bahçesi olarak kullandığına dikkat çeken grup, Galatasaray’ın liseli zihniyete değil halka ait olduğunu ifade etti. UltrAslan’ın da dediği gibi belirli bir zihniyetin yönettiği kulüpte, olağan kurulda yaşananları iç darbe olarak nitelemek çok da yanlış sayılmaz. İnan Kıraç hakkında 959. sayımızda yaptığımız “Koç’un damadının derin dolandırıcılık hikâyesi” dosyasında yazılan şu cümleler meseleyi çok iyi özetliyor. “Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı olan Kıraç için ‘Tüm Galatasaray başkanlarını seçen, seçtiren adam’ deniyor. Galatasaraylılığı ise lise yıllarından geliyor”, “Hatta Kıraç’ın Arena stadının açılışında Başbakan Erdoğan’ın yuhalanmasını organize ettiği, bunun sonucunda Kıraç’ın hiç istemediği Adnan Polat’ın başkanlığı bırakmak zorunda kaldığı gazete sütunlarından dillendirilen iddialardan.”
OTELDE YAPILAN PAZARLIK NE?
En önemli meseleye gelince… Futbol yorumcularının, taraftarların ve bazı yöneticilerin cevabını beklediği husus, “Dursun Özbek’in Point Otel’in de Mustafa Cengiz’in ibra edilmemesi için düzenli toplantılar yapıldı mı?” sorusu. Genel kurulda yaşananların planlı olduğunu söyleyen Fatih Altaylı, Mâli Genel Kuruldaki konuşmasında Point Otel meselesini şu sözlerle anlattı: “Mâli genel kurula bin kişi geldi, konuşmalarla uzattılar. Uzattılar ki, aklı başında üyeler gitsin, bindirilmiş kıtalar kalsın. Bakın bunu da ilk kez söylüyorum; kimse bunun aksini iddia edemez. Saat 17:30-18:00 gibi Lütfü Kırdar’ın kongre merkezinin altındaki restoranda ‘Çocukları yollayın, gelsinler’ diyerek oylama saatine doğru yüze yakın insan getirildi. Bu işi organize eden iki kişinin talimatıyla! Bu iş başından beri planlı. Haftalardır Point Hotel kulislerinde konuşularak organize edilmiş bir iş bu. Biliyoruz bunun böyle olduğunu. Basit bir şekilde halledilebilecekken Mustafa Cengiz’in basiretsizliği ve iş bilmezliğiyle, Mustafa Cengiz’in o koltuğa hak ederek değil oturması nedeniyle önlenemedi. Oraya 100 kişi fazla getirseydin, bu köfteciler, Point Otel ekibi elini kaldırıp defolup giderdi!”
Galatasaray Lisesi mezunları, üyelerin aileleri ve çocukları, başkan kontenjanı ve eski sporcuların üye olabildiği kulübe dışarıdan üyelik de mevcut. Lise mezunları ve eski sporcuların üyeliğinde sayı sınırlaması olmazken, geri kalan gruplarda yönetim kurulunun belirleyeceği sayıda kişinin kulübe girmesi mümkün oluyor. Bir Galatasaraylı olarak kulüp üyeliğinin sarı kırmızılı renklere gönül vermiş herkese açılmasını, bunun da makul bir şarta bağlanması; yönetimden fikri hür, vicdanı hür ve kulübe gönül vermiş üyelerinin kulübü bir “elitin” eline bırakmaması benim ve tüm taraftarın en büyük isteği.