Yolunda bir olacağımız nadir şeylerden birisidir Ay yıldızlı forma. A Milli Futbol takımımızın diğer ülkelere karşı kazandığı başarılar bizi her zaman kenetler. Bu kenetlenmenin en güzel örneğini Fransa milli takımıyla Konya’da oynadığımız maç sonrası gördük. Uzun bir aradan sonra Şenol Güneş yönetimindeki A milli futbol takımımızın başarısıyla bir kez daha coştuk. Ta ki İzlanda Havalimanında yaşananlara kadar.
Yıl 2015, yer Konya. 2016 Avrupa Şampiyonasında (EURO 2016) İzlanda milli takımına ev sahipliği yapıyoruz. Teknik direktör olarak Fatih Terim ay yıldızlıların başında. Dakika 89. Selçuk İnan serbest vuruş yapmak üzere topun gerisinde, nefesler tutulmuş. Selçuk uzun mesafeden öyle güzel vuruyor ki topun filelerle buluşmaması imkânsız. Spiker, “bekle bizi Fransa” diye bağırıyor. Bu söz çok anlamlı. Çünkü 2019 yılının haziran ayında yine Konya’da bu kez Fransa ile karşılaşıyoruz. Son dünya kupası şampiyonu Fransa’yı Konya’da 2-0’lık parmak ısırtan bir futbol ile yeniyoruz. Konya, milli mutlulukların ve galibiyetlerin adresi. Ay-yıldızlı bayrağın her maçta gururla dalgalandırıldığı, taraftarıyla 90 dakika takımının yanında bir şehir. 2014 yılında hizmete giren Konya Büyükşehir Stadı, daha önce Letonya, Hollanda, Ukrayna, İzlanda, İsveç ve en son Fransa maçlarına da ev sahipliği yaptı.
MİLLİLERİN UĞURLU ŞEHRİ
Konya’da oynanan son 6 milli maçta ay-yıldızlıların başında 3 farklı teknik direktör vardı. Fatih Terim, Mircea Lucescu ve Şenol Güneş. Terimli 4 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik yaşanırken, Lucescu’nun çalıştırdığı milli takım, İsveç maçında 1-0 mağlup oldu. En son önceki hafta Şenol Güneş yönetimindeki milli takım, son dünya kupası şampiyonu Fransa’ya isabetli şut imkânı bile tanımayarak 2-0 galip geldi. Türk teknik direktörlerle Konya’da mağlubiyet yüzü görmeyen ay-yıldızlılar için bu şehir, taraftarın da desteğiyle her zaman başarıların yeri oldu. Fransa galibiyetiyle, A Milli takımımız iç saha maçlarında en fazla puanı da (11) Konya’da toplamış oldu. Konya’daki 6 maçta 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet yaşayan ay-yıldızlılar rakip fileleri 9 kez havalandırdı, kalesinde 4 gol gördü. Öte yandan Şenol Güneş döneminde iç sahada oynadığı 4 maçta 10 gol atan Türkiye, Mircea Lucescu döneminde toplam 9 iç saha maçında ancak 7 gol atabilmişti.
TWİTTER’DA DA TEK YÜREK
Son Dünya Kupası şampiyonu Fransa’yı evimizde yenmenin haklı gururunu yaşarken milli takım oyuncumuz Burak Yılmaz’ın Instagram hesabından yaptığı canlı yayınla gözlerimiz İzlanda havalimanına çevrildi. Burak, İzlanda havalimanından yaptığı canlı yayında 6,5 saat süren yolculuklarının ardından 3 saat boyunca havalimanında bekletildiklerini ve İzlanda’ya alınmadıklarını söyledi. Bu canlı yayın sonrası sosyal medyada İzlanda’ya tepkiler çığ gibi büyüdü. #TurksAreComingForIceland etiketi altında paylaşılan tweetler hem güldürdü hem de söz konusu ay yıldızlı bayrak olunca nasıl kenetlendiğimizi ortaya koydu.
Millilerimizin uzun süre havalimanında bekletilmesinden çok, Emre Belözoğlu’na yapılan hareket konuşuldu. Gazetecilerin arasında telefonuyla kayıt yapan bir kişinin Emre’ye mikrofon gibi uzattığı fırça, sabırları taşırdı. Tüm Türkiye bu davranışa tepki gösterdi. Fransa galibiyetini gölgesinde bırakan bu hâdise, Şenol Güneş başta olmak üzere siyasiler tarafından da kınandı. Türkiye’nin Oslo Büyükelçiliği aracılığıyla İzlanda’ya durumu kınayan nota verildi. Futbolcuların ve teknik heyetin havalimanında bekletilme nedeni olarak ise Konya Havalimanının “onaylanmamış havalimanı” olması gösterildi.
“300 KİŞİLİK ÜLKESİNİZ”
Tüm bunlar yaşanırken İzlanda milli takımı oyuncusu Aaron Gunnarson, “Biz de geçmişte Konya’ya gitmiştik ve burada Türk Milli Takımı’nın yaşadığı gibi benzer sorunlar yaşadık. Neler hissettiklerini anlayabiliyorum” dese de Konyaspor’dan cevap gecikmedi. “Kulübümüz, UEFA Avrupa Ligi maçları için Konya’dan Portekiz (2), Avusturya, Ukrayna, Belçika, Fransa’daki uluslararası havaalanlarına direkt uçuşlar gerçekleştirmiştir.”
Sosyal medya kullanıcıları Emre’ye fırça uzatan kişiyi sosyal medyada aradı. İzlandalı bir spor muhabirine “fırçayı uzatan sen misin” diye tweetler atıldı. Kendisinin fırçalı kişi olmadığını söyleyen muhabir, Türkiye’yi ve oyuncularını sevdiğine dair tweetler attı. İzlanda Gazeteciler Birliği Başkanı Eirkur Asgeirsson ise “Türk halkından özür diliyoruz. Orada yapılan yanlıştan dolayı çok üzgünüz. Bu kişinin kim olduğunu bilmiyoruz. Bulmaya çalıştık ama kimse tanımıyor” yorumunu yaptı. Bu açıklamaya sosyal medya kullanıcılarından yanıt gecikmedi “Yalan söyleme ulan 300 kişisiniz zaten”, “Nasıl tanımıyorsunuz ya 300 kişilik ülke zaten sor muhtara.”
MİZAHI TÜRKLERDEN ÖĞREN
Twitter, Facebook ve Instagram’da hummalı bir şekilde Emre Belözoğlu’na fırça uzatan şahıs aranırken, kişinin İzlandalı değil Belçikalı Corentin Siamang olduğu ortaya çıktı. Kullanıcılar, Siamang’ın sosyal medya hesaplarına ulaşıp paylaşımlarına “Türkiye” yazıp, Türk bayrağı fotoğrafları gönderdi. Daha sonra tüm sosyal medya hesapları, yine Türk vatandaşları tarafından hacklendi. Siamang, daha sonra yaptığı açıklamayla “Gençler sakin olalım bu mizahtır, ona hakaret etmedim” dedi.
İzlanda maçı öncesi iki Türk’ün bulduğu Siamang, üzerinde ay-yıldızlı tişörtle Türk halkından ve Emre Belözoğlu’ndan özür diledi. İzlanda maçının rövanşı ise 11 Kasım’da oynanacak. Şehir henüz belli olmasa da bu maçın, İzlanda’ya cevap olması adına Konya’da oynanması önemli.
KASIM’DA TÜRKİYE BAŞKADIR
A Milli Takımı teknik direktörü Şenol Güneş, İzlanda maçı öncesi düzenlediği basın toplantısında havalimanında yaşananları değerlendirdi. Güneş, “Evet bekletildik, evet terbiyesizlik yapıldı, bunu yapanlar düşünsün. Büyük devletler bununla uğraşmazlar. Biz bunlarla uğraşırsak küçük işlerle uğraşmış oluruz. Ben 43 sene önce buraya geldim, 76’da. Saha aynı olabilir, şehir çok büyüdü ama belli ki kafalar küçülmüş” ifadelerini kullandı. Emre Belözoğlu’na yapılan fırçalı hareketi de değerlendiren Şenol Güneş, şu ifadeleri kullandı “Adam fırça ile gelmiş, bıçakla da gelebilir. Ona müsaade etmemek lazım. Ben bunları konuşmak istemiyorum. Saha dışındaki eksikleri İzlandalı yetkililer öğrendiğinde inanıyorum ki üzülecekler. Bir ülkeye giriyorsunuz, kamerayı alıyorlar, elinizdeki telefonu alıyorlar. Bu niçin alınır? Bu belli ki tembihli bir şey.”
Daha A milli takımımıza yapılanların üzerinden çok geçmemişken, Ümit milli takımımızın Kosova maçı sonrası yaşadıkları sabırlarımızı bir kez daha zorladı. Ay-yıldızlılarımızın Kosova’ya 3-1 mağlup olduğu maç sonrası kalecimiz Altay Bayındır’a stat görevlileri tarafından saldırılması “Türkiye’nin sabrı mı ölçülüyor” sorusunu akıllara getirdi.
