Zaaf mı? Beceriksizlik mi? Ön yargı mı? Örtbas mı?

Türkiye medya­sında Nazi Gelin davası olarak anılan NSU dava­sında henüz bir ilerleme kaydedilebilmiş değil. Son duruşması 20 Ocak’ta yapılan davanın sadece bir şov olduğu ve sonuca ulaşamayacağı pek çok kişinin paylaştığı bir dü­şünce. Almanya’da uzun yıllar yaşayan ve STK’lar­da danışmanlık yapan avukat Muhterem Dilbir­liği, çalıştığı İslamofobi alanının bir parçası olarak NSU davasını yakından takip etti. Dilbirliği ile NSU davasını konuştuk.

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü Almanya’da 2000-2006 yılları arasında 8’i Türk, 10 kişiyi öldürmek, 14 banka soygunu ve 2 bombalı saldırı gerçek­leştirmekle suçlandı. NSU eylemlere başladığı tarihte mi kuruldu?

Bir hususun üzerinde has­saten durmak gerekiyor. NSU = National Sozialistis­che Untergrund hücresi­nin suç faaliyetleri sadece 2000-2006 yılları arasın­da değil. 2000-2006 yılları arası, cinayet işledikleri dönem. Bilinen ve bu terör hücresine atfedilen 10 ci­nayet bu dönemde işlendi. Cezai olarak fazla önemli görünmeyen suçları bir tarafa bırakırsak, NSU hüc­resinin tespit edilen, daha doğrusu hücreye atfedilen cinayetler haricindeki banka soygunları ve bom­balı eylemler 1998’den hücrenin ortaya çıktığı 4 Kasım 2011’e kadar devam etti.

Peki örgütün tarihi ne kadar geriye gidiyor?

NSU Hücresini oluştura­cak olan üçlünün yani Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zsca­epe’nin tanışmaları 90’lı yılların başına kadar gider. Üçlünün tanışıp, aşırı sağcı grupların içerisine karışması ve buralardan destek görmeleri kendi başına ayrı bir konu. Üçlü tanıştıktan sonra, aşırı sağcı gruplar içerisinde pek çok eyleme birlikte ka­tılırlar ve organize ederler. O dönem üçlüye en çok yardımda bulunan kişiler, bugün davada birlikte yar­gılandıkları, R.Wohlleben ve A. Kapke dir. Her ikisi de Nazi partisi NPD Natio­naldemokratische Partei Deutschlands de aktif görev yapan kişilerdi.

Örgütün tespit edilmesi nasıl oldu?

1998 Ocak ayında, aşırı sağcı gruplara yönelik olarak JENA’da yapılan operasyonlarda ve baskın­larda, iki garajda bomba yapımında kullanılan malzemeler ve bomba yapımında kullanılan düzenekler ele geçirildi. Bu iki garajın kiracısı NSU üçlüsünün kadın üyesi Beate Zschaepe’den başka­sı değildi. Baskın sırasında Uwe Böhnhardt, polislerle birlikte olay yerindeydi. Ancak, baskından yarım saat sonra, Uwe Böh­nhardt olay yerinden kayboldu. Bu arada, Uwe Böhnhardt’ın ondan önce işlediği suçlardan dolayı arandığını, hakkında yaka­lama kararı bulunduğunu hatırlatmamıza gerek yok sanırım.

Benzer konular