Süper Lig’in devleri olan Fenerbahçe ve Galatasaray’ı yenerek bir sezonda iki kupa kaldıran Akhisar Belediye Spor başarılarının üzerine Akhisar’a giderek vatandaşlarla konuştuk. UEFA’ya katılmaya hak kazanan Ege ekibinin 2018-2019 sezonu içerisinde yerli ve yabancı çok sayıda taraftara ev sahipliği yapacak olması şimdiden Akhisar’da heyecan yarattı. “Biz kupayı aldığımızda herkes Galatasaray’ın nasıl kaybettiğini konuşuyordu, Akhisar’ın nasıl kazandığını değil” diyen esnaf, bu başarının bölgeye katkısının da idrakinde.
Akhisarsporlular, namıdiğer Akigolar, yeni sezonu büyük bir gurur ve sevinç içerisinde karşıladı. Tabi ki haklı olarak. Ege bölgesinden bir ilçe takımının Süper Kupa’yı alacağını kim tahmin edebilirdi ki? Türkiye’yi Avrupa’da temsil edeceğini hayal edebilen var mıydı? Ama oldu. Azmin nelere kadir olduğunu tüm Türkiye’ye, diğer Anadolu kulüplerine de örnek olarak, gösterdi. Senelerce Süperlig’de oynamış ve birçok başarıya imza atmış takımları bir bir yenerek, bir sezonda iki kupa kaldırdı. Takım oyuncularına adaletli davranmasıyla öne çıkan yeşil-siyahlılar, emeklerinin karşılığını almış oldu. Şimdi ise onlara Türkiye’yi Avrupa’da adına yaraşır bir şekilde temsil etmek düşüyor.
Roma İmparatorluğundan kalan sikkelerden anlaşıldığı üzere Akhisar’da sporun tarihi MS 50 yıllarına kadar dayanıyor. Bu, Antik Dönemden kalan sikkelerin üzerindeki müsabaka tasvirlerinden anlaşılıyor. Bölge halkının spora olan ilgisinin kökenlerini de böylece açıklayabiliriz. Cirit, değnek ve güreş gibi sporlarla ilgilenmiş olan Akhisarlıların karşılaştığı ilk bölgesel futbol takımı, 1920 yılında kurulan Türk Ocağı isimli kulüp. Bu gün varlığını devam ettiren Akhisar Belediye Spor ise Gençlikspor, Güneşspor ve Doğanspor adlı takımların 1970 yılında birleşmesiyle oluşmuş.
BÜYÜK HİKÂYE
Akhisar’ın eski esnaflarından ve Akhisarspor’un kurucu üyelerinden biri olan Süleyman Şakrak, kurulduğu dönemde Akhisarspor’un Manisa liginde oynadığını belirtiyor. Akhisarspor’un kurulduğu yılda o ligde şampiyon olduğunu söyleyen Şakrak, Akhisarspor tarihini şöyle anlatıyor: “Akhisarspor 1984’te profesyonel bir takım oldu. Akhisarspor profesyonelleşirken bizler orada yöneticiydik. O sene Akhisarspor 3. Milli Lig’e girdi, ama herhangi bir baraj maçı oynamadı, herhangi bir kupa kazanmadı. O zaman Turgut Özal Cumhurbaşkanıydı. Onun inisiyatifiyle Türkiye’de 70-80 tane kulübü 3. Milli Lig’e aldılar. Bunların içerisinde Akhisarspor da vardı. Akhisarspor bu lige girdikten 2-3 sene sonra şampiyon oldu. Çıktığı liglerde kısa sürede şampiyon olan Akhisarspor, Süper Lig’e yükseldi. Bu sene Akhisarspor’un Süper Lig’te 7. sezonu ve futbolcuların maaşları günü gününe ödenebiliyor, en büyük hikâye bu.
Akhisarspor öncelikle Akhisarlıların gururu. Bizde ‘gavurdan kalma’ derler. Zeytinliova’da bulunan gavurdan kalma zeytinliklerin arasında 500 yıllık zeytinlikler vardır. Resmi rakamlara göre ise Akhisar genelinde toplam 12 milyon zeytin ağacı var. Akhisarspor, Süper Lig’de oynayarak, Türkiye Kupası’nı ve Süper Kupa’yı alarak bütün bunların reklamını büyük bir propaganda ile yapmış oldu. İnsanlar Akhisar’ın yerini öğrendi. Bunların dışında deplasmana gelen taraftarlar çorbacıya, lokantaya vs. gidiyor. Zeytin ve zeytinyağı alan oluyor. Köftecilerde yemek yiyenler oluyor. Biz eskiden Türkiye Kupası kurasında ‘Fenerbahçe’yi çeksek de Akhisar’a gelse’ diye düşünürdük. Onlar doğrudan çeyrek finale çıktığından, Akhisarspor da elendiğinden karşılaşamazdık. Şimdi ise Fenerbahçe’yi, Galatasaray’ı eleyerek Süper Kupa’yı alıyoruz.”
AZMİN ZAFERİ
1970 Akigo Taraftarlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gölgeli, Akhisarspor şampiyonluğunun ilçeye sağladığı kazançlardan ziyade, bölge halkına verdiği gururun çok daha önemli olduğunun altını çiziyor. “Türkiye Kupası’nı aldığımızda ‘rastlantı’ denildi. Fakat Süper Kupa’yı da almamız bunun tesadüf olmadığını herkese gösterdi. Bu, azmin zaferidir. İlçemiz küçük, bütçemiz kısıtlı ama hiçbir futbolcunun parası bizde kalmıyor, başarının altında yatan nedenlerden biri de bu. Süper Lig’e çıkmışız, 6. sezondayız ve Süper Kupa’yı alıyoruz, bu başarıyı tahmin edemezdik. ‘Biz bu sene bu kupayı alırız’ diyemiyor insan, ama aynı insanın içinde her zaman takımına karşı bir beklenti oluyor.”
Kupa’yı aldıklarında gözlerinden yaş geldiğini ifade eden Gölgeli, “Şu an, anlatırken bile tüylerim diken diken oldu. Ben Türkiye Kupa’sı maçına gidemedim, Süper Kupa için de son anda arkadaşlar tarafından ikna edildim. Statta Fatih penaltıyı kurtarınca gözümden bir damla düştü. Keşke tüm taraftarlar gelebilseydi de heyecanı hep beraber yaşayabilseydik. Ama taraftarlar küskün, çünkü kombine fiyatları yüksek tutuldu. Geçen sene 170 liraya satılan bilet bu sene 600 liraya satıldı. Burası ufak bir ilçe, çoğu insan burada askeri ücretle geçiniyor. Ayrıca bizim taraftarlarımız arasında en çok bağıran, koşturan, iş yapanlar, gençler ve öğrenciler” diye sözlerine ekliyor.
ÜÇ BÜYÜTÜLMÜŞLER
Mehmet Gölgeli yaşadıkları bir anıdan şöyle bahsetti: “Biz Süper Lig’e çıktığımız ilk yıl takımımızı karşılamaya havaalanına gitmiştik. Orada beklerken polisin biri yanaşıp hangi takımın geldiğini sordu. Akhisarspor’un geldiğini söyleyince polis, ‘orası neresi ya’ demişti. Manisa’nın bir ilçesi deyince büyük bir kulübün geleceğini sandığını söyleyerek hayal kırıklığını ifade etti. Kalabalık gittiğimiz için böyle hissetmesi normal. ‘Bizim için zaten çok büyük bir kulüp, siz de zamanla anlarsınız’ demiştim ona. Şu an 6. sezonumuzdayız, UEFA’ya gideceğiz. Biz kupayı aldığımızda herkes Galatasaray’ın nasıl kaybettiğini konuşuyordu, Akhisar’ın nasıl kazandığını değil. Bu kötü bir durum. Keşke herkes üç büyütülmüşleri bırakıp kendi şehrinin takımını desteklese.”
ARTIK AKHİSARLIYIM DİYORUM
Akhisar’ın köklü esnaflarından olan köfteci Ali Osman Garipcan, Akhisarspor’un Akhisar ilçesine katkısının 2017-2018 sezonunun ikinci yarısında başladığını ifade etti. Garipcan, bunun sebebinin önceleri Akhisarspor maçlarının Manisa’da oynanması olduğu tespitinde bulunarak şunları ekledi: “Akhisarlıların da Manisa’ya gitmesi sebebiyle ilk katkı büyük ölçüde Manisa’ya oldu. Hatta Akhisar’a bu sebeple zararı oldu, buradaki insanların oraya gitmesi esnafa hayli zarar verdi. Açık söylemek gerekirse uzun süre bütün payı yiyenler Manisalı esnaflar oldu. Fakat Akhisarspor’un maçları kendi stadında oynamaya başlamasıyla bu durum değişti. İnşallah böyle devam eder. Kupayı aldık, heyecanlıyız, iyiyiz. Fakat bu heyecan Akhisarspor yöneticilerinde de olmalı. Bakın iki sokak arkamız Akhisar’ın en büyük caddelerinden birisi, bir tane bayrak, bir tane flama yok. Halbuki Süper Kupa’yı elde etmek, bir ilçe takımı için ulaşılabilecek en büyük başarılardan bir tanesi. Bundan daha büyük bir gurur olur mu? Ama işte bu sevgiyi, coşkuyu Akhisarspor yönetimi, Akhisar halkına daha iyi bir şekilde hissettirebilir. Fenerbahçe’yi, Galatasaray’ı yenip kupa alan bir ilçe takımısın sen. Bunun paylaşılması lazım. Ben daha önceki yıllar Antalya’ya tatile gittiğimde, insanların ‘nerelisin’ sorusuna ‘İzmirliyim’ cevabını veriyordum. Çünkü Akhisar’ı kimse bilmiyordu. Ama şu iki seneden beri Akhisarspor formasını giyiyorum ve nerelisin sorusuna ‘Akhisarlıyım’ cevabını verebiliyorum. Çünkü herkes öğrendi.”
***
BAŞKANDAN TEŞEKKÜR
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisarspor’un başarısının doğru anlaşılması gerektiğini söylüyor. Akhisarspor’un Akhisar’a katkısının çok olacağını ifade eden Hızlı, şu açıklamalarda bulunuyor: “Tespiti ve teşhisi ne kadar isabetli yaparsak başarının sonuçlarından istifademiz birçok açıdan daha sağlıklı olur. Bu başarı hikâyesi benzerlerine bakıldığında olağan dışı görünmektedir. Şehir ve ilçenin ölçeğinin ötesindedir. Ayrıca bu başarı, kadim bir şehrin büyük birikimlerini doğru anlayıp, iyi bir planlama yaparak bu değerleri biriktiren Akhisarlılarla birlikte hareket eden bir ekibin başarısıdır. Başarının bu farklılığı ve hızı sebebiyle süreç içerisinde bazı komplikasyonların olması sürpriz değildi. Buna uyum sağlamak ve fiziki mekânların inşası zaman aldı. Beş buçuk sezon maçlarımızı Manisa’da oynadık. Bu, taraftarlarımız ve takımımız açısından bir takım zorluklar içerse de, başarıya ayrı bir anlam kazandırdı. Şimdi ise Akhisar’ımızda, yeni stadyumumuzda oynuyoruz. Bu da Akhisarspor’un şehrimize, daha çok katkı sağlayacağı anlamına geliyor. Özetle; Akhisarspor’un başarısı spora, ekonomiye, sosyal hayata ve şehir kültürüne olumlu katkılar sunmaya devam ediyor. Biz bu örnek başarı hikâyesinin futbolla, sporla sınırlı kalmadan şehrimizin diğer alanlarına da olumlu etkilerini yansıtmaya gayret ediyoruz. Belediye Başkanı olarak tüm bu hikayeye şahitlik etmek benim açımdan çok değerli. Başta kulüp başkanımıza, önceki kulüp başkanlarımıza, kulüp yöneticilerimize, tüm sporcularımıza, teknik heyetlerimize, taraftarlarımıza ve Akhisarlılarımıza çok teşekkür ediyorum. Ayrıca stadyum inşaatının bitmesinde emeği geçenlere, yapım sürecini takip eden Sayın Cumhurbaşkanımıza, Milletvekillerimize, Spor Bakanımıza ve Spor Toto teşkilatımıza ve belediye personellerimize teşekkür ediyorum.”